Günümüzde çoğumuz yapay zeka alanındaki gelişmeler sonucunda işimizden olacağımız korkusuyla karşı karşıya kalır olduk. Bunu o kadar kolaya indirgemesek bile, iş gücü ve makineleşme arasındaki bağı gözardı edemeyiz. Yalnız şaşırtıcı olan şey, yapay zeka teknolojisinin işe alımlarda, maaş derecelendirmelerinde ve daha mutlu çalışan ortamı yaratmakta nasıl önemli bir rol oynadığı. Ancak tabi ki, yapay zeka teknolojisinin başarısı, insanların bu sebeple işlerini kaybetmeleri olarak algılandığında kulağa o kadar da hoş gelmiyor. Gerçekte şunu söyleyebiliriz ki, yapay zeka sistemi halen daha gelişmekte olan ve daha uzun süreli çalışmalar gerektirecek bir alan.
Örneğin, Birleşik Krallık'ta yapılan bir araştırmaya göre, yapay zeka teknolojileri sonucunda yaklaşık 800 bin daha az iş gücü gerektiren pozisyon rafa kaldırılmış. Ancak onun yerine her biri yıllık ortalama 13 bin dolar maaşlı, 3.5 milyon yeni iş imkanı yaratılmış. Yani teknik olarak kaybedilenlerin yerine daha iyileri getirilmiş diyebiliriz.
Bu gibi, işçi dostu ve pozitif yaklaşımlar makineleşmenin önünü de açacaktır. Sonuçta teknolojinin bu şekilde de hayatımıza girmesine alışmak durumundayız. Bu tip gelişmeleri teknoloji ve insan gücü arasında bir çekişme olarak görmektense, onları yaratıcı ve zekice birbirine harmanlamak yapılabilecek en mantıklı şey olur.
İnsanlarla makineleri ayıran güç: Yaratıcılık
Ayrıca yapay zekanın çalışma ortamına dahil edilmesi, çalışanları müşterilerle birebir ilgilenmek veya yeni girişim kampanyaları düzenlemek gibi daha zorlu işler başarmaya teşvik edecektir. Sonuçta insan gücünü makinelerden ayıran en temel özellik daima yaratıcılık olacak. Yalnızca bir şeyler yaratma değil, ayrıca bir işin yakın gelecekte nasıl daha nitelikli olabileceğini de hayal etmek insan gücünün dahilinde olan bir şey.
Müşteri talebi yaratırken iş olanağı oluşturmak
Örneğin ABD'de Panera Bread isimli şirket geçtiğimiz Nisan ayında, 2017 yılının sonuna kadar 10.000 teslimat ve kafe içi iş imkanı oluşturacağını açıkladı. Neden mi? Bunun sebebi tamamen şirketin teslimat servisinin çok iyi çalışması ve müşteri talebi. Müşteriler tarafından gelen sandviç ve çorbaların evlere teslim talebi sonucu şirket teslimatları yüzde 40 oranında arttırmaya karar verdi. Tahmin edersiniz ki bu teslim edilecek ürünlerin dijital sipariş ortamı tabi ki bir yapay zeka teknolojisi ürünü.
Ayrıca Panera Bread teslimatı çalışanlarını üçüncü parti sürücü bulan firmalarla çalışmak yerine, bizzat kendisi buluyor. Teslimatçılar da maaş rekabetleri ve çalışma saatleri sayesinde işlerini layığıyla ve severek yapıyorlar. Böylece şirket, teknoloji ve insan gücünü tam olarak gerektiği gibi birleştirip, müşteri memnuniyetini zirvede tutabiliyor.
Diğer bir örnek ise Baltimor'dan The Marlin Steel şirketi. Şirket, satın aldığı kablo şekillendirme robotları sayesinde Boeing ve General Motors gibi büyük firmalara, yüksek kalite hassasiyeti olan ürünler üretmeye başladı. Bu sayede daha fazla sayıda eleman ihtiyacı doğmuş oldu ve şirket, çalışan maaşlarını arttırdı. Kısacası makineler sayesinde, Marlin Steel daha kaliteli ürünler için birlikte iş yapabileceği büyük şirketlerle iş birliği kurmuş oldu. Bu da şirket için daha büyük paylı ürün skalası demek. Rekabeti arttırmanın yanı sıra, birçok insana yeni iş imkanı da sağlamış olan şirket, makineleşmenin ve yapay zekanın ekmeğini yiyenler arasında.
Sonuç olarak son yıllarda yapay zeka teknolojisiyle şirketler çalışanlarını işlerinden etmektense, onlara daha faydalı olabilecek yeni imkanlar sağlamaya başladılar. Yapay zeka teknolojisini makineleşmede kullanmanın şirketler açısından nasıl görüneceklerinden toplumun bu değişimi nasıl karşılayacağına kadar binlerce sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Ancak yine de değişime açık olmak ve bunu uygulayabilmek, ilerleme kaydedebilmenin birincil yolu. Yapay zeka teknolojileri ve makineleşmede bunun en güzel örneği.