Giyim, ayakkabı, kişisel bakım gibi kategorilerde birçok markanın çalıştığı, online perakendecilerin de kullandığı influencer pazarlamasıyla etkileşim tüketici ürünlerini aşarak ABD seçimlerinde adayların kampanya taktiklerinden biri ya da banka ve fintech'lerin özellikle genç kitleye ulaşmak için kullandığı bir araç da olmaya başladı.
Influencer pazarlamasına ayrılan bütçenin global ölçekte bazı tahminlere göre bu sene sonunda 10 milyar $'ı geçmesi düşünülmekte - 2017'de harcanan bütçenin 1,5 milyar $ seviyesinde olduğunu düşündüğümüzde neredeyse 3 senede 10 katına çıkan bir pazarlama bütçesinden bahsetmekteyiz. Peki neden markalar ve şirketler pazarlama bütçelerinde influencer'lara daha çok yer ayırmakta? Standart TV yayınları ya da internet reklamları ile ulaşılamayan ve büyüten bir kitleden bahsettiğimiz son dönemlerde, bu kitlenin günlük medya tüketimi alışkanlıklarına göre bir pazarlama planı yapılması kaçınılmaz. Sponsorlu influencer içerikleri, sosyal medya feed'lerine konan linkler ya da YouTube reklamları hem Millennial hem de Gen Z'ye ulaşmak için markaların daha sıklıkla kullandığı yollardan olmaya başladı.
Kategori olarak da çeşitlenen influencer pazarlamasının örneklerini finans dünyasındada görmeye başladık. Yakın zamanda Türkiye İş Bankası'nın Maximum Genç kredi ve ATM kartları için bir influencer ile yaptığı iş birliğine benzer örnekleri Starling, Revolut ve Chime gibi fintech'lerde de son bir iki senedir görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde daha çok banka ve fintech'in de bu yola başvuracağı tahminlerini öne çıkartan bu paylaşımlar, finans sektörünün bugüne kadar alıştığı pazarlama taktiklerini değiştirebilir mi?
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap