Robot kuryeler geliştiren Dispatch, 2 milyon dolar yatırım aldı

Taşımacılık sektörü büyük (makro) ve küçük (mikro) ölçekte hareketli günler geçirmeye devam ediyor. Bu kez kendi kendine giden taşıyıcı araçlar yani robot kuryeler geliştiren Dispatch, 2 milyon dolarlık tohum yatırıma imza attı.

Talebe dönük sipariş girişimleriyle günlük şehir içi teslimat işi trafiği hiç olmadığı kadar artmış durumda. Dispatch da bu konuda robot teknolojisiyle yeni bir çözüm sunuyor. Dispatch'in robot kuryeleri kaldırımlarda, bisiklet yollarında kendi yollarını bulup sipariş teslimatı yapabiliyor.

İki milyon dolarlık tohum yatırımı

Andreessen Horowitz’den Chris Dixon'ın liderliğinde ve Charles Hudson'ın (Precursor Ventures) katılımıyla 2 milyon dolar yatırım alan Dispatch, şimdiye kadar geliştirdiği teknolojiyi bir ileri aşamaya taşımayı hedefliyor. Şehir içi paket teslimatını daha uygun maliyetli bir iş haline getirmeyi hedefliyor. Yerel satıcılara da bu anlamda güç kazandırma potansiyelini elinde tutuyor.

Dispatch'in ilk robot kuryesi Carry, 100 pounds yani 45 kilogram ağırlığında yük taşıyabilen bir araçtı. Carry'nin elbette karşılaşacağı çeşitli sorunlar var fakat Dispatch bu sorunların hepsini aşmaya çalışıyor. Örneğin Carry'yi kolayca alıp götürmek mümkün değil zira iki kişinin taşıyabileceği kadar ağır. Zaten 4G bağlantısı ile sürekli konum takibi yapılıyor.

Ekibini ve teknolojisini genişletmek istiyor

Dispatch.ai, alan adının uzantısından da anlaşılacağı gibi bu işi yapay zeka algoritmalarıyla güçlendirmeye çalışıyor. Yeni yatırımla da bu alandaki yetenekli isimleri ekibe katmayı hedefliyor.

Menlo College ve CSU Monterey Bay için testler yapan girişim, tahmin edeceğiniz gibi teslimatı alacak kişinin Dispatch kuryesinin konumunu takip etmesine izin veriyor. Robot kurye kapıya geldiğinde de bir bildirim gönderiliyor ve alıcı paketi teslim alabiliyor.

San Francisco merkezli girişimin halen yolun başında olduğu malum ama büyük bir potansiyele sahip olduğunu da kabul etmek gerek. Zira sürücüsüz otomobillerin giderek geliştiği bir dönemdeyiz. Diğer yandan insansız hava araçlarının (drone'ların) da bu alanda rekabet ettiğini hatırlamakta fayda var. Karada veya havada olsun, bu alanda insan gücüne daha az başvurulacağını kesinlikle söyleyebiliriz. Önemli olan bu alanı kimin dolduracağı.