Lisans ve yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde tamamlayan Nanomik Kurucu Ortağı Buse Berber Örçen, lisans eğitiminin üçüncü yılında gıda mikrobiyolojisi üzerine iş yapan Nanoyaşam'ı kurdu. Anne ve babasının baskısıyla öğretmenlik okuduğunu anlatan Örçen, o dönemi şöyle anlatıyor: "Ailem göçmen biz de öğretmenlik kadınlar için kutsal bir meslek. Özellikle okul bittikten sonra iş ve sosyal hayatımda rahat etmem için bu mesleğin uygun olduğunu düşünüyorlardı. Dolayısıyla üzerimde öğretmem olmam konusunda çok büyük baskısı vardı. Bir taraftan üniversiteye girdiğim sırada öğretmen okullarından gelenlere öncelik vermek için eğitim fakültelerinin taban puanları çok yüksekti. Dolayısıyla bu okullardan mezun olmadıysan bu bölümlere kolay kolay giremiyordun. Ben de ailemin isteğini kırmayıp üçüncü tercih olarak biyoloji öğretmenliğini yazdım. Ama puanı da benimkine göre yüksek olduğu için tutmayacağını düşündüm. Ama benim çocukluğumdan beri hayalim Ziraat Mühendisi olmaktı. Çünkü dedem çiftçiydi. Ben de çocukken onunla çok vakit geçirirdim. Buna rağmen hem ailem hem de dershanedeki hocalarım bu bölümde okumama karşı çıktı."
İlk girişimini okurken kurdu
Bir taraftan biyoloji öğretmenliği aslında dezavantajlı bir bölüm olduğunu belirten Örçen, "O dönem bir takım yapısal nedenlerden dolayı birçok kişi öğretmen olarak atanamıyordu. Bu yüzden hiçbir hocamız üzerimizde 'eğitimci olacaksınız' baskısını kurmadı. Bu yüzden derslerden arta kalan zamanlarda mikrobiyoloji laboratuvarında geçirmeye başladım. Okulun ikinci sınıfından itibaren öğretmen olmayacağıma karar verdim (ki zaten istemiyordum.) diyerek kariyerini nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor.
İkinci sınıftayken iki ayrı laboratuvarda dersler almaya başladığını anlatan Buse Berber Örçe, arada kalan zamanda gönüllü olarak çalıştı. Çünkü niyeti birçok konuda tecrübe kazanmaktı. İlk girişimcilik denemesini üniversite üçüncü sınıftayken “fonksiyonel gıdaların geliştirilmesi” üzerine yaptı. Örçen, "Şirketi kurduğum dönemde bu konuyla ilgili aileme bir şey söylemedim. Aralarında daha önce şirket yöneten birileri olmadığı için bu konuda pek bilgileri yoktu" diye konuşarak süreci nasıl idare ettiğini anlatıyor.
"Artık oynamayı bırakın!"
Girişimci, Nisan 2014'te "TÜBİTAK Teknoloji Girişim Desteği" ile meyve ve sebzelerin raf ömrünü uzatan doğal koruyucu madde üretiyor. Geliştirdiği ürün sayesinde Aralık 2017'de İTÜ Teknopark kapsamında düzenlenen "Big Bang Startup Challenge" yarışmasından 430 bin liralık hibe aldı. Ayrıca İTÜ Arı ve TR Angels'tan 450 bin lira yatırım aldı. Geçen sene çıktığı yatırım turunda toplam 1,8 milyon liralık takip yatırımı yaptı. Bununla ilgili şöyle konuşuyor:
"Big Bang sahnesine çıkana kadar ailem girişimciliğin benim için geçici bir heves olduğunu düşünüyorlardı. 24 yaşındayken 880 bin lira bir para kazanmıştım. Ama buna rağmen annem 'tamam, artık oynamayı bırakın, sigortası olan bir işe girin diyordu. Artık alıştılar. Artık bu benim için bir yaşam tarzı. Zaman içinde daha ılımlı davranmaya başladılar."
Aldığı yatırımlarla büyüyen şirket, Şubat 2017’den itibaren satışlarına başladı. Tarım sektöründe iş yapmanın çok da kolay olmadığını söyleyen Buse Berber Örçen, bunu ilginç bir örnekle şöyle anlatıyor: "Çocukluğum İstanbul Bağcılar'da geçti. O yüzden aslında pek kız arkadaşım yoktu. Bu yüzden sahada çalışırken zorlanmadım. Diğer ortaklar yurt dışında sunum yaparken ben köy kahvesinde çiftçilerle oturup iş konuşuyordum. Tarımla uğraşıyorsan köy kahvesi senin için toplantı salonu. Çünkü çitçilere en kolay ulaşabileceğin yer orası. Benim için orada oturmak çok normalleşti. Bir kadın olarak orada bulunmanla ilgili bir problem yok. Ama yanında muhattap alabileceği bir erkek varsa, mümkün mertebe onunla iletişim kurmak istiyorlar. Burada kötü niyet olduğunu düşünmüyorum."
"İkimiz de girişimcilik konusunda deneyimliyiz"
Nanomik AŞ olduktan sonra, ekibe ikinci ortak olarak eşi Arda Örçen katıldığını anlatıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "İlk yatırımı aldıktan sonra Arda (Örçen) hissedar olarak içeri girdi. O da bir girişimci. Dolayısıyla sektörde tanınan bir isim. Bu yüzden karı koca olarak birlikte iş yapıyor olmamız bize dezavantaj sağlamadı. Birbirimizi tamamlayan özelliklere sahibiz. İkimizde deneyimli olduğumuz için yatırımcılar bize bu taraftan bakarak değerlendirdi."
Örçen, eşiyle aynı işi yapmanın bir avantaj olduğunu düşünüyor ve bunu şöyle açıklıyor: "Çünkü ister istemez bir süre sonra 24 saatin iş oluyor. Genelde ev çiftlerde bir taraf garanti para kazanmayı tercih ederken, diğer taraf kendini riske atar. Biz de öyle bir durum yok. İkimiz de akademik hayatımızı elimizin tersiyle ittik. Bu işe bütün enerjimizi harcıyoruz. Birbirimizi tutuyoruz, düşmüyoruz. Bunu oluşturmak için çok uğraştık."
Kadınlar Anlatıyor yazı dizisinin diğer örneklerine şuradan ulaşabilirsiniz..
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap