Covid-19 salgınının pandemi olarak ilan edilmesinin ardından okulların kapatılması hükümetlerin aldığı ilk aksiyonlardan biri oldu. Bu karar eğitimi önemli ölçüde değiştirirken, e-öğrenme ise belirgin bir yükselişe geçti. Şu anda 186 ülkede corona virüs salgını nedeniyle okulların kapanmasından etkilenen 1 milyarın üzerinde çocuk bulunuyor. Bu çocukların büyük bir çoğunluğu pandemi döneminde uzaktan eğitime geçiş yaparken, ebeveynlerin tercihi de e-eğitim özelinde hizmet veren şirketlere yönelmek oldu.
E-öğrenme pazarının yükselişi kalıcı olabilir
Öte yandan corona virüs sadece ebeveynlerin ve çocukların değil, yetişkinlerin de çalışma şeklini ve alışkanlarını değiştirdi. Bu süreçte evden çalışmaya geçen bireylerin, kendine yatırım yapmak, vaktini verimli şekilde değerlendirmek isteyen kişilerin tercihi de yine e-eğitimler oldu. Yapılan araştırmalar, corona virüs salgınının neden olduğu e-öğrenme pazarının yükselişinin kalıcı olacağını gösteriyor.
Beş yılda online eğitime talebin ciddi oranda arttığını söylüyor. Çünkü 2015'te yaklaşık 110 milyar dolar olan küresel e-öğrenme pazarı 2019 yılında 200 milyar doları aşarken, karantina öncesinde yapılan araştırmalara göre 2025 yılında ise pazar büyüklüğünün 350 milyar dolara ulaşması bekleniyordu. Fakat karantina dijitalleşme sürecini daha da hızlandırmasıyla nedeniyle 2025'te bu pazar büyüklüğünün aşılacağı öngörülüyor. Öte yandan yapılan araştırmalara göre Türkiye’de e-öğrenme pazar büyüklüğü 2023'ün sonunda 200 milyon dolara ulaşması bekleniyor.
Sadece Türkiye'de artan ilgi yüzde 25
Dolayısıyla e-öğrenme şirketlerine dünya ve Türkiye genelinde talep yoğunlaştı. Hatta karantina sürecinde Türkiye’deki mevcut kullanıcılaarın Cambly'i kullanma artış oranı yüzde 21 oldu. Bu süreçte yeni kullanıcılardan gelen organik trafiği ise yüzde 25 arttı. Dünya genelinde 10 milyonu aşkın kullanıcısı ve 25 binin üzerinde eğitmeni ile online eğitim pazarındaki şirketlerden biri... Türkiye, şirketin faaliyet gösterdiği ilk üç pazarın içinde yer alıyor.
Türkiye'de yapılan araştırmalar öğrencilerin ve çalışanların online eğitim ile daha fazla bilgiye erişebildiğini ve daha hızlı öğrenebildiğini ortaya koyuyor. Araştırmalara göre e-öğrenme, daha fazla bilgi edinmek için geleneksel bir sınıf ortamından yüzde 40-60 daha az zaman gerektiriyor. Aynı zamanda kullanıcılar online eğitim ile kendi öğrenme hızlarında eğitim alabiliyor; kendi seviyelerine göre eğitimi hızlandırıp yavaşlatabiliyor, anlamadığı bir konuyu geriye dönüp tekrar okuyabiliyor ya da bildiği bir konuyu atlayabiliyor.
Tüm bunlar e-öğrenme pazarındaki potansiyeli gözler önüne seriyor. Türkiye özelinde bakıldığında ise genç nüfusun yoğun olması, artan internet penetrasyonu, son yıllarda okul sayılarındaki yükseliş ve evden çalışma düzenine geçen şirket sayısındaki artış ile birlikte çalışanların kendini geliştirmek için arayış içerisinde olmaları Türkiye açısından da büyük bir potansiyel olduğunu ortaya koyuyor.
Kadınlar daha çok kullanıyor
Şirket, daha çok 26-35 yaş arasındaki kişilerden talep alıyor. Bunu 21-25 yaş arası ve 36 yaş ve üzeri kullanıcılar takip ediyor. Cambly Ülke Müdürü Emre Şimdi bu konuyla ilgili şöyle yorum yapıyor:
36-45 yaş arası kitlenin, hayatta belli hedeflerini gerçekleştirmiş olsa da öğrenmenin peşini bırakmadıklarını, hem sosyal açıdan hem de kariyerlerinde veya kişisel yaşamlarında kendilerine sürekli yeni hedefler belirleyen yenilikçi bir kitle olarak Cambly'den yararlandıklarını görüyoruz.
26 yaş ve üzeri kullanıcılar en çok kariyer gelişimi, kişisel gelişim, kendilerine yatırım yapmak ve sosyalleşmek için İngilizce öğrenimini tercih ederken, gençler ise akademik ve üniversite yaşamında başarılı olmanın yanı sıra yurt dışına taşınma hedefleri doğrultusunda buna zemin hazırlamak adına İngilizcelerini geliştirmek için Cambly’i kullanıyor.
Diğer taraftan uygulamamızı kadınların erkeklere kıyasla daha çok tercih ettiğini görüyoruz. Orta-üst seviye gelir düzeyindeki kişiler, IELTS veya TOEFL sınavına, yurt dışında mülakata hazırlananlar/iş arayışında olanlar, iş yerinde İngilizce ihtiyacı olanlar, iş için yurt dışı seyahati yapacak olanlar, motivasyon arayan ve kendini geliştirme odağı olan kişiler uygulamamıza yoğun ilgi gösteriyor.
Bunun yanı sıra ebeveynler, küçük yaştan itibaren çocuklarının dil gelişimine katkı sağlamak için Cambly Kids’i tercih ediyor. Cambly Kids’te 4-15 yaş arası çocuklar bu alanda uzman eğitmenlerle belli bir müfredat eşliğinde, ebeveyn gözetiminde dersler yapabiliyor.
Türkiye'de gelecekte eğitim sistemi online olarak ilerleyebilir
Emre Şimdi, normal şartlarda eğitimde dijitalleşme orta vadede ilerlerken pandeminin etkisi ile süreç hız kazandığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu dönemde yaşadığımız deneyimlerden ve alt yapımızın güçlü olmasından yola çıkarak Türkiye’de eğitim sisteminin ileride online olarak ilerleyeceğini öngörüyoruz. Günlük yaşamdaki dijitalleşmeyle birlikte online eğitim pazarındaki dijitalleşme de artacak. Bunun artışı ile birlikte şirketlerin öncelikleri, çalışanlarına ve müşterilerine sunduğu hizmetler de değişecektir. Çocuklara online eğitim alanında daha çok yatırım yapılacak ve çocuklar İnternet ile daha küçük yaşta tanışacaklar. Online eğitimin artışı ile birlikte eğitim kurumlarının dijital alt yapılarını geliştirmek için teknoloji şirketleri ile iş birlikleri yapacağını düşünüyoruz. Öğrencilerin kendi hızlarında öğrenmesine imkân sunan, geleneksel öğrenmeden uzak, daha kişiye özel ve daha esnek bir eğitim sistemi ortaya çıkacak. Biz de Cambly olarak öğrencilerimize kendi programlarını yapabilecekleri, kişisel programlarına göre derslerini planlayabilecekleri bir hizmet sunduğumuz için gelecekteki değişime çok daha hızlı ve kolay ayak uyduracağız."
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap