İstanbul Teknik Üniversitesi, Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi’nde profesör ve Tazi Kurucu Ortağı Zehra Çataltepe, 1991 Bilkent Bilgisayar Mühendisliğinden birincilikle mezun oldu. Babasının marangoz olduğunu ve ailesinden meslek seçimi konusunda çok destek aldığını söyleyen Zehra Çataltepe sözlerine şöyle devam ediyor:
"Okulda çok iyi mühendislik eğitimi aldı"
"Şu anki jenerasyon ile bizimki arasında büyük bir fark vardı. Biz para kazanmak zorundaydık. Buna uygun bir meslek seçmem gerekiyordu. Bu yüzden ya mühendis ya da doktor olmam lazımdı. Bir taraftan özellikle matematik başta olmak üzere sayısal derslere ilgim vardı. Dolayısıyla mühendislik okumaya karar verdim. Ama spesifik olarak bilgisiyar mühendisliğin ne demek olduğuna dair bir fikrim yoktu. Evet, bilgisayar görmüştüm. Ama kendime ait bilgisayarım yoktu. Bu yüzden okulda aldığım eğitimin çok iyi olduğunu düşünüyorum."
Okuldayken "Kadınlar, teknoloji yapamaz" düşüncesi üzerinden ayrımcılık yaşamadığını aksine iyi bir mühendis olmak konusunda hocaları tarafından yüreklendirildiğini söylüyor. Türkiye'de özellikle ABD ve Avrupa'ya göre teknoloji konusunda uzmanlaşmaya kadınların daha çok teşvik edildiğini belirtiyor.
ABD'deki bir komşusunun kendi çocuğu için "O kız çocuğu, tabii ki matematikten anlamaz" diye bir cümle kurduğunu hatırlıyor ve buna çok şaşırdığını anlatıyor. Hayatı boyuca cinsiyetinden ötürü böyle bir davranış ya da söze maruz kalmadığını sözlerine ekliyor. Teknoloji sektöründe daha fazla kadının çalışıyor olmasını sağlamanın yollarından birinin kadınların kendilerinin teknoloji işlerini yapabileceklerine daha fazla inanması ve bunun için teşvik edilmesi olduğu görüşünde...
13 patent yayınladı
"Hocalarımın etkisiyle yapay zeka konusunda çalışmaya karar verdim. Araştırma yapmayı çok sevdim. Üniversitenin son senesinde yaptığım çalışmalarla 'keşfetme' duygusunun benim için önemli olduğunu fark ettim. Bu yüzden de akademisyen olmaya karar verdim" diye konuşan Çataltepe, yüksek Lisans için California Institute of Technology (CALTECH)’te gitti. Orada doktorasını tamamladı. Sonra posdoc yaptı ve bir girişimde çalıştı.
En iyisini yapmak için çalıştım
Daha sonra ABD'de Siemens Corporate Research’te enerji santrallerinin ve AC motorların izlenmesi ve sensör verilerinin görüntülenmesi için yapay öğrenim algoritmaları ve yazılımı tasarladı. Burada üç makale ve 13 patent yayınladı.
"Çalıştığım insanların içinde erkekler de kadınlar da vardı. Yaptığım işi iyi yapmak için çok uğraştım ve iyi insanlarla karşılaştığım için şanslıyım. İş hayatımda herhangi bir ayrımcı tavır görmediğim için de kendimi çok şanslı hissediyorum. Benim kadar şanslı olmayan birçok kadın olduğunun da farkındayım. Evet, iş dünyasında böyle bir ayırım var. Özellikle Silikon Vadisi'nde bu çok hissediliyor. Bir arkadaşım erkekler bir çalışırken, kadınların iki kat daha fazla çalışması gerektiğini söylemişti. En iyisini yaptığımı iddia etmiyorum. Ama hep daha iyisini yapmak için çok çalıştım."
"Kişinin yaptığı iş önemli"
Kimse ile erkek ya da kadın olduğu için birlikte çalışmadığını, işinde iyi olmanın ve beraber çalışılabilecek iyi bir insan olmanın olması gereken kriter olduğunu, eğer ondan başka bir ayırım olursa zaten yapılan işin doğrudan uzun vadede başarısız olacağını söylüyor. Zehra Çataltepe, bu işten sonra ailevi sebeplerden ötürü Türkiye'ye döndü. Daha sonra İTÜ'de 2005'ten beri hoca olarak çalışıyor.
Zehra Çataltepe, davranış ve risk tahminleme çözümleri üreten tazi.ai’yi kurduğunu anlatıyor. Şirketin bir İTÜ Arı Teknokent firması ve uluslararası sigorta ve yatırım şirketleri olduğunu söylüyor. sözlerine şöyle devam ediyor:
"Beş yıl önce kurucu ortağım ve eşim Tanju Çataltepe'nin fikri ile şirket kurmaya karar verdik. Ona göre sürekli öğrenen sistemleri kurmaya ihtiyaç vardı. Çünkü yapay zeka sistemleri kuruluyor. Ama data geliştikçe sistemlerin başarısı düşmeye başlıyor. Bu başarı düştükçe de sistemleri yeni baştan kurmak gerekiyor. Çünkü yapay zeka sistemlerinin sürekli öğreniyor olması gerekiyor. Yani insan ve veriden gelen bilgiyle bu durum süreklilik sağlanıyor."
"Fonlanma şansı, erkeklere göre daha az..."
Kadın girişimcilerin fonlanma şansının daha az olduğunu bildiğini belirten Çataltepe, "ABD'de böyle bir şey ile henüz karşı karşıya gelmedim. Orası için bunu söylemek için erken... Türkiye'de de ne girişimci ne de akademisyenlik yaparken cinsiyet üzerinden ayrımcılığa maruz kalmadım. Ama diğer kadınların bunu yaşamadığını söylemiyorum" diye konuşuyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"Kadın girişimcilerin daha başarılı olmasını sağlamak için rol modellerini ve mentorlüğü arttırmamız gerekiyor. Turk Telekom, ITU Arı Teknokent, ITO, Kagider, UpSchool gibi kurumlar mentörlük konusunda önemli işler yaptığını bildiğim yerler, eminim başkaları da var. Başka bir yol da kadınların normalde anne/evlat yaptıkları ve yapmak istedikleri sorumluluklarda da ailelerin ve başka kurumların daha fazla destek olmasını sağlamak. Hiç bir şey yapamazsanız, "Yapabilirsin!" demek. Evet, kadın girişimciler daha az destekleniyor, ama desteklendikleri zaman yatırımcıya erkeklere göre iki kat gelir kazandırıyorlar. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım. Kadınlara öncelik veren yatırım kurumlarına da çok ihtiyaç var. Girişimcilik yanında yatırımcılığa da başlarsam kendim bir gün böyle bir fon kurmayı hedefliyorum, kurmak isteyenleri de desteklemek isterim."
Kadınlar Anlatıyor yazı dizisinin diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz!
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap