Serra Yılmaz, 20 yıla yakın süredir teknoloji sektöründe satış-pazarlamadan Genel Müdürlüğe kadar birçok farklı seviyede ve departmanında çalıştı. Şimdi Paynet’te Pazarlama ve Üründen Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor.
"Odağım bilişim sektörüne kaydı"
Deneyimli yönetici, "Matematik küçük yaşlarımdan bu yana yetenekli ve tutkulu olduğum bir konuydu. Eğitim yaşamım boyunca hedeflerim netti" diyor ve ekliyor: "İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği bölümünden onur derecesiyle mezun oldum." Yılmaz, 2000’li yılların başında internet ve teknoloji dünyasındaki baş döndürücü gelişmeleri fark ettikten sonra odağını bilişim sektörüne kaydırdığını anlatıyor. Hem yönetim hem de bilişim tarafındaki yetkinliklerini artırmak için Işık Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri yüksek lisansımı tamamladığını söylüyor.
"Okul yıllarımda cinsiyet ayrımcılığıyla hiç karşılaşmadım. Zaten o yıllarda İTÜ’deki kız öğrenci nüfusu da oldukça azdı. Mühendislik ve teknoloji her ne kadar erkek egemen bir endüstri gibi görünse de özellikle hocalarımız bu alanda çalışabilecek insan kaynağının yetersiz kaldığını ve herkes için büyük fırsatlar olduğunu çokça söylerdi. Bu yüzden sınıfımızda genelde tatlı bir rekabet olurdu. Çok güzel yıllardı, bol bol ders çalıştık, gezdik, tozduk, eğlendik. Okul arkadaşlarımın bir kısmı Türkiye’de bazıları da yurtdışında, düzenli olarak görüşüyoruz, kopmadık" diyerek okul yıllarının nasıl geçtiğini anlatıyor.
Serra Yılmaz, "Genelde hep daha ileri gitmek ve kendisini geliştirmek üzere tatlı bir telaşım vardır. Okuldan da hızla iş dünyasına girmek için üstten çok ders aldım" diye konuşuyor ve ekliyor: "Son yılımda da boşa çıkan zamanım olunca, hemen iş dünyasına atıldım."
Ona göre günümüz iş dünyası, kadınların kendilerini ifade edebilecekleri en güçlü platformların başını çekiyor. Özellikle Türkiye’de nitelikli iş gücüne olan ihtiyaç yüksek ve rekabetin çetin olduğunu belirtiyor. Bu yüzden kendisine hedef sektör belirleyip orada multi-disipliner bir yetkinlik geliştirmeye çalıştığını anlatıyor.
Paynet'te istihdamın yüzde 46'sı kadın...
Yılmaz, özellikle Paynet’te genel kadın istihdamının yüzde 46 seviyesinde iken icrada kadın temsili yüzde 50 olduğunu belirtiyor ve bu anlamda çok şanslı olduğunu düşünüyor. Yılmaz bu sektörde kadın yönetici olarak yaşadığı şeyleri şöyle anlatıyor:
Bilişim sektörü gibi sürekli değişen rekabetçi bir endüstride uzun süre yönetici olabilmek kolay değil. Çünkü hepimiz aslında teknolojinin acemisiyiz. Her güne yeni bir teknolojik gündemle uyanıyoruz. Bu bağlamda yeri geldiğinde eski, işe yaramayan bilgilerden kurtulmayı ve yeniliklere yer açmayı bir alışkanlık haline getirmek gerektiğini düşünüyorum. İş dünyasında ve hayatta her zaman uzun soluklu dostlukların ve iş birlikteliklerinin peşinde oldum. Bunun bir bileşik faiz etkisi yarattığını maddi, manevi olarak daha çok kazanç sağladığını düşünüyorum. Bilmiyorum, genelde net bir tavır sergilediğim için cinsiyetçi bir tavırla karşılaşmamışımdır. Yine de bildiğim ve yürekten inandığım bir gerçek var; herhangi bir konuda ayrımcılık görüşüne sahip olan insanlarla uzun vadeli, uzun süreli iş birliktelikleri yapmanın mümkün olabileceğine inanmıyorum.
Kadın nüfusu Türk iş dünyasında halen yeterli düzeyde olmadığını sözlerine ekleyen Yılmaz, bu savını TÜİK verileriyle destekliyor. 2019'da yapılan araştırmaya göre, nüfusun neredeyse yarısını oluşturan kadınların istihdama katılımının yüzde 30’un altında olduğunu söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
Hele teknoloji gibi sektörlerde kadın istihdam oranı iyice düşüyor. Honeypot tarafından yapılan bir araştırmaya göre bilişim sektöründe kadın çalışan oranı OECD ülkelerinde ortalama yüzde 17,5 iken, Türkiye’de yüzde 10’un altında kalıyor. Ülkemizdeki eğitim ve rehberlik sisteminin, kadınların iş hayatına atılmasını teşvik ederek, kişinin kendi yeteneklerini keşfetmesi ve cesaretle hayallerinin peşinden gitmesini sağlayacak şekilde, yeniden tasarlanması gerektiğini düşünüyorum.
Öte yandan iş dünyasında kadınların ağırlığını artırmak istiyorsak, öncelikle kurumsal arenada kadınların birbirine karşı dayanışmacı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda çeşitli kadın iş ağları ve organizasyonları mevcut. Mesela ben Turkish WIN ve Wtechturkey üyesiyim. İş fırsatlarından haberdar olmak, iş dünyasında karşılaştığımız dertleri tanımlamak ve bunlarla mücadele etmek için safları sıklaştırmalı ve birbirimize daha yakın durmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu platformlar sayesinde yarının yönetici adaylarına ulaşarak onlara ihtiyaç duydukları mentor desteğini sağlamaktan mutluluk duyuyorum.
Teknoloji sürekli değişen, gelişen bir sektör olduğunu söylüyor ve sözlerine şöyle son veriyor: "Mühendislik ve teknoloji sektörünün şimdilik erkek egemen olduğunun farkındayım. Daha yeni bir dünya devi teknoloji şirketinin, işe alımda cinsiyet ayrımcılığı yaptığı gerekçesiyle 4 milyon dolara yakın bir meblağ ödemeyi kabul ettiğini gördük. Ancak, teknolojik ürünler ve hizmetlerin kullanımı toplumda yaygınlaştıkça, saf rasyonaliteden arındırılmış multi-disipliner yaklaşımlara olan ihtiyacın arttığını da gözlemliyorum. İnovasyon takımlarında artık sadece bilgisayar mühendisleri yok. Psikologlar, sosyologlar, sanatçılar ve iletişimcilerin de yer aldığını görüyoruz. Farklılıklarımızın; bizi, kurumları, endüstrileri ve toplumumuzu yukarı taşıyan en önemli unsur olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Sadece cinsiyet meselesi de değil, yaş, din, dil, etnik köken gibi farklılıkların, aramıza duvar ören briketler olarak değil, bizi göklere taşıyacak bir merdivenin basamakları olarak düşünmemiz gerektiğine inanıyorum."
Serinin diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz!
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap