TC Disrupt’ın 2. günü yine ilginç ve ilgi çekici oturumlara sahne oldu. Ben de Webrazzi adına izlenimlerimi yazdım. İşte 2. günde yaşananların özeti:
TC Disrupt sahnesine ilk olarak GoPro kurucu CEO’su Nick Woodman çıktı. Woodman, “GoPro for a Cause” insiyatifini ilk olarak burada duyurdu ve amaçlarının sağlayacakları video ve içerik desteği ile sivil toplum kuruluşlarına yardım etmek olduğunu söyledi. Woodman aynı zamanda GoPro’nun kendi drone’nunu yapacağını da açıkladı. Woodman’ın girişimcilere tavsiyesi ise “Asla “başardım, bu iş oldu” demeyin. Bunu dediğiniz an rakibinizin sizi yendiği andır” oldu.
Sonrasında sahneye Japon telekom devi SoftBank’ın başkanlığını yürüten Nikesh Arora çıktı. Arora SoftBank olarak erken aşamalar yerine, girişimlerin büyüme aşamasında yatırım yaptıklarını aktardı. Yahoo ve Alibaba’nın ilk yatırımcıları arasında bulunan SoftBank’ın yatırım miktarı 100 Milyon Dolar’dan başlıyor. Arora yatırım yapma kriterlerini anlatırken girişim kurucuların SoftBank için çok önemli olduğunu aktardı. Kurucu ekibin yatırımcılar için çok önemli olduğunu biliyoruz ancak Arora bunu bir adım öteye götürerek sadece arkadaş olabileceği, birlikte vakit geçirip fikir paylaşabileceği kuruculara yatırım yaptıklarını anlattı.
TC Disrupt sahnesinin sonraki konukları nükleer enerji şirketleri Transatomic Power ve UPower’ın kurucularıydı. Transatomic Power, Peter Thiel ve Founders Fund’dan 5,5 Milyon Dolar; YC mezunu UPower ise yine önemli yatırımcılardan 4 Milyon Dolar yatırım almıştı. Nükleer enerji konusunun daha da önemli hale geleceğinin sinyallerini veren kurucular, bu alanda çalışan şirketlerin “şeffaf” olmasının çok önemli olduğunu anlattılar.
Sonrasında, mimarlık ve ev dekorasyonu alanındaki en popuüer web sitelerinden biri olan Houzz’un kurucusu Adi Tatarko sahneyi devraldı. 10 ülkede faaliyet gösteren ve aylık 35 Milyon tekil ziyaretçisi bulunan Houzz’un kurucusu Tatarko, başarı sırlarını para kazanmayı değil kullanıcıları öncelik listesinin başında tutmaları olarak açıkladı. “Unicorn” kelimesini de yeniden tanımlamak isteyen Tatarko, girişimlerin değerlemeleri nedeniyle değil, markete getirdikleri değer nedeniyle “unicorn” olarak tanımlanması gerektiğini söyledi.
Sahnenin sonraki konuğu Facebook’un reklam servislerinin başında olan Andrew Bosworth oldu. Bosworth Facebook’un mobile geçişinin tamamlandığını, artık mobilde büyümeye odaklandıklarını anlattı. İşletmeler için Facebook servislerinin çok önemli olduğunu anlatan Bosworth, bazı işletmelerin sadece Facebook sayfalarını kullanarak müşterilerle iletişim içinde olduklarını söyledi. Müşterilerin işletmelere mesaj göndermeleri kurgusu üzerine hayata geçirdikleri yeni reklam servisini de duyuran Bosworth, işletmelerin bu şekilde “tatlı dille” müşteri çekeceklerini anlattı.
Sahneye çıkan sonraki isimler Fitbit kurucusu James Park ve True Ventures kurucularından Jon Callaghan oldu. Park, “welness” sektörünün çok büyük olduğunu; bu nedenle diğer pazarlardan farklı olarak tek bir ürünün pazarı domine etmediğini; farklı ürün ve servislerin kullanıclıar tarafından kullanıldığını aktardı. Özellikle Amerika’daki şirketlerin, çalışanların sağlıklı kalmaları için bütçe ayırdığını anlatan Park, bu alanın başlı başına bir pazar olduğunu vurguladı. Fitbit en son perakende devi Target ile bir anlaşma imzalamış; Target 335.000 çalışanına Fitbit dağıtacağını açıklamıştı.
Daha sonra sahneye Imgur’un kardeş kurucuları Alan Schaaf ve Sarah Schaaf çıktı. Imgur’un sadece eğlenceli resimlerden oluşan bir site olmadığını anlatan kardeşler, Imgur’un her ay 150 milyon tekil kullanıcının ziyeret ettiği bir sosyal platform olduğunu söylediler. Imgur uzun sure yatırım almamış, kullanıcı sayılarını anlamlı hale getirene kadar beklemişti. Sonrasında Andreessen Horowitz ve Reddit’ten 40 Milyon Dolar yatırım alan Imgur’da şu an 40 kişi çalışıyor.
Sahnenin sonraki konuğu ise tarım sektörünü veri bilimi ile tanıştıran Farmlogs’un kurucusu Jesse Vollmar oldu. Çocukluğunu tarım alanlarında geçiren Vollmar, çiftçilerin ihtiyaçlarını çok iyi biliyor ve tarım sektörünü dönüştürmeyi amaçlıyor. Vollmar, Amerika’daki her 3 tarım alanının 1’inde Farmlogs’un kullanıldığını açıkladı.
Daha sonra sahneye çıkan Pandora kurucu ortağı Tim Westergren, kalabalık ve rekabetçi müzik pazarında yerini korumak için Pandora’nın geliştirdiği stratejileri anlattı. Yıllar içinde Pandora’da kullanıcıların neyi sevip neyi sevmediklerini anlamalarını sağlayan verinin biriktiğini söyleyen Westegren, abonelik modelinin ayakta kalmak için tek başına yeterli olmadığını anlattı.
Sahnenin sonraki konukları CloudFlare’nin kurucuları Mathew Prince ve Michaelle Zatlyn oldu. 110 Milyon Dolar’lık yeni yatırım turunu tamamladıklarını ilk defa anons eden kurucular, bu sene olmasa da halka arz yolunda ilerlediklerini anlattılar. Yatırım almayı bir ailenin mortgage kredisi almasına benzeten Prince, yatırımın sadece bir araç olduğunu hatırlattı. Geçtiğimiz günlerde Çinli arama motoru Baidu ile yaptıkları anlaşmayı duyuran CloudFlare, bu anlaşma sayesinde Çin pazarında varlık göstermeyi başarmıştı. CloudFlare ile ilgili bir diğer ilginç bilgi ise, kendilerinin de 5 yıl önce TC Disrupt BattleField sahnesinde sunum yapan girişimlerden biri olmaları.
Hatırlayacağınız üzere ilk günün “celebrity” konuğu Snoop Dogg olmuştu. İkinci günün “celebrity” konuğu ise Golden State Warriors oyuncusu Andre Iguodala oldu. eBay tarafından satın alınan Twice’a Stil Direktörü olarak katkı veren Iguodala, özellikle giyilebilir cihazların sporcular için çok önemli olduğunu anlattı. Teknolojiye oldukça meraklı olan Iguodala’nın, önümüzdeki zamanlarda teknoloji dünyasının daha da içinde olacağını söylemek yanlış olmaz.
@kimmaicutler Friends, my apologies. It was an unfortunate joke that was not funny. I have deep respect for my partners Swati and Muzzammil.
— John Doerr (@johndoerr) September 22, 2015
Günün son oturumunda Kleiner Perkins partneri John Doerr, 185 Milyon yatırım alan ancak iflastan kurtulamayan portföy şirketi Quirky ve sağlık sektörününün kendisini nasıl heyecanlandırdığı ile ilgili konuşsa da oturum sonrasında herkesin aklında Doerr’in yaptığı “şaka” kaldı. Doerr, özellikle Ellen Pao davası sonrası “diversity” konusunda gözlerin üzerlerinde olmasının baskısı ile olsa gerek “2 yeni partnerimiz var, o kadar farklılar ki isimlerini söylemekte güçlük çekiyorum” dedi. Sonrasında twitter hesabından özür dileyen Doerr, sözlerini “komik olmayan talihsiz bir şaka” olarak niteledi.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap