Instagram’ı hala bir sosyal ağ olarak görenlerden misiniz? Evet, Instagram bir sosyal ağ ve verilerimizi topluyor ama aslında bundan daha fazlası ve çoğumuz bunun farkında bile değiliz. Aylık 500 milyon aktif kullanıcısıyla Instagram’ı devasa bir alışveriş merkezi olarak hayal edebilirsiniz.
Alışveriş merkezi çünkü yapılan araştırmalara göre kullanıcıların markalarla Instagram üzerindeki etkileşimi %68 gibi şaşırtıcı bir oran. Diğer sosyal ağlarda bu oranın %32’lerde olduğunu düşünecek olursak oranın büyüklüğünü daha iyi kavrayabiliriz. TrackMaven araştırma raporu da bunu destekliyor; Instagram’da paylaşılan bir post diğer mecralara göre 8 kat daha fazla etkileşim alıyor.
Tüketiciler, Instagram’ı bu kadar yoğun kullanınca markaların da Instagram’da aktif olarak yer almaması oldukça şaşırtıcı olurdu. Markalar artık Instagram’da sadece iletişim yapmıyor, satışa yönlendirici çalışmalarla dönüşüm oranlarını da artırıyorlar. Instagram onlar için artık bir showroom, bir mağaza.
Instagram algoritmasının gelişim ve değişimini takip ediyorsanız her geçen gün size daha fazla “benzer” içerik gösterdiğinin farkına varmışsınızdır. Hangi tür fotoğrafları beğendiğiniz analiz edilerek size daha fazla beğenebileceğiniz fotoğraflar gösteriliyor ve böylece uygulamada daha fazla vakit geçirmeniz sağlanıyor. Takip ettiğiniz kişilerin paylaşımlarını bile Instagram isterse görebiliyorsunuz. Durum markalar ve reklamlar için de pek farklı değil.
Instagram reklamlarında tıklamalarınız, daha uzun süre reklamı incelemeniz veya markayı takip etmeniz gibi onlarca farklı metrik sizin bir marka ve ürüne olan ilginizi analiz ediyor. Bu analiz sonucu size o markanın ürünü ve/veya o ürünün benzerleri sıklıkla gösteriliyor. Instagram sizin marka ve kullanıcı alışkanlıklarınızdan yola çıkarak size aşamalı olarak bir markayı veya ürünü sevdirebiliyor. Çok klasik bir yorum olarak görebilirsiniz ama algoritmanın temel amacı bu, sizi o ürüne veya markaya bağlamak ve dolayısıyla satış yapmanızı sağlamak.
Tüketiciler genellikle alışkanlıklarını devam ettirmeye meyillidirler. Her ne kadar X kuşağı için bu durum değişiyor gibi görünse de bir tarzı, kaliteyi, markayı beğenen kişiler genelde onu devam ettirme eğilimindedirler. Bu alışkanlıklar alışveriş yaptığınız yeri de belirliyor. Bir e-ticaret sitesinde alışveriş yapmaya başladığınızda , önceki alışverişinizden kalma kartınız ve bilgileriniz hazır olması o alışverişinizi tamamlama ihtimalinizi yükseltiyor.
Instagram, bir tüketici olarak sizi çok iyi tanımaya başladıktan sonra sizin marka algınızı kırmak için akışta size sevdiğiniz ürünlerin farklı marka ürünlerini de gösteriyor. Siz farkında olmasanız da zaman içerisinde markadan bağımsız beğendiğiniz tarza yönelik alışveriş yapmaya başlıyorsunuz. Konu yine X kuşağına geliyor çünkü onlar da markadan çok tarzlarına sadık bir kuşak. Instagram onlar gibi sizi de bu tür bir davranış değişikliğine yönlendiriyor ve zaman içerisinde sizin marka bağımsız alışveriş yapmanızı sağlıyor. Düşünün, adını bile duymadığınız bir çok ürün artık size tanıdık geliyor değil mi? Instagram’da gördüğünüz reklamlarla marka olmayan markalara aşina olmaya başladınız değil mi? Evet, Instagram sizin kafanızdaki marka gibi pürüzleri de ortadan kaldırarak alışveriş deneyiminizi daha kusursuz hale getiriyor.
