Bugün, iş dünyasında 'dijitalleşme' artık vazgeçilmez bir unsur. Bunu hızlandırmak ise teknoloji kullanıcıları ve üreticileri arasında bir köprü oluşturmaktan geçiyor. Çünkü dijitalleşme, verimliliği; dijital dönüşümün ise inovasyonu beraberinde getiriyor. Bu yüzden TÜSİAD, dijitalleşme ile ilgili yaptığı konferanslarda dijital teknolojiler ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi analiz ediyor, Türkiye'de yapılması gerekenler konusunu masaya yatırıyor. Çünkü kuruma göre dijital dönüşüm odağında yeni nesil teknolojiler, dijitalleşme ile rekabet avantajı sağlamak, dijital iş yapış şekilleri oldukça önemli.
TÜSİAD, Türkiye’nin bilgi toplumuna geçiş yolculuğunda küresel rekabet gücüne katkı sağlamak amacıyla Dijital Türkiye Konferansı’nı düzenlediğini geçen günlerde yazmıştık. “Oyunun Kuralları Değil, Kendisi Değişti” temasıyla düzenlenen konferansta, pandemiden sonra yeniden şekillenen dünyada dijital dönüşümün önemi, Türkiye’ye sunacağı fırsatlar ve önümüzdeki dijital yol haritası tartışıldı.
Oyunun kuralları değişiyor
Bu bağlamda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, dijital dönüşüm her alanda bütünsel ele alınması gerektiğini düşünüyor. Kaslowski, Dönüşüm sürecinin insan kaynağından veri güvenliğine, iletişim altyapısından organizasyon yapılarına ve paydaşlarla iş birliklerine kadar her alanda bütünsel olarak ele alınması gerektiği konusunun altını çiziyor.
Kaslowski şirketler için dijital dönüşümün önemine dikkat çekerek kullandığı şu ifadeler “Gerek salgın sürecinde dayanıklılığın gerek toparlanma sürecine hızla geçişin unsurlarına baktığımızda, bu süreçlerin bel kemiğini dijitalleşmenin oluşturduğunu görüyoruz. Artık oyunun kuralları değil, oyunun kendisi değişiyor" kurumun bu konuya bakış açısını özetler nitelikte...
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Serkan Sevim küresel rekabette dijitalleşmenin önemli olduğu görüşünden yana. Ona göre ise dünya ile rekabet edilecekse, aradaki mesafeyi kapatmanın en iyi yolu dijitalleşme... Çünkü gelişmiş ülkelerin teknolojiyi, gelişmekte olan ülkelerin de ürünleri ürettiği’ uluslararası iş bölümünde köklü dönüşümler yaşanacağını düşünüyor.
Sevim, bu konuda oldukça haklı... Teknolojinin ülkede üretilmesi gerek sanayinin gelişmesi gerek ekonominin küresel rekabetçiliği ve gerekse istihdam açısından kritik. Bu durum teknolojik gelişmeler ister istemez konvansiyonel iş modellerini benimseyen şirketlerin teknolojik dönüşümünü zorunlu kılıyor. Bunda dijital dönüşümün itici güçlerinden olan yazılım sektörünün ve etkileşim içinde olduğu dijital sektörlerin toplam büyüklüğü oldukça etkili... Sektörün önümüzdeki 5 yıl içinde yaklaşık 2 kat artarak 4 trilyon dolara çıkacağı öngörülüyor. Bu da rekabeti iyice kızıştırıyor. .
Üç temel unsur...
TÜSİAD'ın dijitalleşme konusundaki stratejisi, mevcut koşullarda kuralların değişmesi buna bağlı olarak büyümenin tetiklenmesi adına otomobil ve makine gibi orta yüksek teknolojilerin tekstil ve hazır giyim gibi emek yoğun sektörlerin hızla dijitalleşmesinden geçmesi noktasında şekilleniyor. Bu noktada TÜSİAD, dijital dönüşümün sağlanması durumunda Türkiye'nin uluslararası iş bölümündeki iyileşecek, hızlı ve sürdürülebilir büyümeden geçtiği konusunda hem fikir. Türkiye için uygun seçeneğin gerçekleşebilmesi için de üç temel unsurun olgunlaşması gerektiği kanısında...
- Nitelikli iş gücü
- Fiziki altyapı ve sabit yatırımlar
- Dijitalleşmeyi sağlayacak strateji ve politikalar
Oyunun kuralları salgınla hızla ve sürdürülebilir yönde değişmeye başladı. Sektörleri ve ölçekleri farklı olsa da dijital dönüşümü benimseyen; teknolojik altyapısını ve donanımını güçlendirmiş şirketler değişime daha hızla uyum sağlayabildi. Çünkü bütün şirketler için iş akışı aksatmadan 'yeni normalde' yürütülmesinin tek koşulunun 'dijitalleşme'den geçtiği ve bunun ne kadar önemli olduğu anlaşıldı.
TÜSİAD'ın Türkiye ekonomisindeki yeri
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 1971'de dönemin endüstri ve hizmet kuruluşlarını temsil eden önde gelen gönüllü 12 iş insanı tarafından kuruldu. Bunda 1960'lı yıllarda sendikal hareketlerin siyasi açıdan güçlenmesi ve 12 Mart Muhtırası örgütün kurulması etkili olmuş. Derneğin ilk genel sekreteri iki sene önce yaşamını yitiren ekonomi yazarı ve akademisyen Güngör Uras olmuş.
Üyelerinin temsil ettiği kuruluşlar itibarıyla Türkiye ekonomisinde üretim, katma değer, kayıtlı istihdam ve dış ticaret gibi alanlarda temsil ediyor. Kamu dışında oluşturulan istihdamın yüzde 50'si TÜSİAD'a üye kurumlar tarafından sağlanıyor. Dernek, çalışmaları ile rekabetçi piyasa ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma ve katılımcı demokrasi anlayışının benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. TÜSİAD'ın genel merkezi İstanbul’da yer alıyor. Kurumun Ankara’da temsilciliği, Brüksel, Washington D.C., Berlin, Londra, Paris’te uluslararası temsilcilikleri, Çin, Silikon Vadisi ve Körfez ağları bulunuyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap