Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'in meclisin önüne çıkmadan önce yazılı olarak sunduğu ifade birçok analitik bakış açısı içeriyor. Ancak ne yazık ki bunların arasında Facebook'un sosyal ağın temelini çürüten esas problemi ele alınmıyor.
Zuckerberg'in açılış kısmında yer verdiği açıklamalar çoğunlukla Facebook'un tarihsel sürecini anlatıyor. Zuckerberg ifadesinde son iki yılda gerçekleşen olayların şirketin itibarına ve hisse değerlerine nasıl zarar verdiğini de belirtiyor. Bu anlamda Zuckerberg'ün, şirketini tarih sahnesinde silme yetkisine sahip meclis üyelerine karşı iki farklı konuda savunduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan biri kullanıcı gizliliği diğeri ise platform bütünlüğü.
Zuckerberg verdiği ifadede üçüncü parti uygulamaların kısıtlanması ile sahte hesaplarla ve yayılan yanlış bilgilerle mücadele etme konusunda Facebook'un son zamanlarda yaptığı yeniliklerden de bahsetti. Bu adımların Zuckerberg'ün şu anki güvencesini oluşturduğunu söylemek mümkün.
Facebook artık kar etmeyi bir kenara bırakarak, yeni araçlar geliştirmek üzere yeni bir ekip oluşturarak kullanıcı verilerini kötü niyetli oyunculardan korumak için harekete geçiyor. İşin üzücü tarafı ise Facebook'un aslında bunu daha önce de yapabilir durumda olması ancak yapmaması. Facebook, ABD seçimlerinden önce platformdaki kötü oyuncuların kökünü kazımak için adımlar attı ve bu konuda şimdiye kadar olduğundan daha fazla adım atmaya başladı. Görünen o ki; attığı ilk adımlar dahi yetersiz kalıyordu.
Bu noktada Zuckerberg'ün yazılı ifadesinden alıntı yapmakta fayda var:
Önceliğimizin ne olduğu konusunda net olmak istiyorum: topluluğumuzu korumak, karlarımızı maksimuma çıkarmaktan daha önemli.
Bu açıklama aslında Facebook'un şimdiye kadar topluluğu korumaktan çok karı maksimuma çıkarmaya odakladığının da bir göstergesi. Facebook'un karşılaşacağı bir başka sorun ise kullanıcıların bundan sonra kendilerini Facebook'tan korumak üzere hareket etmesi. Yaşanan son skandal, Facebook'un kullanıcıları hakkında ne kadar bilgiye sahip olduğunu ve aslında kullanıcıların verdikleri bu bilgiler konusunda ne kadar az kontrol sahibi olduğunu gösterdi.
Aslına bakarsanız Zeynep Tüfekçi'nin de Wired'daki köşe yazısında değindiği üzere Facebook'un en baştan beri problemi buydu:
Bundan sonra Facebook’un 2 milyardan fazla kullanıcıyı gözetlediği ve profillendirdiği, niyetlerinin bunu reklamcılara ve Filipinler'deki Rodrigo Duterte gibi nahoş diktatörler dahil olmak üzere neredeyse Facebook’a ödeme yapan herkese satmak olduğu konusunda onlara ve geri kalan herkese açık olmak gerekir. Şirketin toplam piyasa değerinin neredeyse yarım trilyon dolar olmasının yanı sıra rakiplerini satın alacak kapasitede milyonlarca dolar nakdi bulunmasının nedeni budur.
Tüfekçi'nin sözleri sizlere ağır gelmiş olabilir. Ancak Facebook'un tüm bu problemleri yaşamasının ve alabileceği önlemleri almamasının temel nedeni bu iş modeli. Şu anda atılan bütün adımlar tekrar bir Cambridge Analytica ve seçim krizinin yaşanmasının önüne geçmek üzere atılıyor. Yapılan yeniliklerle geliştiricilerin eriştiği bilgiler kısıtlamış ve belki de kullanıcıların içini rahatlatmış olabilir. Yine de Facebook'un hala bu veriler üzerinde söz sahibi olduğunu hatırlamakta fayda var.
Dolayısıyla Meclis'in yaptığı bu toplantılar sonrasında gidilebilecek iki yol var. İş modeli bakımından Facebook'un reklamcılarla olan bağını keserek haber ve içerik kısmında abonelik modeline geçmesi bahsettiğimiz yollardan biri. Konu yasal yaptırımlara geldiğinde ise Facebook'un Avrupa Birliği Veri Koruma Yönergesi'ne uyum sağlaması, atılması gereken adımlardan ikincisi olarak öne çıkıyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap