Konuk yazarımız Çağdaş ÖNEN, Oppsense Kurucusu olarak görev yapmakta ve Türkiye ve Avrupa’dan girişimleri Kanada pazarına açmak adına faaliyet göstermektedir.
Bütün girişimcilerimiz, bir gün global pazarlara da açılacağını hayal ederek girişimcilik yolculuklarına başlar. Özellikle yerel pazarda belli büyüme oranları yakalandığı noktada yönetim toplantılarının ajandasına ‘Uluslararası açılım’ maddesini eklemek kaçınılmaz olur. Bu maddeye gelindiğinde tartışma çoğunlukla Silikon Vadisi ekseninde devam etse de kuzeyde yer alan komşusu, ön plana pek fazla çıkmayan ama sessiz bir gücü içinde barındıran Kanada pek konuşulmaz.
Peki herkesin aklında uzun süren kışlarıyla yer etmiş Kanada’da girişimcilerimiz için gerçekten fırsatlar var mı?
Kanada pazarı, her ne kadar hemen yanındaki ABD’ye kıyasla daha küçük olsa da, Toronto-Waterloo arasındaki ‘Teknoloji Koridoru’, son yayınlanan Startup Genome 2018 raporuna göre 323 milyar dolarlık GDP ve 6.1 milyonluk nüfus yoğunluğuyla hiç azımsanmayacak bir büyüklüğe sahip ve global ortalamanın bir hayli üzerinde. Hemen Toronto-Waterloo’nun arkasından gelen Vancouver ve Montreal’i de listeye eklersek pazar büyüklüğü daha da artıyor. Bu pazarda iş yapan girişimcilerimiz için ABD’ye de açılmak, Türkiye’den ABD’ye açılmaya kıyasla çok daha kolay. Örneğin Toronto’dan 1 saatlik uçuş ile New York’a, 4 saatlik bir uçuşla da Silikon Vadisi’ne erişim mümkün.
Kanada, yüzölçüm olarak Türkiye’nin neredeyse 10 katı büyüklüğünde. Girişimcilik ekosistemleri 3 ana şehir olan Toronto, Montreal ve Vancouver odağında toplanmış durumda. Toronto başta finansal teknolojiler (Fintech) olmak üzere AI ve Büyük Veri Analitiği (Big Data Analytics), Yaşam Bilimleri (Life Sciences) ve Robotik teknolojilerde ön planda. Electronic Arts’ın başta Fifa serisi olmak üzere oyunlarını geliştiren en büyük stüdyosunun bulunduğu Vancouver, Gaming, Temiz Enerji (CleanTech) ve 2017 yılında Andreessen Horowitz liderliğinde 12 milyon dolarlık Seri-A yatırımı kapatan CryptoKitties ile birlikte Blockchain alanında kendisini farklılaştırmış durumda. Montreal benzer şekilde gaming, robotik ve büyük very analitiği alanında ilerlerken, Kanada’nın moda başkenti rolüyle yakın dönemde özellikle moda dikeyinde faaliyet gösteren girişimleri de çekmeye başladı. Montreal özelinde bir ilginç not ise, Montreal’deki girişimlere yapılan yatırımların 2017 yılında bir önceki yıla kıyasla %64’lük bir artışla 800 milyon dolara ulaşmış olması. Bu kapsamda Kanada özelinde 2017 yılında yatırım büyüklüğünü en çok arttıran şehir olarak ilk sıraya da oturuyor.
Yatırım konusuna gelmişken Kanada genelinde 2017 yılında 333 firmaya olmak üzere toplamda 2.7 milyar dolar yatırım gerçekleşti. Artifical Intelligence (AI) ve FinTech en çok yatırım alan sektörler olurken, kurumsal şirketlerin yatırım kolları önceki yıla göre %16 oranda toplam yatırımlarını arttırdılar.
Genel anlamda baktığımızda yatırımların ve farklı sektörlerin ülke geneline yayıldığı Kanada, ABD pazarına yakınlığı, Avrupa Birliği ile olan CETA Serbest Ticaret Anlaşması ve yakın zamanda duyurulan Trans-Pasifik Ticaret Anlaşması ile 10 ülkeyle daha serbest ticaret imkanı sunuyor. Webrazzi okuyucuları için önceki dönemde paylaştığımız Kanada’nın Startup Visa programını da düşününce, Türk girişimcilerimiz için önemli bir potansiyelin bulunduğu ortada.
Yurtdışına açılımın önem kazandığı, yurtdışı pazarların aktif araştırıldığı bu dönemde, Türk girişimcilerin başarı hikayelerini yazacağı yeni pazarın Kanada olacağını kesinlikle söyleyebilirim.
Görsel Kaynak: Depositphotos