Sıra dışı kişiliği ve ürettiği vizyoner fikirlerle gündeme gelen Steve Jobs, konu beslenme olduğunda sınırları zorlamaktan çekinmedi. Hayatının ilk dönemlerinde uzun süre oruç tutmanın kişiye mutluluk verdiğini keşfeden Jobs, çoğunlukla vejeteryan beslenmeyi tercih etti. Hayatının bazı dönemlerde katı bir vegan olarak konumlanan Jobs'un öğünleri her zaman küçük ve basitti.
Söz konusu yemek olduğunda seçici bir tavır benimseyen Jobs, restoran yöneticileri ve şeflere karşı zalim olabiliyordu. Walter Isaacson'ın yazdığı Steve Jobs biyografisinden başarılı CEO'nun yemekle olan ilişkisine dair detayları sizlerle paylaşıyoruz.
Steve Jobs Reed College'de birinci sınıf öğrencisiyken, Frances Moore Lappé'nin yazdığı "Diet for a Small Planet" isimli kitabı keşfeder. Jobs, Walter Isaacson'a bu kitapla birlikte et yemeği tamamen bıraktığını söyledi.
Lappé'nin kitabını okuduktan sonra vejeteryan olmaya yönelen Jobs, ilerleyen süreçte bağırsakları boşaltmak ve oruç tutmak gibi daha sıra dışı beslenme düzenlerini tercih etti. Jobs'un haftalarca yalnızca elma ya da havuç gibi bir ya da 2 yiyecek çeşidi tükettiğini belirtelim.
Üniversitenin birinci yılı boyunca Roman Meal mısır gevreğiyle beslenen Jobs, hurma, badem ve oldukça fazla miktarda havuç almayı ihmal etmiyordu. Hatta havuç konusunda işi bir adım ileriye götürmek isteyen Jobs, kendisine havuç suyu ve havuç salatası hazırlayabilmek için Champion sebze suyu sıkacağı aldı.
İlerleyen dönemde Arnold Ehret tarafından yazılan “Mucusless Diet Healing System,” isimli kitabı okuyan Jobs, beslenme düzenini daha da sıkı bir hale getirdi. Geleneksel et ve protein tüketiminden vazgeçmesinin yanı sıra Jobs, ekmek, tahıl ve sütü de hayatından çıkardı. Bu arada ilginç bir şekilde kitabın yazarı Ehret'in de Jobs gibi 56 yaşında hayatını kaybettiğini ekleyelim.
Bu süreçte oruç tutmaya da yönelen Jobs, bazen 2 gün boyunca bazen de 1 hafta boyunca yemek yemeyi kesiyordu. Oruca ara verdiği zamanlarda ise yapraklı sebzeler ve su tüketiyordu.
All One Farm isimli komüne ara sıra yemek yemek için uğrayan Jobs, hafta sonlarını burada geçirmeyi tercih ediyordu. Hare Krishna tapınağından rahipler de burayı ziyaret etmek için geliyor ve kimyon, kişniş ve zerdeçal içeren vejeteryan ziyafetler düzenliyordu Jobs, bu ziyafetlere katılım gösteriyordu.
Bu arada yıllar boyu Jobs'un hayat arkadaşı olan Chrisann Brennan'In da vejeteryan olduğunu ekleyelim. Öte yandan kızları Lisa, vejeteryan olmadı. Yapılan market alışverişlerinde hindiba, kinoa, kereviz, kuruyemiş kaplı keçi boynuzu gibi ürünler alınsa da arada sırada Chrisann ve Lisa arabada yemek üzere çevirme tavuk almayı tercih ederdi.
Jobs ise sıkı sıkıya bağlı olduğu beslenme düzeninden hiçbir şekilde taviz vermezdi. Hatta kızı Lisa, bir keresinde Jobs'un içmekte olduğu çorbada tereyağ kullanıldığını öğrenince çorbayı tükürdüğünü hatırlıyor.
1991 yılında kendisi gibi vegan olan Laurene Powell ile evlenen Jobs, düğün pastasının vegan olmasına özen gösterdi. Birçok davetli yumurta ve süt içermeye bu pastayı yenilemez olarak tarif etmişti.
Jobs ve Powell, doğal yiyeceklere karşı besledikleri tutkuyu da paylaşıyordu. Powell o dönemde meyve suyu şirketi Odwalla'da yarı zamanlı olarak çalışıkeni ilerleyen dönemde Terravera isimli girişimi kurdu. Organik yiyecekler üreten Terravera, bu ürünleri kuzey kaliforniyadaki dükkanlara dağıtmaya devam ediyor.
Jobs, gençliğinde ve üniversite yıllarında tercih ettiği beslenme düzenini yetişkinliğinde de sürdürmeye devam etti. Haftalar boyu elma ve limonlu havuç salatası gibi sürekli aynı ürünleri tüketen Jobs, birden bire yemek yemeyi bırakıyor ya da oruç tutuyordu.
2003 yılında doktorlar Jobs'un böbreklerinde gerçekleştirdikleri rutin bir tomografi taramasında nadir bir pankreas türüne rastladı. Doktorlar, erken dönemde yakaladıkları bu kanseri ameliyat ile temizlemek istese Jobs, kendini yiyecekle tedavi etmeyi tercih etti. Daha da katı bir vegan beslenme düzenine geçen Jobs, fazla miktarda meyve suyu ve havuç tüketmeye başladı.
Jobs 2008 yılında bıçak altına yatarak pankreasının bir kısmını aldırdı. Bu olayın ardından Powell öğünlerine balık ve diğer proteinleri eklese de Jobs'un sağlığı kötü durumdaydı ve ciddi bir kilo kaybı yaşamaktaydı. Üstelik Jobs hala kişisel aşçıları Bryar Brown'dan havuç salatası, limon otu çorbası ya da fesleğenli sade makarna yapmasını istiyordu.
Jobs, 2010 yılında New York Times'ın 50 yöneticisiyle tanışmak için Pranna isimli bir uzakdoğu restoranında düzenlenen yemeğe katıldı. Bu yemekte menüde bulunmamasına rağmen bir mango smothie ve sade vegan makarna sipariş etti.
2011 yılında Silikon Vadisi'nde Obama'nın katılacağı küçük çapta bir yemeğin düzenlenmesine yardım eden Jobs, yemek firması tarafından önerilen karides, moringa balığı ve yeşil mercimek salatası gibi yemekleri çok havalı olduğu gerekçesiyle reddetti. Aynı şekilde tatlı olarak çikolata parçacıklı kremalı pasta sunulmasına da itiraz etti ancak Beyaz Saray çalışanları, Başkan Obama, kremalı pasta sevdiği için bu itiraza karşı çıktı.
2011 yılının temmuz ayında Jobs, kanser bedenine yayıldığı için artık katı yiyecekler tüketmeyi bırakmıştı. Jobs, 5 Ekim 2011'de hayata gözlerini kapadı.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap