Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu ScaleX Ventures Kurucu Ortağı & Yönetici Ortağı Dilek Dayınlarlı, ilkokul, ortaokul ve lisede okul birincisi yani derece yapan bir öğrenci olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Türkiye'de çalışkan ve akıllı bir öğrenciyseniz doğrudan mühendisliğe psikolojik olarak yönlendiriliyorsunuz."
Babasının da makine mühendisi olduğunu belirten Dayınlarlı sözlerine şöyle devam ediyor: "Makine mühendisliğini seçmem de babamın bu mesleği yapması etkili oldu. Belki endüstri mühendisliği bölümünü seçebilirdim. Ama üzerine Johnson & Wales Üniversitesi’nde Strateji MBA yapınca bir endüstri mühendisine dönüştüm diyebilirim. Ama bunun çok bilinçli olduğunu söyleyemem. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyadaki eğitim sisteminin getirdiği bir durum. Gençken farkında olmadan meslek seçiyorsun.
Bölüme pek bilmeden girmiş olsam da dersleri çok seviyordum. Matematik, akışkanlar mekaniği gibi... Bir taraftan her şeyin nasıl yaratıldığını matematikle anlamlandırmak çok hoşuma gidiyordu. Bunun avantajını kullanarak buna odaklandım. Hakkım olsaydı çok daha erken yaşta staj yapardım. Daha sonra gerçekten yapmak istediğim işleri bulmak için çalışırdım. Ama şu an için geldiğim noktadan çok memnunum. O yüzden belki de doğru olan buymuş."
"450 erkek öğrenciyle aynı sınıftaydım"
Okuldayken 450 erkek öğrenciyle aynı amfiyi paylaştıklarını söyleyen deneyimli yönetici, "Onların arasından kız öğrencilerini seçmek çok zor olurdu. Ama bu yüzden zorlandığımı söyleyemem. Çünkü çok iyi dostlarım oldu. Bunun avantajını yaşadım" diyerek o dönemleri hatırlıyor.
Kariyerine 2006'da kendi girişimini Amerika’da kurarak başlayan başlayan Dilek Dayınlarlı, ayrıca kendi girişimini kurdu ve 4 yıllık deneyimden sonra Türkiye'ye döndü. Türkiye'de ilk olarak Koç Holding'in telekom bölümünde iş geliştirme ve strateji bölümünde çalışan Dayınlarlı, daha sonra Accenture Yönetim Danışmanlığı şirketinde Teknoloji ve Telekom bölümünde çalışırken; büyük uluslararası ve yerel gruplar için telekom ve teknoloji alanlarında yeni yatırım alanlarının bulunması, pazara giriş ve mevcut yapıların geliştirilmesi konularında danışmanlık yaptı. Asıl teknoloji ve yüksek hızda büyüyen girişim dünyasına Groupon’da direktör olarak girdi. Bu aslında kendisinin şirket ölçeklenmesine olan ilgisini başlatıp bugün ScaleX’in ilk fikir tohumlarını atmaya başladığı yer oldu. Şimdi Stanford Ünivesitesi’nde bu konuda ders verip Avrupa Birliği’nde Avrupa’nın her tarafından seçilen ve Türkiye’den tek olan jüry üyesi olarak Horizon 2020’de teknoloji şirketlerini değerlendiriyor.
Kişisel olarak iş hayatımda cinsiyet üzerinden herhangi bir ayrımcı davranışa maruz kalmadığını söylüyor ve ekliyor: "Sadece maaşlar dışında... (gülüyor) Kadınlar maaş konusunda problemli. Herhalde o datalar açılıyor olsa çok şey fark ederdi. Ne kadar başarılı olursan ol, aynı seviyede çalışan bir erkek çalışandan daha az maaş alıyorsun."
