Konuk yazarımız Dilek Dayınlarlı, 212 Ltd' de yatırımcı. Dünyanın en prestijli VC programlarından olan Kauffman Fellows’un Türkiye'deki ilk mezunlarından biri.
Yatırım almak zor bir süreç: Hem paranın bu kadar pahalı olduğu bir pazarda insanları yatırım yapmaya ikna etmek hem de nasıl yatırıma karar verildiğini anlamadan bu sürece girmek bu işi zorlaştıran ana unsurlar.
Bu nedenle aslında girişimcilere ilk olarak VC yapısının ne olduğunu ve nasıl çalıştığını aktarmak gerekiyor. VC olarak biz de vizyonumuz, yetkinliklerimiz, takımımız ve planlarımızla yatırım alıyoruz.
Yatırımcılarımıza karşı sorumluluğumuz, 5-10 yıllık bir süre içerisinde yatırımlarını maksimize ederek, aldığımız riski karşılayacak şekilde piyasadan daha yüksek bir getiri sağlayarak geri ödemek.
Yani aslında yatırım almanın ne kadar zor bir şey olduğunu biliyoruz...
Oluşturduğumuz fon ile amacımız canavar girişimcileri ve girişimleri bulup onlara yatırım yapmak ve onlara bu zorlu yolculukta güç katıp, değer oluşturmak. Fakat erken aşama girişim yatırımları en riskli yatırımlardan ve bu riski dengelemek için birden çok girişime yatırım yapıp bir portföy oluşturuyoruz.
Venture capital neye yatırım yapar?
- Venture Capital hızlı büyüyen şirketler için finansman ve destek sağlar
- Genellikle ilk alınan kurumsal yatırımcıdır
- Genellikle geliri olan, pozitif nakit akışı öncesi girişimlere yatırım yapar
Kısaca VC fikir aşamasında yatırım yapmaz. Tohum girişimlere yatırım yapan fonlar gibi istisnalar dışında, dünyanın her yerinde bu böyledir. Birçok girişimci arkadaşın “Ürünü ortaya çıkarttıysam, gelirim varsa ve hızlı büyüyorsam niye yatırım alayım?” dediğini duyar gibiyim. Aslında tam işte o noktada bize ihtiyaçvar. Büyümek, ölçeklenmek kolay bir süreç değil. Girişimlerin büyümesi esnasında yaşanan süreçler aslında doğada olduğu gibi, çok nazik veya tam tersi yıkıcı olabilir.
VC nasıl yatırım yapmaya karar verir?
Benim gibi analitik biriyseniz; muhtemelen ilk aklınıza gelen soru “İşi verilere bırakarak erken aşama startup’lara yatırım yapılabilir mi?” olacaktır. Bu kadarı yeterli olsaydı, size net olarak VC’nin neye dikkat ettiği konusunda çok kolay cevap verebilirdim. Ancak günümüzde bu konuda örnekler görmemize rağmen, halen veri ve algoritmalar ile bunu çözebilmek için erken. Erken aşama girişimler ile ilgili elimizde yeteri kadar veri yok ve olanlar da çok değişken.
Bizler yatırımlarımızı “Kalıp Tanıma” (pattern recognition) ile yapıyoruz genel olarak. Binlerce iş planı ve girişim inceledikten, birçok yönetim kurulunda yer aldıktan ve yıllarca çeşitli sektörleri inceledikten sonra, kimin güçlü kurucu ve CEO olabileceği, hangi iş modelinin sonunda çalışma olasılığının yüksek olduğu ve hangi girişimin çok başarılı olabileceği konusunda bir fikir oluşturmaya başlıyoruz. Kısaca VC açısından kendi deneyimleri, vizyonu, onun için nelerin önemli olduğu ve trendlere nasıl baktığı yatırım kararını çok etkiliyor.
212 Ltd. bugüne kadar 1,200 girişimle birebir görüştü, 11'ine yatırım yaptı
212 olarak bugüne kadar elimize binlerce iş planı ve girişim ulaştı. Bunlardan bin 200’den fazlasıyla birebir görüştük, 200’den fazlasıyla ileri aşamaya geçtik ve toplam 11 yatırım yaptık. Kısacası yaklaşık her görüştüğümüz 100 firmadan 1'ine yatırım yapıyoruz diyebiliriz. Bu oran Amerika ile çok benzeşiyor. Girişimcilere çok saygı duyuyoruz ve elimizden geldikçe görüşmeye çalışıyoruz ancak, görüşemediğimiz girişimcilerin çoğu henüz fikir aşamasında olan, birden çok girişim fikrine sahip, yani odağı dağınık arkadaşlardan oluşuyor.