Alışveriş deneyimi giderek değişirken dünyanın en büyük alışveriş merkezi Instagram’da bu değişimin kilit noktasında yer alıyor. Markalar artık Instagram üzerinde kullanıcılara kendilerini gösterebilmek için Instagram’a her ay binlerce, onbinlerce dolar para harcıyor. Kullanıcıya kendinizi göstermekle de iş tamamlanmıyor çünkü Instagram artık alışveriş deneyimini tamamen Instagram üzerinden tamamlanmasını sağlamak istiyor. Instagram Ajans ve Markalar Başkanı İlke Çarkçı Webrazzi Dijital 2019’da yaptığı konuşmasında şöyle demişti: “Kullanıcıların yüzde 87'sinin ödeme süreci karmaşık olduğu için satın alma işlemini terk ederken, yüzde 49'unun bilgilerin kayıtlı olduğu bir ödeme sistemini kullanmak istiyor.“ Yani Instagram üzerinden ödeme yapan bir tüketici artık Instagram’dan ayrılmadan süreci tamamlamayı daha çok tercih edeceğini gözler önüne seriyor. Bu durumu bilen Facebook gerekli hamlesini yaparak Instagram Shop'u çıkardı.
Instagram’a e-ticaret sitenizi entegre ederek tüm süreçleri burada tamamlamak şu anda bazı ülkeler ve markalar için sunulup denense de markalar ve tüketiciler bu süreci daha da hızlandırmanın yolunu tabii ki buldular. Instagram’da gör, WhatsApp’dan satın al.
Birçok marka ve kullanıcı için WhatsApp üzerinden bir alışverişi tamamlamak o kadar olağan bir hale geldi ki artık WhatsApp tüm e-ticaret firmalarının ortak check-out sayfası haline geldi. Bunun en önemli nedeni tabi ki Instagram’da başlayan bir alışveriş deneyiminin markanın e-ticaret sitesine geçilmesi durumunda sekteye uğramasıdır. Tüketiciler artık bildikleri, tanıdıkları bir alandan dışarı çıkmak yerine bildikleri bir kanaldan tamamlamayı tercih ediyor. WhatsApp burada harika bir çözüm olarak doğal bir gelişim gösterdi ve değişen e-ticaret alışkanlıkları içerisinde yeni bir satış kanalı olarak yerini aldı.
WhatsApp uygulaması kullanıcılar ve tüm eticaret siteleri için ortak bir satın alma deneyim sunduğu için en çok tercih edilen kanal gelmeye başladı. Durum böyle olunca markalar artık Instagram’da yakaladıkları bir kullanıcıyı kendi sitelerine yönlendirmek yerine yine aşina oldukları WhatsApp’a yönlendiriyor ya da sitede ürün sayfasında bulunan kullanıcıyı var olan checkout sayfasına yönlendirmek yerine WhatsApp üzerinden alışverişe devam et seçeneğiyle WhatsApp’a yönlendiriyor.
WhatsApp’ın alışveriş yolculuğunun tamamlandığı yer olarak öne çıkması aslında ne kadar önemli bir mecra haline gelmeye başladığının da bir göstergesidir. Bir e-ticaret sitesinin dönüşüm oranıyla WhatsApp üzerinden yapılan satışların dönüşüm oranları karşılaştırıldığında arada ciddi farklar çıktığını görülüyor. Instagram bu pazara tam anlamıyla girdiği zaman dönüşüm oranları ne olur hep birlikte göreceğiz.
Facebook çok stratejik bir hamleyle Instagram Shop’u kullanıma sunarak, eticaret dünyasına büyük bir oyuncuyla giriş yaptı gibi görünüyor. Ama unutmamak gerekir ki WhatsApp üzerinden tamamlanan alışveriş deneyimi tamamen kullanıcı deneyimi sonucu oluşan bir süreç. Geçmişte de örneklerini gördüğümüz üzere, kullanıcı deneyimi her zaman dayatılan modellerden daha etkili olabiliyor. Dünya değişiyor, alışveriş deneyimi değişiyor ve tabi ki e-ticaret deneyimi de değişiyor. Siz de bu değişimin bir parçası olmak istiyorsanız hızlı bir şekilde uyum sağlamalı ve Instagram’da başlayarak WhatsApp’da sona eren bu yeni deneyimi müşterilerinize yaşatmalısınız.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap