5,5 yıl önce yayın hayatına başlayan haber platformu ZETE, bugün itibarıyla yayınını durdurdu. Tablet gazetesi olarak yayına bağlayan ZETE, web sitesi ve uygulamanın yanı sıra ek yayınlarıyla oldukça kapsamlı bir yayın platformu haline dönüşmüştü. Sitenin kurucusu ve sahibi Nurcan Akad, Facebook profilinde ve Twitter'da bir metin yayımlayarak bu gelişmeyi duyurdu.
Telefonla ulaştığımız Nurcan Akad'a, bu sürece nasıl ve hangi sebeplerden gelindiğini sorduk ve satır aralarında önemli tespitler ve dersler içeren bir açıklama aldık. Akad'ın Webrazzi'ye verdiği demeci olduğu gibi yayımlıyoruz.
Türkiye'de emek yoğun işlere kimse para ödemek istemiyor
İnternet yayıncılığının kuralları içinde oynamadım. Daha fazla reklam alayım derdine düşmedim, daha fazla okuyucu bulmak için takipçiler ve bot trafikler satın almadım. Günlük ortalama 20 bin kişi bizi okuyordu. Kaliteli bir okuyucu kitlesi. Bu benim için yeterli fakat reklam almak için yeterli rakamlar değil.
Genelde yapılmayan bir şeyi yapmaya çalıştık. Hem yayıncılık anlayışı, hem de gelir modeli açısından. Az takipçili ve görece düşük trafikli sitelere reklam anlamında pay kalmıyor. Bu uğurda siteyi kirletmek istemedim. Tasarım ve içerik olarak da bunu sürdürmek istedim. İçeriği bozmak yerine dışarıya işler yapmaya çalıştık fakat Türkiye'de emek yoğun işler pek değer görmüyor.
Ben bu işen para kazanmak amacında değildim. Amacım kendi kendini götüren bir yayın halin getirmekti. Ana akım medyadaki hoşlanmadığım hiçir şeyin olmadığı, Anglosakson bir içerik platformu olsun istedim.
ZETE sitesi haricinde ek yayınlar da hazırladık fakat bunları da ekonomik sebeple sürdüremez hale geldik. New York Times'ın, The Guardian'ın yaptığı tarzda bir yayıncılık yapmak isterdim. Fakat bunlar için daha fazla iş gücü gerektiriyor.
Ne yapılması gerektiğini bilip de yapamamak çok üzücü
Yenilikçi, modern, yeni nesil okuyucuya erişen bir içerik platformu hedefledik. Türkiye'nin ağır gündeminde boğulduk. Biraz daha yenilikçi olabilmek, video yatırımları yapmamız gerekiyordu fakat buna da erişemedik. Bu bizim için çok üzücü. Birkaç yıl sonrasına baktım ve böyle bir site nasıl nereye doğru devam edebilir göremedim.
Neler yapılması gerektiğini bilmeme rağmen yapamıyor olmak da çok üzücü oldu. Basılı medyadan dijital tarafa geçtiğimde kafamı dijital dünyaya çok iyi adapte edebildiğimi düşünüyorum. Kendimde yaşadığım bu dönüşümü siteye yansıtamadım.
Sadece haber sunmak değil, yeni yayıncılık formatına uygun biçimde sunmaktı amacım. Fakat okulda öğrencilerime anlattığım şeyleri kendi sitemde uygulayamadım. Türkiye’deki ortam, bu tarz bağımsız yayınların hayatını sürdürmesi için hiç uygun değil.
Gelen o güzel yorumlara bakınca aslında çok iyi bir iş yaptığımızı görüyorum. bu koşularda bu kadar süre ayakta kalabilmek zordu. İnsanlara derdimizi anlatabildiğimizi düşünüyorum. Okur çekmek için çirkin galeriler yapmadan, gelgel başlıklar atmadan yayınlar yaptık. Bunun karşılığı olduğunu, gelen mesajlardan görüyorum.
Genç gazeteciler ve gazeteci adayları için de bir okul oldu ZETE. Üniversite öğrencileri için uygulama platformu oldu. Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı Üniverzete adında bir gazete yayımladık, gençler için de bağımsız bir platform oldu.
Geriye dönüp baktığımda, onca sıkıntıya değdi diye düşünüyorum. Umarım bağımsız diğer mecralar yaşamlarını sürdürebilirler.