Türkiye İş Bankası‘nın katkılarıyla sizlere aktardığımız Money 20/20 etkinliğinde 100 milyon dolarlık ICO'ya imza atan Kik'in kurucusu ve CEO'u Ted Livingston, Pantera Capital yöneticisi, Bitstamp ve CEO'su Dan Morehead , Fenbushi Capital yöneticilerinden Renqi Shen ve AngelList danışmanı Erik Syvertsen ICO'ların sürdürülebilir bir değişiklik mi yoksa riskli bir teklif mi olduğunu tartıştı. AngelList'ten Syvertsen'e göre ICO'lar dağınık bir tablo gibi düşünülebilir.
Kripto paraların hepsine uygulanacak tek bir özellik olmadığını savunan AngelList'ten Syvertsen'e göre ICO'lar dağınık bir tablo gibi düşünülebilir. Bir şekilde bir takip mekanizması ve esneklik var, bu da global, aniden değişebilen bir sistem demek. Kik kurucusu ve CEO'su Livingston söz konusu kripto modelleri olduğunda önemli olan noktalardan birinin garantili ölçeklenebilirliği sağlayabilmek. Sonuçta dijital bir kazanç olduğu düşünüldüğünde bunun ne kadar hızlı ilerleyebileceği biliniyor.
Örneğin bir kripto birimi yarattıktan sonraki en basit amaç buna talebi arttırmak. Bunun, toplum için kilit noktası da tamamen açık bir sistem yaratabilmek. Kik olarak bunu nasıl sürdürülebilir yapabilecekleri üzerine çalıştıklarını söyleyen Livingston, bu yöntemle bir ilerleme kaydetmek istediklerini belirtiyor. Kik uygulaması ile Kin adında yeni bir kripto birimi piyasaya sürdüklerini de ekleyen Livingston, Kin ile talebi ve dolasıyla değeri de arttıracaklarına inanıyor ve 100 milyon dolar ICO'yu da sözlerine ekliyor.
Düzenleme ve güvenlik konusunda ise Erik Syvertsen bu konunun birçok insanın kafasını kurcaladığını ancak tek taraflı bir düzenlemenin olmaması gerektiğini söylüyor; güvenli olduğundan emin olunan kripto paralar yok değil. Ancak Syvertsen'e göre açık internetin kullanıldığı uygulama içi, uygulama veya kumara ait kripto paraların güvenli olmadığı açık. Endüstri bu konuda kendi içinde çalışıyor. Syvertsen güvenlik konusunda bu gibi durumları önlemek için iyi danışmanlarla sürekli işbirliği içinde olunması gerektiğini tavsiyesini de ekliyor.
Pantera Capital'den Morehead'e göre ise en önemli gerekliliklerden birinin bir topluluk yaratabilmek olduğunu vurguluyor. Çünkü ICO hepsi olmasa bile tamamen transparan bir sistem. Her detayı, alımı satımı görebilmek ICO'yu çok ama çok güçlü yapıyor.
Finansal sistemde köklü bir değişiklik mi yoksa kocaman bir balon mu?
Ken Livingston'un bakış açısına göre böyle bir balon varlığını reddedemeyiz. Ama asıl sorun insanların ne olduğunun farkına varamıyor olması. Bu yüzden sadece bir kripto para oluşturmak değil, aynı zamanda bir teşvik sistemi oluşturmak gerekiyor. Livingston, yüzeysel olarak bakıldığında bu balonun içinde herkesin bir şeyleri ne olup bilmeden de olsa satıp, aldığını ancak günün sonunda bunun etkisinin çok derin olduğunu söylüyor.
Dan Morehead'e göre ise verilerin adeta petrol gibi. Şu an bu petrolün sondajı değerli şirketler tarafından yapılıyor ve insanların hayatlarına dahil ediliyor. Yani farklı olarak şirketler kişilerin paralarını almaya çalışmak yerine, onlara bir fırsat sağlammış oluyorlar.
Erik Syvertsen bu konunun daha çok işbirliğine odaklı olduğunu savunuyor. İlerleyen süreçte risk sermayesinin yerini alacak bir şey olarak görmese de çok fazla enteresan sistem hazır bulunuyor ve bambaşka bir sistem gelişiyor. Renqi Shen ICO'yu bir balon olarak görse de güçlü bir takıma ve bağlantılara sahip olunduktan sonra ihtimallerin her zaman açık olacağını savunuyor.
Livingston can alıcı örnek olarak; 1994 yılında ".com" ilk çıktığında yaşanılan büyük bir başarısızlığı gösteriyor. Ancak buna rağmen internetin gelişmesinin durdurulmadığını, yüzde 80 başarısızlık dahi olsa bu sayede Amazon, Google gibi dünyanın iki büyük şirketinin hayatımıza girdiğini söylüyor. Bunun ICO ve kripto para ortamında da böyle olduğun söyleyen Livingston, birçok insanın bir başarısızlığın geleceğini öngörmesi bu şekilde yorumlanabilir. Bir başarısızlık olsa da bu demek değildir ki şu an büyük yatırımlardan vazgeçilsin.
Önlemler neler olmalı, nasıl başlanmalı?
Dan Morehead bu işin yarı-zamanlı yapılabilecek bir şey olmadığını söylüyor. Bazı raporların 40 sayfayı geçtiğini ve haftada en az 50-60 ICO aldıklarını da ekliyor. Tavsiye raporlarının incelenmesi, kimlerin nerelere yatırım yaptığının takip edilmesi ve açık forumlara katılmanın önemini. En ufak bir güvensizlik fark edildiğinde ise, direkt uzaklaşılması gerektiğini de vurguluyor.
Livingston için başlangıç noktası çözmek istenilen problemin belirlenmesi, bu çözümleri kimin kullanacağının ve kimin katkıda bulunacağının anlaşılması önemli. Daha sonra bunun kripto paralarla nasıl bir bağlantısı olabileceğinin düşünülmesi gerekiyor. Network etkisinin önemi de Livingston'a göre kilit noktalardan biri. Syvertsen da ICO'nun kendi kendine geliştirilebilecek bir süreç olmadığını, kesinlikle başarılı danışmanlarla ortaklaşa yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap