Maker Hareketi'nin dinamiklerinden beslenen bir sosyal sorumluluk projesi: Onaranlar Kulübü

İlk kez Haziran 2015'te üzerinde düşünülmeye başlanan Onaranlar Kulübü için Maker Hareketi'nin dinamiklerinden beslenerek ortaya çıkan bir sosyal sorumluluk projesi denebilir.

Kendini üreten toplumun bir parçası olarak gören ve 'maker' ruhuna sahip herkesin projesiyle, yetkinlikleriyle veya fikirleriyle dahil olabileceği Onaranlar Kulübü, web sitesindeki form üzerinden başvuruları kabul ediyor. Yanlış anlaşılmasın, Onaranlar Kulübü'nde sıkı bir onay süreci ya da bürokrasi yok, başvurular aslında iletişimde kalabilmek için.

Çekirdek kadro ve dileyen üyelerin katıldığı aylık toplantılarla fikir alışverişi yapan Onaranlar Kulübü, bugüne kadar iki projeye imza atmış.

İlk olarak 2016 yılının başında Moda/Kadıköy'deki telefon kutularını hack'leyen oluşum, bu küçük projeyle aslında hiçbir şeyi 'onarmadan', çirkin ve sıradan görüntüsüyle gündelik hayatta sürekli karşımıza çıkan telefon kutularına ufak çaplı bir müdehalede bulunmuş. Telefon kutularının bu yeni ve sıra dışı hallerinin hem Kadıköy Belediyesi hem de Moda sakinlerinden olumlu eleştiriler aldığını da ekleyelim.

İkinci projeleri içinse kısa bir süre önce geride bıraktığımız Babalar Günü'nü seçen Onaranlar Kulübü, bu sefer de kaldırım kenarlarındaki engelleri, ki bunlara da baba deniyor, hack'lemiş. Yine Moda'yı seçen oluşum yol kenarlarındaki kafa kısmı kırılmış babaları onararak kırık bölümlere 3B baskı yoluyla üretilen Darth Vader kafalarını monte etmiş.

Hem telefon kutuları hem de yol kenarındaki babaları zaman zaman 'onarmaya' devam eden Onaranlar Kulübü; genel olarak halkın tepkisi ve bu küçük projelerin gördüğü ilgiden memnun gözüküyor.

"Hedef olmadan üretmek maker’lık değildir"

Onaranlar Kulübü'nün organik bir şekilde büyüyerek yoluna devam etmesini düşünen kurucu ekip, insanların içindeki üretme, onarma ve değiştirme potansiyelini dışarıya çıkarmasını istiyor. Bu büyüme ve faaliyetlerine hız vermek isteyen oluşumun sponsor arayışında olduğunu da belirtelim.

Onaranlar Kulübü üyelerini temsilen Doğukan Güngör'e ülkemizdeki 'maker' kültürüyle ilgili görüşlerini sorduğumuzda ise şu cevabı aldık: "Üretmenin gücünün, keyfinin, özgürlüğünün ve katma değerinin farkında olmak çok önemli. Bu farkındalığı oluşturmada en büyük görev eğitim kurumlarına sonra da direkt bireye dokunan şirket, marka veya kişilere düşüyor.

'Maker kime denir?' ya da 'Maker nedir' sorularına herkesin benzer bakış açıları ama farklı cevapları var.  Şu an ülkemizde biraz “maker” kalabalığı var gibi geliyor. Bugüne kadar yapılan Maker Faire etkinlikleri Türkiye’de bu hareketin potansiyelinin büyük olduğunu gösterse de “maker kafası” tam manasıyla anlaşılamıyor. Bize göre hedef olmadan üretmek maker’lık değildir."

Doğukan Güngör, Furkan Bakır ve Ufuk Emin Akengin kuruculuğunda ortaya çıkan Onaranlar Kulübü henüz yolun çok başında. Kendine güzel bir misyon edinen ve ülkemizdeki 'maker' algısını/kültürünü büyütme potansiyeline sahip olduğunu düşündüğümüz bu oluşumu takip etmeye devam edeceğiz.