Nielsen’in 2018’in ikinci çeyreğinde ABD’li yetişkinlerin medya tüketimini ele alan yeni araştırmasına göre ABD’liler TV izlerken düzenli olarak ikinci bir ekrana bakıyorlar. Günümüzde ABD’li yetişkinlerin yüzde 28’i TV izlerken bazen telefon ya da tablet gibi dijital bir cihaz kullandığını ifade ediyor. Raporda yer alan yüzde 45’lik kesim ikinci ekran kullanım sıklığına çok sık veya her zaman ifadesiyle cevap veriyor.
Ortaya çıkan sonuçlar ABD tüketicisinin akıllı telefonlara ne kadar bağımlı olduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre ABD’lilerin çoğu bir filmi ya da en sevdikleri programı izlerken dahi telefonu ellerinden bırakamıyor. Araştırmaya katılan ABD’lilerden yalnızca yüzde 12’si TV izlerken başka bir chazı asla kullanmadığını ifade ediyor.
Bu arada Televizyon izlerken ve reklam aralarında insanların telefon ekranına bakmasının Instagram’da gezinmekten başka sebepleri olduğunu da belirtelim. Eğer kişiler canlı yayınlanan bir etkinliği veya popüler bir TV programını izliyorsa diğer hayranlarla etkileşim kurmak ve çevrimiçi bir sohbetin içinde yer almak isteyebiliyor. Buna aslında Türkiye'de de rastlıyoruz. Ufak Tefek Cinayetler veya İstanbullu Gelin gibi geniş izleyici kitlesine sahip diziler esnasında ya da derbi maçlarında sosyal ağlarda insanlar anlık olarak fikirlerini paylaşabiliyor veya dizileriden alıntılar yapabiliyor.
Nielsen’in raporu ise dijital cihazların medyayla kurduğumuz ilişkiyi ve medya tüketimimizi etkilediğini belirtiyor. Buna göre TV izleme deneyimini azaltmak için değil artırmak için ikinci bir ekran kullanıyoruz. Hatta ABD’li kullanıcıların TV izlerken mobil cihazlarda yaptığı her aktivite TV içeriğiyle ilgili oluyor. Buna kendi yaşantımdan örnek vermek gerekirse gerçek hayattan ilham alan biyografik filmleri izlerken Google'a girerek gerçek hikayeyi okuyor veya dizide beğendiğim oyuncuların geçmişte yer aldıkları yapımları, özgeçmişlerini inceliyorum.
Rapora dönecek olursak, katılımcıların yüzde 71’i mobil cihazları TV içeriğiye ilgili bir şeyi araştırmak için kullandığını yüzde 41’i ise içerikle ilgili birilerine mesaj veya e-posta gönderdiğini ifade ediyor. Katılımcılardan yüzde 35’i reklamı yapılan bir ürün veya hizmeti satın aldıklarını belirtirken, yüzde 28’i de izledikleri içerik hakkında sosyal medya gönderileri okuduğunu veya yazdığını söylüyor.
Yüzde 15’lik kesim ise cihazı yeni bir program bulmak için kullanıyor. Bu da çevrimiçi içeriklerin izleyicileri farklı içeriklere nasıl yönlendirdiğini gösteriyor.
Medya tüketiminde değişen tek şeyin ikinci bir ekrana bakmak olmadığını da ekleyelim. Şaşırtıcı bir şekilde, rapor az sayıda kişinin TV izlerken sesli (audio) içerik tüketiminde bulunduğunu ortaya çıkardı.
Aynı anda iki farklı içerik türünü tüketmenin zorluğu nedeniyle bu grubun kısıtlı sayıda kişiyi kapsadığını ekleyelim. Yine de katılımcıların yüzde 6’sı sıklıkla aynı anda iki farklı içeriği dinlediğini ve izlediğini belirtiyor. Katılımcıların yarısından fazlası ise TV ve sesli içeriği asla aynı anda tüketmediğini ifade ediyor.
Bu arada rapor, insanların medyayı nasıl tükettiklerini de inceliyor. Aslında medya tüketimi ikinci bir cihaz kullanımı dışında pek de değişmiş değil. Canlı yayınlar ve yayın tarihi belli programlar dahil olmak üzere Prime-time saatleri hala varlığını korurken, TV'ye bağlı medya oynatıcıları ve oyun konsolları da tüketimdeki rolünü devam ettiriyor.
Bu kapsamda 2018’in ikinci çeyreğinde ABD’li yetişkinlerin 21:00 -22:00 saatleri arasında bu 60 dakikalık sürenin 38’ni canlı yayınlar ve yayın tarihi belli programlar dahil olmak üzere TV izleyerek geçirdiğini belirtelim. İzleyiciler bu medya tüketimini ise TV’ye bağlanan cihazlar, radyo ve bilgisayar, akıllı telefon veya tablet gibi dijital cihazlar üzerinden yaptı.
Özellikle 21:00’in TV için yükseliş yaşandığı bir saat olduğunu söylemekte fayda var. Bu saatte tüketicilerin yarısından fazlası doğrudan TV izliyor veya oyun konsolları gibi TV’ye bağlı cihazlar üzerinden etkileşime geçiyor ya da Roku, Apple TV, Chromecast ve Fire TV gibi platformlar üzerinden içerik yayıncılığı yapıyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap