İstanbul'daki ilk Vizeat davetindeyiz. Soğuk bir kış akşamı, Duygu'nun evi sıcak, yemekler yenmiş, salonda yaklaşık on kişi var. Bardaklar boşalıp yeniden doluyor, herkesin anlatacak çok şeyi var, sohbet hiç kesilmiyor. "Yemek bahane" diyor Jean-Michel, "İnsanlar birlikte iyi vakit geçirmek için Vizeat'i kullanıyor." Fransa merkezli Vizeat, paylaşım ekonomisine tam anlamıyla Akdenizli dokunuşu getiriyor.
Vizeat, Avrupa'nın sosyal yemek yeme ağı olarak tanınıyor. Aşina olduğumuz şekliyle yemek paylaşımı için Airbnb girişimleri arasında önde gelenlerden biri. 2014 yılının başında faaliyete başlayan Vizeat bugün 35 bin üyeyle 60 ülkede aktif. Yaklaşık bir yıl önce, Birleşik Krallık merkezli Eurovestech liderliğinde 1 milyon euro tutarında yatırım alan girişim, geçtiğimiz Şubat ayında Paris merkezli bir diğer yemek paylaşım girişimi (rakibi) Cookening'i satın almıştı. Bugün, platformunda sunulan yemek sayısı açısından aylık yüzde 50 oranında büyüdüğünü söyleyen Vizeat, Avrupa'nın en büyük yemek paylaşım ağına sahip.
THANK YOU from the #VizEat team to our 10,000 hosts! Meet Duygu from Turkey #mealsharing https://t.co/lk02949iBO pic.twitter.com/Td1aUDEaXu
— VizEat (@VizEat) November 5, 2015
Kurucu ortağı ve CEO'su Jean Michel Petit alışılagelenin aksine yatırımcılıktan girişimciliğe yönelenlerden. Vizeat'ten önce Eurovestech'te dokuz yıl boyunca yatırımlardan sorumlu direktör olarak çalışan Jean Michel,"Bu fikir aklıma geldiğinde o kadar beğendim ki, 'bunu kendin yapmalıyım' diye düşündüm" diyor. Vizeat, seyahat edenlerin yerel lezzetleri, olduğu gibi, olduğu yerde denemelerini hedefliyor. Birçok gezgin Airbnb'de konaklasın ya da konaklamasın seyahatin sonunda gittiği şehrin sakinleriyle vakit geçirmeden evine dönüyor. Vizeat, bu kapıyı dileyen herkese açıyor. Ev sahipleri oluşturdukları kahvaltı, akşam yemeği ya da diğer menüleri belirli bir ücret karşılığında misafirlerle paylaşıyor. Yalnız başına bir restoranda yemek zorunda olanlar için de sosyal bir alternatif yaratılmış oluyor.
Jean-Michel, fikrin sağlamasını şöyle yapıyor: Yeme-içme insanların seyahate çıkarken hesap etmedikleri ancak bütçelerinin yüzde 20'sini ayırdıkları bir harcama kalemi. Küçük miktarlarda ödeniyor ancak sürekli. Avrupa'ya her yıl 500 milyon turist geliyor. Jean-Michel bu pazarın yüzde 5-10'unun bile kendileri için yeterince iyi bir hedef olduğunu söylüyor.
Vizeat, gezginler ve ev sahiplerinin ücretsiz üye olup, kullanmaya başlayabilecekleri bir pazar yeri. Vizeat platformu üzerinden yapılan satışlar üzerinden belirli bir komisyon oranı alarak gelir sağlıyor. Güvenlik konusunda Blablacar, Airbnb ve diğer paylaşım ekonomisi girişimleri gibi, kullanıcıların kimliklerini doğrulayan Vizeat için herhangi bir davete katılanların yorumları oldukça önemli bir yer tutuyor.
Varlığını diğer paylaşım ekonomisi girişimlerine de kabul ettiren Vizeat geçtiğimiz Eylül ayında Airbnb ile ortak bir etkinlik düzenlemişti. Airbnb, Paris'te 6 bin ev sahibinin katıldığı bir yemek daveti etkinliğini Vizeat ile ilk kez San Francisco dışına çıkarmıştı. Jean Michel, platformun yalnızca gezginler için yemek değil, aynı şehirde yaşayan insanlar tarafından yemekli parti, piknik gibi etkinlikler organize etmek için kullanıldığını da söylüyor.
Akla ilk EatWith gelse de Jean-Michel doğrudan rekabet halinde olmadıklarını söylüyor zira EatWith pazarın üst segmentine odaklanmış olmasıyla ayrışıyor. Yine de yemek paylaşımı için Airbnb girişimlerinin Bookalokal, Cookeat,EatinCommon gibi birçok örneği var ve muhtemelen bazıları giderken yenileri de gelmeye devam edecek. Türkiye'de henüz yaygın bir şekilde uygulanmıyor da olsa, Vizeat'in sessiz sedasız gelişi bu alandaki hareketliliğin başladığının ve yemek paylaşım ağlarıyla ilgili önümüzdeki dönemde daha çok şey duyacağımızın göstergesi.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap