Eylül ayının başında Almanya merkezli BioNTech şirketi, koronavirüse karşı geliştirilen aşı adayı için klinik deneylere daha önce izin aldığını duyurmuştu. Avrupa İlaç Ajansı'na (EMA) ruhsat başvurusu yapmış. Hatta alınan sonuçların şaşırtıcı olduğu söylenmişti. Beklenen oldu, şirketin ABD merkezli Pfizer ile birlikte geliştirdikleri corona virüs aşısında yüzde 90 başarıya ulaştıkları açıklandı.
Büyük heyecan yaratan bu haber, 1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgını sonlandırabilmesi konusunda umut ışığı olacağı tahmin ediliyor.
UPDATE: We are proud to announce, along with @BioNTech_Group, that our mRNA-based #vaccine candidate has, at an interim analysis, demonstrated initial evidence of efficacy against #COVID19 in participants without prior evidence of SARS-CoV-2 infection.
— Pfizer Inc. (@pfizer) November 9, 2020
Aşı, üç hafta arayla iki doz halinde uygulanacak. Pfizer yıl sonuna kadar 50 milyon doz, 2021 sonuna kadar ise 1,3 milyar doz aşıyı piyasaya sürebilmeyi planlıyor. Ocak ayında Avrupa ve ABD'de aşının ilk birkaç milyon dozluk dağıtımını planlayan şirket, Sağlık Bakanlığı ile yapılacak protokol çerçevesinde 2021'in ilk 3 ayı içinde Türkiye'nin de ihtiyacı kadar aşı dozunu karşılamak istediklerini belirtti.
İkinci dozdan sonra etkili...
Şahin'in DHA'ya yaptığı açıklamaya göre aşı, şimdiye dek 40 bin kişinin üzerinde denenmiş. Denemeler ABD, Almanya, Brezilya, Arjantin, Güney Afrika ve Türkiye'de sürdürülmüş. İkinci doz aşıdan 7 gün sonra koronavirüse karşı yüzde 90 koruma sağladığı saptanmış. Aşının ulaşılabilirliği konusunda gazete ve dergilere yorum yapan Şahin şöyle konuşuyor: "Aşının sadece zengin ülkeler için değil, ekonomik durumu kötü olan ülkeler için de ulaşılabilir olması çok önemli."
Aşıların tedariği için ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Kanada, Japonya, İngiltere ile anlaşmalar yaptıklarını ve Çin ile de işbirliği yapacaklarını açıkladı. Ayrıca planlanan bu üretimi sağlayabilmek için aynı zamanda Almanya Marburg'da yeni bir aşı üretim tesisi açtıkları biliniyor.
mRNA teknolojisini kullandılar
Şirket, Türk asıllı iki doktor Dr. Özlem Türeci, Prof. Dr. Uğur Şahin ve Christoph Huber tarafından 2008'de kuruldu. BioNTech'de bugün 80 civarında bilim insanı kanser üzerine araştırmalar yapıyor. İkili aşının geliştirmesinde kullandıkları mRNA teknolojisi üzerinde yaklaşık 25 yıldır çalıştığı biliniyor. Bu teknoloji "hücrelerde virüse karşı bağışıklık sistemini geliştirmek için protein oluşturma" temeline dayandığı biliniyor.
İkili kanser alanında yaptıkları çalışmalarla tanınıyor
Prof. Uğur Şahin, kansere karşı araştırmalarla adını duyurdu. Şahin, 1996'da Nobel Tıp Ödülü alan İsviçreli bilim insanı Rolf Zinkernagel ile birlikte çalıştı. Kanserli hücreyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayırıp, kanserli hücreyi yok eden bir aşı geliştirdiği biliniyor. Dr. Özlem Türeci ile birlikte melanom adı verilen cildi kanserine karşı bir aşı üzerinde çalışma yürütüyor.
Şahin, İskenderun'da doğduktan sonra ailesiyle birlikte Almanya'ya göçtü. Özlem Türeci de ise durum biraz farklı. Babası da doktor olan Türeci'nin ailesi, doğumundan önce Almanya'ya geldi.
20 milyar euro piyasa değerini de aşan şirketin piyasa değeri ilerleyen süreçte daha da artacağı bekleniyor. Buna paralel olarak şirketin Ocak ayından bu yana değerini üçe katladı. Bill ve Melinda Gates Vakfı ile HIV ve tüberküloz tedavilerine yönelik 2019'da bir anlaşma imzalayan BioNTech, koronavirüs pandemisiyle birliktePrifzer ile SARS-Cov-2 aşısı geliştirmek için bir anlaşma yaptı.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap