Facebook yayınladığı Şeffaflık Raporu'nda Fikri Mülkiyet haklarına da yer verdi

Facebook yayınladığı Şeffaflık Raporu'nda Fikri Mülkiyet haklarına da yer verdi

Facebook, 2017'nin ilk yarısında devletler tarafından kendisinden istenen verilerin toplam rakamını ve bu verilere geri dönüş oranını içeren Şeffaflık Raporu'nu yayınladı. İlk şeffaflık raporunu 2013 yılında yayınlayan şirket, hükümetlerin gün geçtikçe kendisinden daha fazla veri talebinde bulunduğunu da gözler önüne sermiş oldu.

Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak Facebook, Şeffaflık Raporu'nda hükümet taleplerinin yanı sıra telif hakları, ticari marka ve taklit hesaplar konusundaki talepleri içeren Fikri Mülkiyet başlığına da yer verdi. Şeffaflık Raporu'nda hükümetlerin talepleri hakkında fazla detay veremeyen Facebook yine de talepleri kategorize ederek sunmayı tercih etti. Hesap bilgileri, içerik kısıtlamaları ve internet aksamalarını içeren talepler, Acil ve Adli olarak kategorize edilirken, ABD için geçerli olan Ulusal Güvenlik kapsamında paylaşılan veri sayısı da belirtildi.

Rapora göre yıldan yıla yüzde 33 artış gösteren hükümet talepleri, son altı ayda ise yüzde 23 artış gösterdi. Dünyada en çok veri talep eden ülkeler ise ABD, Hindistan, İngiltere, Almanya ve Fransa. Üstelik Facebook bu ülkelerin taleplerinin yüzde 50'sinden fazlasına da cevap vermiş durumda. Detaylandırmak gerekirse ABD için yüzde 85 olan bu oran, İngiltere için yüzde 90 ve Fransa için ise yüzde 75 oranında. ABD bu yılın ilk çeyreğinde toplam 52,280 kullanıcının verisini talep ederken, İngiltere 8,167 kullanıcının verilerini talep etti. Fransa da ise 5,485 kullanıcının verisi talep edildi. Yapay zeka ile birlikte bu verilerin bizi akında Minority Report evrenine taşıması olası.

Türkiye Veri Talepleri ve İçerik Kısıtlamaları

Türkiye'de ise durum diğer ülkelerin nüfusuyla karşılaştırıldığında İngiltere ve Fransa'dan biraz daha iyi diyebiliriz. Şimdiye kadar 1.367 kullanıcı bilgisini talep eden Türkiye Cumhuriyeti, bu talebine yüzde 71 oranında cevap almış durumda. Bu taleplerin 1,341'i Adli İşlemler kategorisinde yer alırken, 26'sı Acil kategorisi kapsamında değerlendirildi. Facebook'un 2013 yılında, Türkiye hükumetinden aldığı taleplerin sadece 170 kullanıcıya/hesaba yönelik olduğunu bu taleplerin yüzde 47’sine yanıt verdiğini de hatırlatalım.

Facebook, 2017'nin ilk çeyreğinde Türkiye'de 712 içeriği kısıtladı. Bununla ilgili yaptığı açıklama ise şu şekilde:

"Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK), Türk mahkemeleri, Sağlık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Erişim Sağlayıcıları Birliği'nden yasal taleplere yanıt olarak Türkiye'deki maddelere erişimi kısıtladık. İçerikler, kişisel hak ihlalleri, kişisel gizlilik, Atatürk'e hakaret  ve düzenlenen malların yetkisiz satışı da dahil olmak üzere çeşitli suçları kapsayan İnternet Yasası (5651 sayılı Kanun) uyarınca kısıtlandı."

Fikri Mülkiyet Verileri 

Fikri mülkiyet tarafında ülkeler bazında bir ayrıştırmaya gitmeyen Facebook, açıkladığı rakamlara göre sadece bu yılın ilk çeyreğinde telif hakları tarafında 22o binin üzerinde şikayet aldı ve bu konuda 1 milyon 800 binden fazla içerik üzerinde işlem yaptı. Instagram'da ise 70 bini bulan şikayetlerin ardından şirket, 685 bin içerik hakkında işlem yaptı.

Konu Ticari Marka olduğunda ise bu rakamların daha az olduğunu görüyoruz. 41 binin üzerindeki şikayet bulunan Ticari Marka alanında 110 binden fazla içerik üzerinde işlem yapıldı. Aynı iekilde Instagram'daki Ticari Marka şikayetleri 16 bini aşarken, üzerinde işlem yapılan içerik sayısı 37 binin üzerinde.

Son olarak markalar, işletmeler ve kullanıcıların yani hemen hemen herkesin baş belası olan taklit hesaplar konusunda Facebook 14 binin üzerinde Instagram'da ise 10 binin üzerinde şikayet alınmış durumda. Facebook 217 binden fazla taklit hesap üzerinde işlem yaparken, Instagram'da bu sayı 108 bin 094'ü buldu.

Fikri Mülkiyet haklarını bir kenara bıraktığımızda aslında Facebook'un yayınladığı Şeffaflık Raporu'nda dikkate almamız gereken tek şey hayatımızla ilgili paylaştığımız sevimli detayların devletler nezdinde birer veri haline geliyor olması. Diğer yandan belki de suçluların bu sayede yakalandığını düşünebilir ve biraz olsun kendimizi güvende hissedebiliriz.

Devletlerin taleplerinin ciddi bir artışla devam ettiği ve cevap verme oranlarının bu kadar yükseldiği bir ortamda ise özel hayatınızın gizliliğini sağlamanın tek bir yolu var: paylaşımı durdurmak. Yine de bu kesin bir çözüm olmayabilir. Sonuçta bilgisayarlarımız, cep telefonlarımız ve tabletlerimiz her geçen gün, alışkanlıklarımız, ziyaretlerimiz ve konumumuz sayesinde bizi alınıp, satılan ve hatta hedeflenen bir veriye dönüştürmeye devam edecek.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.