İlk görüşmeden sonrası?
İlk görüşmeden sonra, yatırım aşamasına kadar genelde 3 ila 6 ay arası bir süreç var. Bu süreçlerden sonra girişimcilere önerim şunlar:
A+ Takım kurun: Yatırımcılar genellikle pazara, teknolojiye, iş modeline ve ekibe baktıklarını söylerler ama tüm VC’lerin hemfikir olacağı nokta; aslında konunun tamamen ekiple ilgili olduğu. Unutmayın; ekibin her üyesi girişiminizin ilk yatırımcıları aynı zamanda ve bizler bizden önce kim bu fırsatı fark etmiş görmek isteriz. Girişimlerin en büyük başarısızlık nedenlerinden biri; ekiplerinin gereken özelliklere sahip olmaması veya süreçte kurucular arasında yaşanan sorunlar.
Diğer yandan erken aşama girişimlerde başarıya ulaşmayı sağlayan en önemli etkenlerin başında da kurucuların öğrenme hızı ve kalitesi geliyor. Kendinize çok iyi bir danışma kurulu oluşturun. Herkesin akıllı danışmanlara ve çok iyi avukatlara ihtiyacı var. Büyürken yavaş işe alıp, gerektiğinde çok hızlı yollarınızı ayırın.
Büyük problemleri ve büyük pazarları hedefleyin: Balıklar en fazla içinde oldukları akvaryum kadar büyüyebilirler, bunu sakın unutmayın! Yüzde 100’ünü bile aldığınızda $10M, hatta $100M olan bir pazar VC’nin ilgisini çekmeyecektir. Pazarın çok büyük büyüme potansiyeli olması veya hali hazırda milyar dolarlık bir hacime sahip olması önemli. Neden? Aldığımız risk büyük. Başarılı olan şirketlerimizin bir sonraki Pozitron, Yemeksepeti veya GittiGidiyor olabilmesine ihtiyacımız var.
Önceliklendirin: Müşteri işiniz için en önemli önceliklerden biri. Sunduğunuz hangi çözüm müşteriye en büyük değeri sağlıyor? Bu, sizin girişiminizi büyütmek için odaklanmanız gereken nokta. Türkiye’deki girişimcilerde gördüğüm en büyük problemlerden biri önceliklendirmeyi yapamayıp, süreçleri çok karmaşık hale getirip odaklanamamaları. Aslında bu da çok normal; zaten çok zor bir iş yapıyorlar ve etraflarında kendilerini ara ara çekip yukarıdan bakmalarını sağlayacak mentorları neredeyse hiç yok. Bu yüzden yatırım yaptıktan sonra girişimcileri ihtiyaçları olan alanda mentorlarla bir araya getirmek, benim VC olarak en önem verdiğim nokta.
Rakamlara hakim olun: Finance for Non-Financial Managers’ı okuyun ve işiniz için en önemli metrikleri öğrenin. Aylık ve çeyreklik bazda nakit kaynaklarınızı ve büyümenizdeki önemli metrikleri anlayın. Unutmayın ölçmediğiniz şeyi iyileştiremezsiniz.
Ali Karabey’in Girişimcilere Öneriler listesini okuyun.
Özetlemek gerekirse; yatırım almaya karar verdikten sonra şu soruları kendinize sorun: Bir hikayeniz var mı ve dersinize çalıştınız mı? Bu ne demek? Önemli bir problem çözüyor musunuz, problemi nasıl buldunuz, vizyonunuz ne, bunu çözebilmek için bir inovasyon yapıyor musunuz, bu problemi çözmek için takımın üstünlüğü ve gücü ne, pazar, ürün, teknoloji, rekabet ve finansal planınız nedir? Takım arkadaşlarınız ve onların başardıkları zor işleri öne çıkartın.
Girişim zor bir yolculuk, bunu bir oyun olarak düşünebilirsiniz. Her seviyeyi kazanmak için çok uğraşıyorsunuz, ama bir sonraki seviyede tekrar sıfırdan daha zoruyla karşılaşıyorsunuz. Ta ki oyunu kazanana kadar. Girişim içinde bir çok zorlu seviye var ve yatırım almak bu aradaki seviyelerden biri ancak bir sonraki seviye daha zor olacak ve henüz oyunu kazanmadınız.
Herşeye rağmen bu ülkeden daha çok başarı hikayeleri çıkacak. Belki bunlardan biri de sizsiniz! Bu benim işimi aşkla yapmamın en büyük sebebi ve amacım oyunu sonuna kadar götürüp kazanacakları bulmak.
Görsel kaynak: Shutterstock