"Değiştirmek istediğiniz dünyanın değişimi olun" dünyanın en sevilen yatırımcılarından 500 Startups'ın yeni CEO'su Chrintine Tsai'nin 500 blogundan paylaştığı açıklama notu bu şekilde başlıyor. Christine, girişimcilere ısrarla verdiği bu tavsiyeyi bu kez kendisi izliyor. Christine, Asya kökenli ve kadın, yani aslında Silikon Vadisi'nin temsiliyet sorunun da timsali. Şimdi değişimi temsil ediyor. Silikon Vadisi'nin sevgilisi, Dave McClure'un -beyaz bir erkek, süper melek yatırımcı- yerini alıyor.
Odadaki filin adını koymak
Dave McClure, sadece Silikon Vadisi'nin değil küresel teknoloji ekosisteminin en sevilen isimlerinden biri. İstanbul'da Webrazzi Ofisi'nden Brezilya'ya ve Güney Kore'ye dünyayı dolaşıp, 500 Startups'ı bir love mark haline getirdiğini biliyoruz. Ancak bu gücünü kadınları sömürmek için kullandığı ise yeni öğrendiğimiz bir haber. Zira teknoloji ekosisteminin kadın-erkek eşitliği açısından en az 50-100 yıl geriden geldiği, yıllardır konuştuğumuz "odadaki fil" muhabbeti gibi: Görmezden gelinmiyor ancak kimse açık açık konuşamıyor da...
Story went live only a few hours ago and so far 2 more women have told me they had similar/worse experiences with @davemcclure. Both WOC.
— sarah kunst (@sarahkunst) July 1, 2017
Sessizlik için en yalın açıklama, erkek egemen gücün erkekleri korumaktan ve kadınları bir tehdit olarak görmekten başka bir işe yaramaması. Tabular ya da bug'lar oluşturan kültürü yeniden yapmaktan başka çare yok. İyi haberse şu; teknoloji sektöründe giderek artan sayıda kadın, sessizliği bozuyor. 500 Startups'a başvuran yüzlerce kadından biri Dave'in Facebook Messenger'dan attığı "Seni işe mi alsam yoksa sana asılsam mı karar veremiyorum" şeklinde fazla samimi, fazla cesur, fazla iktidar, fazla fazla mesajını ifşa ediyor. Elbette başka cesurlar kadın da var...
Şirketine karşı cinsiyetçilik suçlamasıyla dava açan Kleiner Perkins yatırımcı ortağı, Trendyol'un da yönetim kurulu üyelerinden Ellen Pao, Uber'de yazılım mühendisi olarak çalışan Susan Fowler, Tesla mühendisi AJ Vandermeyden ve adını bildiğimiz ya da bilmediğimiz onlarcası konuşmaya başlıyor. Sesin yankısı güçlü olacak.
Bu bir kültür meselesi
"500 Startups için üzücü bir olay elbette ama kadınların güçlenmesi daha önemli" diyor 500 Startups İstanbul ortağı Rina Onur. ABD'de onun deyimiyle salgın hastalık haline gelen cinsiyetçiliğin artık ayıplanmaya başlanması bir kadın yatırımcı için iyi haber, her ne kadar ucu bağlı olduğu şirkete dokunuyor olsa da. Rina sözlerine şöyle devam ediyor: "Misyonlarımızdan biri de fırsat eşitliğinin sağlanmasına yardımcı olmak. Bunu kısmen gelişmiş pazarlardaki girişimcilere odaklanarak yapıyorduk ama artık başta Silikon Vadisi'nde olmak üzere kadınlara odaklanarak da yapacağız." 500 İstanbul, bağımsız bir yapı ancak bu olayın önemini çok iyi anlayacak bir kadın yatırımcı ortağa sahip olması büyük şans.
Kültür değişiminin küresel teknoloji ekosistemine zaman içinde yayılacağını tahmin etmek zor değil. Türkiye'nin ekosisteminde kadın kurucu ortak ve yatırımcı sayısı bir elin parmaklarını geçememesinde, kadının öyle ya da böyle cezalandırılması var. Şimdilik bu, kadını ödüllendiren oluşumlarla dengelenmeye çalışılıyor. Ancak bir gün, kadını dışlayan kültür de açıkça kınanacak. Çünkü doğru olan bu ve önce kadınların konuşması gerekiyor.
I’m a Creep. I’m Sorry. https://t.co/ptO1mgubFZ by @davemcclure cc @500Startups
— Dave McClure (@davemcclure) July 1, 2017
Dave McClure, ilk suçlandığında birçokları gibi, artık gündelik ve normal hale gelen cinsiyetçiliğini fark etmediğini hatta ilk başta savunmaya geçtiğini itiraf ediyor. Hatasını kabul edip, herkesten özür dilemesi ise epey uzun bir yolculuğun ilk adımı. Zira şunun anlaşılması önemli: Süper melek yatırımcı olmak tek başına artık yetmiyor. "Erkeklerin bu davranışlarına süper yatırımcı, süper kurucu, süper süper oldukları için göz yumuyoruz" dönemi artık kapanıyor. Silikon Vadisi, göz yummamanın ilerleme için elzem olduğunu keşfediyor. Bu, küresel ekosistem için de son zamanlardaki en ümit verici gelişmelerden biri...