Film yönetmeni olan bir arkadaşım "Herkes hayatlarının filmlerdeki gibi olmasını istiyor" derdi. Kast ettiği Hollywood filmleriydi elbette... Sözü derine analiz etmek yerine, ben bunu bir adım ileri götürüp, bugün sosyal ağların popülerliğini filmlerdeki gibi olan hayatların "gerçekleşmesine" imkan sağlamasına borçlu olduğunu düşünüyorum... Sosyal ağlardaki en ışıltılı gülüşleri, en çılgın seyahatleri, en komik sözleri, en her şeyi film izler gibi izleyen insanların olması da bunu doğruluyor sanırım.
Sosyal ağlarda paylaşılan, burada "film gibi" diye nitelediğimiz hayatları yeterince otantik bulmayan bir ekip, bir yıldan uzun süredir yeni bir sosyal ağ kurgusu üzerinde çalışıyor. Ekibin lideri yönetmen ve yapımcı Caisey Neistat, 10 yıldan uzun süredir viral videolar yapıyor, bugün YouTube'da 800 binden fazla takipçisi var ve videoları yaklaşık 180 milyon kez izlenmiş. Bazılarınız onu 2003 yılında yayınladığı "iPod's Dirty Secret" videosuyla hatırlıyor olabilirsiniz.
Yeni yayınladığı Beme uygulamasını aşağıda gördüğünüz YouTube videosuyla tanıtan Caisey, özetle sosyal ağların paylaşım kültürünün insanları negatif şartlanmaya ittiğini savunuyor. Yani birçok kişi, yeterince iyi görün(e)memek, yeterince dikkat çekici ol(a)mamak, yeterince komik bulun(a)mamak gibi kaygılarla gerçek benliğini saklamak zorunda hissediyor, sosyal ağlarda. Caisey bunun çözümünü sizi olduğunuz yerde, olduğunuz gibi paylaşmaya iten bir uygulama geliştirerek çözmüş. "Filtreler, sevimli beğeni tuşları, kalpler yok".
Beme (isim "be" ve "me" "olmak" ve "ben" kelimelerinden oluşuyor; "Beam" gibi okunuyor), yeni ve pozitif bir paylaşım kültürü geliştirmek isteyen bir uygulama. Bunun için ince ince işlediği ritüelleri var ve selfie çekmek için kamerayı kendinize çevirmek gibi yaygın bir alışkanlığı "reddedecek" kadar da radikal. Örneğin, Beme içinde bir anınızı paylaşmak istediğinizde telefonunuzu kalbinize doğru kapayıp, kameradan deneyiminizi kaydetmeye başlıyorsunuz. Videoların uzunluğu 4 saniye ve kurgusuna dokunamıyorsunuz. Bir diğer özellikleri de tıpkı Snapcaht'te olduğu gibi kısa ömürlü olmaları. Diğer bir kullanıcı dokunup, izledikten sonra "yok oluyorlar". İzlediğini bir videoyla ilgili tepkinizi yine anlık olarak verebiliyorsunuz. Bunun için karşı tarafa dokunulmamış selfie'ler yollayabiliyorsunuz.
Beme, yayınlanmasına karşılık henüz yalnızca davetiyeyle yeni kullanıcı kabul ediyor. Halihazırda davetiyeye sahip olan bir arkadaşınız yoksa, Caisey vloglarında davetiye kodlarını paylaşacağını söylüyor. Bu, elbette halihazırda Caisey'nin kendi kitlesi dışındakilerin de ilgisini çekmesini sağlayabilir ancak bazıları için uygulamayla ilgili ön yargı oluşturabileceği de söylenebilir.
Beme'in gerçekçilik akımını takip eden yaklaşımının ana akım olmasını ya da doğrudan Facebook'a ciddi rakip olmasını beklemek pek gerçekçi görünmüyor. Yine de vaadini gerçekleştirebilirse, Beme temsil ettikleriyle ana akım sosyal ağlara iyi bir alternatif olabilir. Zira insanların birçoğu filmleri gerçekten umursamadıkları için izlemeye devam ediyorlar, kanımca.
iOS için yayınlanan Beme için bağlantıyı takip edebilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap