AppNava’nın kurucu ortaklarından Damla Dokuzoğlu Orta Doğu Teknik Üniversitesi İstatistik mezunu... Aslında matematik okumak istediğini söyleyen Dokuzoğlu, "Fen lisesi çıkışlıyım. Üniversite sınavına girdikten sonra Matematik okumak istedim. Ama bir klasik olarak puanıma yazık edeceğim söylendi. Bu yüzden istatistik bölümünü yazdım" diye konuşuyor. Matematik temelli bir eğitim aldığı için keyifli bir şekilde öğrenim hayatıma devam ettiğini sözlerine ekliyor. Dokuzoğlu, yüksek lisans yaptı, doktorasına devam ediyor. Uzmanlık alanı veri bilimi ve analizi.
Kız öğrenciler temel bilimlere yönlendiriliyor
"Kadınların domine ettiği bir bölümdü" diye konuşan Damla Dokuzoğlu bunun nedenini şöyle anlatıyor: "Erkekler mühendislik odaklı giderken temel bilimlere kadınları yönlendiriyorlar. Örneğin ODTÜ'de herhangi bir mühendislik alanına puanı yetmeyen bir erkek öğrenci, sırf mühendis olmak için başka üniversitelere gidebiliyor. Bunu yapan arkadaşlarım vardı. Dışarıdan bakıldığında istatistik sosyal bir beceri imiş gibi görünüyor. Genel algı bu..."
Doktorasını tamamlayan Dokuzoğlu, ne kadar çok öğretme işini sevse de bunu meslek olarak yapmak istemediğini anlatıyor ve ekliyor: "Bu benim için artık B planı... Akademik merakım da olmadığı için yurt dışında okumak istemedim. Daha atılgan bir yapıda olduğum için iş yapmak girişimci olmak istedim." Kısa süre ODTÜ'de asistan olarak çalıştığını, görevden ayrılınca da finans, sigorta, FMCG gibi verinin bol olduğu birçok sektöre danışmanlık yaparak üç yıl geçirdiğini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
Veri madenciliği kavramı daha yeni yeni litaratüre girmişti. Çok konuşulan bir şey olmamasına rağmen okuldaki hocamın kurduğu Gauss Statistical Solutions adlı şirkette bu işi yapıyorduk. Öğrendiğim teknik bilgiyi sahaya uygulamak benim için çok faydalı oldu. Orada çalışırken oyun sektöründen insanlarla tanıştım. Aynı ihtiyacı burada da tespit ettik. Sigorta ya da bankacılık sektöründeki herhangi bir şirketle çalışmak ne kadar yavaşsa, mobil oyun şirketinden biriyle çalışmak o kadar hızlı. Çünkü biri dijital dünyanın bir parçası, diğeri sonradan dijitalleşmeye çalışıyor. Bu yüzden mobil tarafta çalışmak benim için daha keyifliydi.
Odağını oyun sektörüne çevirmek isteyen Damla Dokuzoğlu, Mayıs 2019'da AppNava'yı kurdu. AppNava, kullanıcıların segmentine göre oyunda kalma sürelerini, harcama trendlerini ve gelecekteki davranışları veri odaklı makine öğrenme algoritmaları ile hesaplıyor; bundan sonra yeni gelen her bir kullanıcının gelecekte nasıl davranacağı tahmin ediyor. Bu sayede kullanıcı özelinde hedeflenmiş içerik, fiyatlama, reklam gösterimi ve oyun içi satış teklif ve kampanyaları sunmak mümkün oluyor.
"İşin teknik kısmı benim üstümde"
Bu işin algoritmalar üzerinde bir yıl çalıştığını, yaptığı işin ürünleştirilmesi gerektiğinde de işe ortak olarak üç yazılım mühendisiyle devam ettiğini söylüyor. Girişimin yönetim kadrosunda Ahmet Rıdvan Potur, Burkay Sucu ve Kıvanç Kamay bulunuyor. Damla Dokuzoğlu, "Akıllı algoritmaların geliştirilmesi benim tarafımdan ve diğer ürün geliştirme süreçleri ortaklarım tarafından yapılıyor. Yazdığım algoritmalar onlar sayesinde hayat buldu ve kullanıcıya sunuldu. Ortaklar olarak aramızda sınır var. Birbirimizin bilmediği şeyler konusunda ısrarcı olmuyoruz. Ortaklar olarak herkes kendi yaptığı şeyi iyi bilsin diye düşünüyoruz. Bu yüzden kendi aramızda çatışma yaşamıyoruz" diye konuşuyor.
İş dünyasında erkeklerin kadınların başarısını istemeyerek de olsa baskıladığını düşünüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Ne kadar çok bu işin teknik tarafında olsam da bu ürünü ilk satacak olan da yine benim. Ancak bu benim cinsiyetimden bağımsız olmalı. Yani müşterilerle görüşmeyi, ürün satmayı, sunumu kadın yapar gibi bir etiketleme söz konusu olmamalı... Kalıpları yıkmak gerektiğini düşünüyorum. Diğer girişimimde de tek kadın ortaktım ve tüm satış görüşmelerinde ya da sunumlarda ben yer alıyordum ve cinsiyetimden dolayı ön planda olmamım faydalı olacağı düşünülüyordu. Kadın girişimci olarak göz önünde olmanızı istiyorlar. Bu çok çirkin bir durum. Belki de sayıca az olduğumuz için durum böyle. Ayrıca hayatımızdaki erkekler, onlar da bu durumdan ekstra sıkıntı duyuyorlar. Erkek dominant bir sektörde kadın olmanız onlar için problem yaratıyor. Süreç içerisinde benim yaşadığım en büyük problem bu. Evet, iş yapabilmek için bu insanlarla görüşmek zorundayım. Cinsiyetimden bağımsız benim bir işim ve unvanım var. Bunu kabullenemiyorlar. Sizi yaptığınız işten ziyade, cinsiyetinizle bir bütün olarak kabul ediyorlar. Cinsiyetsizleştirerek sadece insan olarak değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum."
"Kadınlar Anlatıyor" yazı dizisinin diğer yazılarına şuradan ulaşabilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap