Eğitim ve öğretim hayatını Almanya'da tamamlayan Identify Türkiye Kurucu Ortağı Neslihan Özbugutu Ortakasapbaşı, teknolojiye özellikle de bilgisayarlara olan ilgim çok küçük yaşlarda başladığını söylüyor. Girişimcinin okulda en keyif aldığım derslerin başında bilgisayar laboratuvarında işlediği dersler geliyormuş. Bu nedenle mesleğine olan tutkusunun çocukluk döneminden geldiğini kaydediyor.
Eğitim hayatım boyunca kadın bir birey olarak pozitif ya da negatif bir ayrımcılığa maruz kalmadığını belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Ama tabii bu demek değil ki hiçbir kadın cinsiyeti nedeniyle negatif ayrımcılığa uğramıyor. Bu ayrımcılığı da ortadan kaldıracak olan bizler yani yazılım sektöründe başarılı çalışmalar yapan kadınlar olacak diye düşünüyorum. Kadınların detaycılık ve organizasyonel anlamda sahip olduğu içgüdüsel yetkinliklerinin yazılım sektörüne çok fazla katma değer yaratacağını düşünüyorum."
Almanya’dayken çeşitli iş tecrübelerinin olduğunu ve çalıştığı tüm kurumların insana değer veren yapılara sahip olduğundan dolayı hiçbir şekilde cinsiyetçi bir yaklaşımla karşılaşmadığını söylüyor ve ekliyor: "Bu konudaki hassasiyetlerim de bu kurumları seçmemde etkili olmuş olabilir." Girişimci, ardında eşi Taner Ortakasapbaşı ile 2009’da Almanya’da Business Service Solution GmbH (BBS) adlı elektronik ticaret ve ödeme hizmetleri şirketini kurduğunu anlatıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
BSS şu an Almanya’nın dev şirketlerine satış ve müşteri temsilcisi servisi sunan önemli bir teknoloji şirketi olarak faaliyet göstermeye devam ediyor. 2019 yılında ise ekibimizle uzaktan kimlik ve yeni müşteri edinme süreçleri için video kimlik doğrulama çözümleri sunan Identify’ı kurmak için kollarımızı sıvadık. Identify Türkiye maceramıza başlarken kurum kültürümüzün temellerinde kadın-erkek eşitliğinin olması gerektiğinin bilincindeydik. Identify Türkiye’nin kadın kurucusu olarak bu sektörde çalışan tüm kadınlara cesaret vermek ve rol model olmak en büyük amaçlarım arasında yer alıyor."
Bir önceki soruda da cevapladığım gibi ben böyle bir ayrımcılık ile karşı karşıya kalmadım. Ama ben yaşamadım diye sektörde kadın-erkek eşitliği var demeyi doğru bulmuyorum. İstihdam edilen kadın-erkek sayısının birbirine yaklaşması eşitsizliğin olmadığı anlamına gelmiyor. Çalışanların cinsiyet demografisi açısından makas yavaş yavaş kapanıyor olabilir ancak kadınların sadece belli görevlere ve sorumluluklara sahip olması gerektiği, fazla teknik bilgi ve beceri gerektirmeyen yeteneklerin kullanımına dayanan pozisyonlara atandığını biliyorum. Kadınların kariyer basamaklarına erişimde erkeklere oranla daha fazla zorlukla karşılaştığını düşünüyorum. Bu arada çeşitli sektörlerden arkadaşlarımla da bu konuları sürekli konuşuyorum. Bu eşitsizlik ortamının sadece yazılım sektöründe var olmadığını da biliyorum Cinsiyetsiz gibi görülen mesleklerde özellikle yöneticilik pozisyonlarına yükselmede birçok ayrımcılık ve zorluğun olduğunu duyuyorum.
Kadınlar mesai saatleri içinde anne, ev hanımı ve çalışan
Girişimci, yatırımcıların kadın girişimcilere karşı bir önyargının olduğunu düşünmeyenlerden... "Bu tabii ki biraz kişisel deneyimlere dayalı olarak cevaplanması gereken bir soru diyebilirim. Kadınlar tarafından kurulmuş veya kadın kurucu ortağa sahip birçok girişimin yatırım aldığı haberlerini mutlulukta takip ediyorum" diyerek kadınların ekonomiye katılımını destekleyen yatırımcıların olduğunu bildiğini ve bu yatırımcılar sayesinde kadın girişimci sayılarının daha da artmasını temenni ettiğini belirtiyor.
Ortakasapbaşı, 2021 yılında dahi dünya genelinde kadın ve erkeklerin istihdama katılımlarında büyük bir farklılıklar olduğunu düşünüyor. "Özellikle pandemiyle bu farklılıkların daha fazla arttığını üzülerek şahit oluyoruz. Pandemide en fazla istihdam kaybının kadın çalışanlarda yaşandığını da belirtmek istiyorum" diyerek pandemi döneminde iş ve özel hayat dengesi ortadan kaybolduğunu ve pek çok kadın mesai saatleri içinde hem anne, hem öğretmen, hem ev hanımı hem de çalışan rolünü üstlendiğini söylüyor.
Pandemi öncesi dönemi değerlendirecek olursak kadın ve erkeklerin işgücüne katılımı girişim şirketleriyle önemli bir değişim gösterdiğini anlatan Neslihan Özbugutu Ortakasapbaşı sözlerine şöyle devam ediyor: "Bugün pek çok kadının girişim şirketlerinin kurucusu olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. İş hayatında kadın ve erkeğin bakış açıları tabii ki birbirinden çok farklı. Ben bir kadın olarak eşimle kurduğum şirketlerin yönetimlerine farklı bakış açıları getirdiğimi düşünüyorum. Detaycılık, sorunları çözme biçimleri ve farklı alternatifler yaratma gibi noktalarda öne çıktığımı söyleyebilirim. Ayrıca Identify Türkiye ailesi olarak çalışanlarımızın yüzde 65’inin kadınlar tarafından oluştuğunu ve ofisimizde 16 farklı dilin konuşulduğu çok kültürlü bir yapıya sahip olduğumuzu da belirtmek isterim."
Ülkeler bazında değerlendirildiğinde teknoloji sektöründe kadın istihdamında çok farklı oranlarla karşılaşıldığını, ancak pandemi döneminde istihdamda yaşanan gelişmeleri genele yayılabileceğini belirten Ortakasapbaşı sözlerine şöyle son veriyor: "Çünkü kadınlara pandemi öncesi pek çok ülkede iş yerlerinde pozitif ayrımcılık yapılırken hom ofis düzenlerde pek çok şirket bunu maalesef doğru şekilde ele alamadı. Ben salgın sonrası hemen hemen her ülkede kadın istihdamının yeniden normal seyrine dönmesi için özel programların hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu durumu oldukça önemli buluyorum. Çünkü kadının iş gücüne katılmadığı bir dünyanın gelişimi mümkün olamaz. Identify Türkiye olarak bu anlayışı biz de destekleyeceğiz. Özellikle yeni çalışmaya başladığımız insan kaynakları ofisimiz gerek kadın istihdamında gerekse çok kültürlü çalışma ortamımızın sürdürülmesinde bize destek olacak."
Kadınlar Anlatıyor serisinin diğer röportajlarını şuradan okuyabilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap