Dijital reklam pazarının büyümesi, teknoloji sektörü için iyi haber olsa da, bu büyümenin tam anlamıyla sağlıklı bir şekilde gerçekleşmediğini biliyoruz. Dijital reklam balonunu büyütürken sahte haberleri besleyen bu durum, Google'ın başını da büyük derde soktu. Şirketin yasa dışı içeriği reklamlarıyla fonladığının ortaya çıkmasıyla birlikte derinleşen krizin Google'a maliyetinin 750 milyon doları geçeceği ön görülüyor.
Şubat'tan bu yana online reklam harcamalarının terör ve aşırılıkçı içerikle bağlantısını araştıran İngiliz The Times gazetesi, geçtiğimiz haftalarda Google'ın bu konuda büyük bir riskle karşı karşıya olduğunu yazmıştı. Büyük yankı bulan haberde Google'ın terör karşıtı yasal düzenlemeler çerçevesinde ceza alabileceği belirtiliyordu. Zira DAEŞ'ten Combat 18 gibi Nazi yanlısı örgütlere kadar birçok radikal grubun YouTube'da paylaştıkları videolarda, büyük markaların, üniversitelerin hatta yardım kuruluşlarının reklamları görünüyordu. Mercedes-Benz'den Waitrose'a hatta Marie Curie'ye önemli isimler, YouTube'da paylaşılan bu içeriğin fonlanmasına her şeyden bihaber katkıda bulunuyorlardı. Milyon izleme sayısını geçen bazı videoların on binlerce doları bu şekilde kazandığı tahmin ediliyor.
Haberin yayınlanmasıyla birlikte Google'ın üst düzey yöneticilerinin özür mesajlarını şirketlerden ve hükümet tarafından gelen kınama mesajları takip etti. Google'ın vergi mükellefleri tarafından fonlanan bu reklamları neden ırkçı ve terörist içerikler için kullandığını açıklaması istendi. Ardından markalar bir bir Google ile reklam ilişkilerini kestiklerini açıkladı. Aralarında McDonald's Starbucks, Audi, Honda, HSBC, The Guardian, Volkswagen ve L'Oreal gibi tanınmış ismin olduğu 250'den fazla marka, YouTube ile reklam ilişkisini kestiğini duyurdu.
Bu tepkileri çok geçmeden şirketin reklam ağında aldığı önemler takip etti. Kontrolün reklam verende olduğunu söyleyen Google, sürecin fazla karmaşık olması nedeniyle reklam verenlerin bu kontrolü kullanamadığını söylüyordu. Hatayı üstlenen Google, bu kontrolleri olabildiğince basitleştirecek ve sadeleştirecek.
Ancak vakanın Google'a faturası çok daha ağır olabilir. Yeni bir analizse Google'ın YouTube reklam veren boykotundan yaklaşık 750 milyon dolar kaybedeceğini ön görüyor. ABD'de reklam harcamalarının yüzde 7.5'ini yapan en büyük 20 reklam vereninden beşi YouTube boykotuna katıldı.
Diğer taraftan YouTube'un video içerikleri konusundaki tutumu uzun süre tartışma konusu olacak gibi de görünüyor. Son olarak yayınlanan videoları LGBT temalı olduğu için sınırlı kategoriye alması nedeniyle tepki alan YouTube'un, potansiyel olarak neyin uygun neyin uygun olmadığı konusunda algoritmalarını ve ekibini yeniden eğitmesi gerekiyor.
Konuyla ilgili Google sözcülerinden Ronan Harris tarafından yapılan açıklama metninin tamamını aşağıda bulabilirsiniz:
Kurulduğumuz günden bu yana Google'daki misyonumuz bilginin evrensel olarak erişilebilir ve kullanılabilir hale getirmek oldu. Web’deki fikir ve ifade özgürlüğüne, ifade edilen görüşlerle aynı fikirde olmadığımız zamanlarda bile kesinlikle inanıyoruz.
Bununla birlikte, Google reklamlarının nerede görüntüleneceğini tanımlayan katı politikalara duyulan ihtiyacın da farkındayız. Bu politikaların amacı reklamların, nefret dolu konuşmalar, rahatsız edici veya saldırgan içerikli sayfalarda ya da videolarda görüntülenmesini yasaklamaktır. Söz konusu politikalarımız durumların büyük çoğunluğunda, amaçlandığı gibi çalışmaktadır. Kötü reklamcılık uygulamalarını engellemek için her yıl milyonlarca dolar yatırım yapıyor ve binlerce kişi istihdam ediyoruz. Sadce geçtiğimiz yıl içerisinde 2 milyar kötü reklamı sistemimizden, 100.000'in üzerinde yayıncıyı ise AdSense programımızdan çıkararak 300 milyondan fazla YouTube videosunda reklam yayınlanmasını engelledik.
Bununla birlikte, ağımızdaki milyonlarca site ve YouTube'a bir dakika içerisinde yüklenen 400 saatlik video söz konusu olduğunda, her zaman hatasız olamadığımızın da farkındayız. Toplamın çok sınırlı bir yüzdesinin söz konusu bazı durumlarda, para kazanma politikalarımızı ihlal eden içeriklerde de reklamlarımız görüntülenebiliyor. Böyle durumlarda ilgili reklamı derhal kaldırıyoruz, ancak daha fazlasını yapabileceğimizi ve yapmamız gerektiğini de biliyoruz.
Reklam verenlerimiz ve ajanslarımızın, reklamlarının tartışmalı içeriklerde gösterilmesini engellemeye yönelik olarak daha basit ve daha sağlam yollar sağlayabileceğimize dair görüşlerini net bir şekilde anlamış bulunuyoruz. Halihazırda k, reklamlarının nerede görüntüleneceğini kontrol etmelerine imkan tanıyan (konu ve kategori istisnaları gibi) geniş çeşitlilikte araçlar sunmakla birlikte, çok az sayıdaki uygunsuz şekilde para kazandıran video ve içeriğin belirlenmesi konusunda ortaya daha iyi bir iş çıkarabiliriz. Bu çerçevede reklam politikalarımız ve marka kontrolümüzle ilgili kapsamlı bir incelemeye başladık ve önümüzdeki haftalarda markaların YouTube ve Google Görüntülü Reklam Ağı'nda reklamlarının nerede görüneceğini daha fazla kontrol altına almalarını sağlamaya yönelik değişiklikler yapacağız.
Hizmetlerimizi hem başarılı hem de güvenli bir şekilde kullanabilmeleri için yayıncılarla, reklamverenler ve ajanslarla birlikte çalışarak bu sorunları çözme ve daimi güvenlerini kazanma konusunda kararlıyız.
Google İş Birimi Başkanı Philipp Schindler tarafından yapılan açıklama için bağlantıyı izleyin.