Dilek Dayınlarlı, çocuğu olduktan sonra bazı şeyleri daha net görmeye başladığını belirtiyor ve bu durumu şöyle açıklıyor: "Ne olursa olsun anne her zaman çocuğun üzerinde biraz daha sorumluluk sahibi oluyor. Hayatına daha farklı bir yük getiriyor. Güzel bir yük bu. Ama erkeklerle aramızda bir fark oluyor. Anne olduktan sonra iş hayatında bu durumu nasıl yönlendirilmesi ve yönetilmesi gerektiğini gösteren ya da anlatan bir şey yok. Ancak etrafındaki bunu başarmış kadınlarla konuşabiliyorsun. Bunu idare etmek çok zor. Daha önce hayatında tecrübe etmediğin bir şey. O zamana kadar erkeklerle eşit seviyede hiçbir sorumluluk olmadan çalışıyorken çocuk olduktan sonra değişen bir hayat var. Onunla birlikte iki tarafı nasıl yönlendirmen gerektiği konusunda bunu daha önce doğru ve başarılı biçimde yapmış insanlardan fikir almak kritik oluyor.Hatta en önemlisi hayat arkadaşınız ve onun bakışı oluveriyor. Ben bunda çok şanslıydım."
Ta ki kendim fon toplayana kadar yatırımcılık dünyasında da böyle bir baskı hissetmediğini söylüyor. Dilek Dayınlarlı, yatırımcı olarak en büyük VC performanslarından birine sahip. Salgından önce çok seyahat ettiğini anlatan yatırımcı seyahatleri sırasında başından geçen ilginç bir olayı anlatıyor: "Yılın yarısından fazlası yurt dışında geçiyordu. Toplantı, konferanslar, yemek, etkinlik gibi... Seyahat ettiğim ülkeler arasında en çok zorlandığım destinasyon Almanya olmuştu. İnsanlarla konuşurken çocuğumun olup olmadığını sormuşlardı. Ben de bir kızım olduğunu söylemiştim. O zamanlar kızım da küçüktü. Onlarda kızımı o yaşta nasıl yabancı birine bıraktığımı sorgulamışlardı. Mesela bu Türkiye'de bu olmaz. Türkiye bir kadın için bu konuda destek mekanizmalarını sağlamak daha kolay. Yurt dışında bu hem çok pahalı hem de çok zor.
Özellikle teknoloji alanında kadın olmanın avantajı olduğunu kaydediyor. Ona göre girişimcilere sadece bir para makinası gibi davranmak yanlış. Onların da insan olduğunu unutmamak gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: Bu yüzden kadın yatırımcılar, girişimcilerle daha kolay iletişim kurabiliyorsunuz. Bu yüzden yatırımcılar dünyasında kadın olmak bir avantaj..."
Ahu Serter, Magdalena Yeşil, Simla Özbay...
İş dünyasında kadın erkek ayrımı yapılmasını doğru bulmadığının altını çiziyor ve sözlerine şöyle son veriyor: "Ama kadın çalışanların sayısı az. Bu kesin. Kişisel olarak elimden geldiğince gözünden ışık çıkan kadınlara destek olmak ve gençlerin önünü açmak istiyorum. En büyük hayallerimden bir tanesi bu. Özellikle bir kız çocuk annesi olduktan sonra bu duygu daha da ağır basmaya başladı. Çünkü benim önümü açan ve her zaman yanımda olan çok kadın oldu.
Simla Özbay, Magdalena Yeşil, Ahu Serter gibi başarılı olmuş ve bir yerlere gelmiş kadınlar bana her zaman destek oldu. Birbirine destek olmak çok önemli. Bunu başardıktan sonra önümüze gelen zorlukları daha kolay aşabiliriz. Buna minnetarım. Umarım ben de bana yapılan destek kadar diğer insanlara yardımcı olabilirim. Bunun en büyük sebebi, özellikle teknoloji girişimcilerinin geleceği inşa etme konusunda potansiyellerinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Aslında onlar geleceğin liderleri... Burada sadece yatırımcı olarak değil, bu liderlerin etrafına yarattığı etkiyi artırmak için de düşündüğüm bir şey. Teknolojiye hayatımı adadığım için sürekli üzerine kafa patlatıyorum."
Serinin diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz!
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap