Müşteri sadakat programları, işletmelere düzenli müşteriler sağlıyor gibi görünse de sadık müşteriler yaratma konusunda başarısı tartışmaya açık konu. Ücretsiz ürünler kazanma, kuponlar, puanlarla beklentisi giderek artan bir tüketici kitlesi daha iyi bir promosyon teklifi karşısında rakibin tarafına geçebiliyor. Birçok şirket bugünlerde sadakat programlarından öte müşteriye yaşam boyu değer yaratma kavramı ile ilgileniyor.
Konu milenyumlara geldiğinde ise hayatın her alanında olduğu gibi bir markadan vazgeçmek oldukça kolay. Yüzde 68'i kendilerine daha iyi bir ödül sunulduğunda mevcut markalarını terk edeceğini söylüyorlar.
Ne derece başarılı oldukları bir kenara kalsın, sadakat programlarının yapıları hızla değişiyor. Oyunlaştırmadan, kripto paralarla harcamaya kadar uygulama ya da kart aracılığı ile tüketicinin hayatına giriyorlar.
Ancak tüm bunlar içinizi karartmasın. İnteraktif iletişimi seçen, sosyal olan ve akıllı telefonlara giren müşteri sadakat uygulamarı yatırımcıların hale ilgisini çekebiliyor. Kanada merkezli Drop, bunlardan biri. Puan sistemi ile çalışan uygulamayı geleneksel sadakat programlarından ayıran noktalar var. Örneğin, tüketicinin kredi kartı işlem verilerini doğrudan okumak için bankacılık API'lerini kullanıyor ve tüketiciye programında iş ortaklarıyla alışveriş yapmak için puan veriyor. Bu puanlar kişileştirişmiş teklifler ile harcanabiliyor.
Drop'un iş ortakları listesi oldukça renkli. Uber'den Starbucks'a, Walmart'tan Nike'a kadar milenyum kuşağının sevdiği farklı endüstrileri bir araya toplamış. Drop, bu arada NEA'nın yönettiği 21 milyon dolarlık A Serisi'ni yatırım turumunu tamamladı. Öte yandan girişim geçtiğimiz yıl 5 milyon dolarlık bir tohum yatırım almıştı.
NEA'ya ek olarak, A Serisi'nde Sierra Ventures, White Star Capital, Venture Capital, Portag3 Ventures, Silicon Valley Bank'ın da katılımı var. Bireysel yatırımcılar arasında ise Shopify'in Satish Kanwar'ın ismi geçiyor.
İlk yıl pazarın yüzde 5'ine sahip olmak istiyor
Şirket hedefleri ile de sağlam ve kendinden emin ilerlemek istediğini gösteriyor. Zira milenyum pazarında 12-18 ayda pazarın yüzde 5'ine hakim olmak isteyen girişim, bunu takip eden iki yıl sonra da yüzde yüz büyümek istiyor. Şimdilik Kanada ve ABD'de kullanıma açık olan uygulama önümüzdeki yıllarda Birleşik Devletler, Avustralya ve Polonya'da kullanıma açılacağını duyurdu.
Bu arada TechCrunch'a konuşan şirket kurucusu ve CEO'su Derrick Fung, Drop'un arkasındaki başarıyı sıraladı. Plaid gibi API'lerin avantajlarından perakende mağazalar yerine doğrudan tüketicilere bağlanması tüketicinin ilgisini çekti. Milenyumların demografik yapısına daha uygun, etkileşim oranı yüksek bir uygulama yapmanın da önemi büyük. Son olarak, ortak şirketler için uygulama pazarlamacıların anlayabileceği bir kanal sağladığını dile getirdi.
Drop, bu arada Tinder'ın arkasında App Store'da yaşam tarzı kategorisinde ikinci sıraya yükseldi. Fung, iki uygulamayı pek çok açıdan simetrik buluyor. Bunu espirili bir şekilde söylüyor: Tinder aşkı bulmanızı sağlıyor, Drop ise parayı.