Bir fenomen haline gelen IceBucketChallenge'ın dünya çapında başarısı birçok farklı kampanya için yeterince ilham verici oldu, olmaya da devam ediyor. Söz konusu Türkiye olduğunda sosyal medya etkisini çarpan olarak kullanan yeni nesil sosyal sorumluluk kampanyalarının Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ya da şirketler tarafından sıklıkla kullanıldığını söylemek henüz zor. Bu boşluktan doğan bi'deneyim, hızla yayılan bu dijital sosyal girişim modelini Türkiye'ye uyarlıyor.
Kerem Bürsin etkisi
İlk kampanyasını AÇEV için yeni nesil jönlerden Kerem Bürsin'le 8 Mayıs'ta başlatan bi'deneyim, kısa sürede gerek sosyal gerek geleneksel medyada gündem yaratmayı başardı. AÇEV'in kadın okuryazarlığına katkıda bulunmayı amaçlayan kampanyaya destek olan katılımcılar destek büyüklüklerine göre Kerem'den hediyeler alma ve çekilişle Kerem Bürsin'in rol arkadaşı olma şansını yakalıyor. bi'deneyim'in verdiği bilgilere göre, kampanya bugüne kadar Twitter'da 4 kez TT oldu; Facebook, Twitter ve Instagram başta olmak üzere sosyal medya kanallarında organik olarak 450 binden fazla kişiye ulaştı. Kampanyanın üçüncü haftasında duyurulan Kerem’den Sana Özel Snapchat Videosu paketi üç gün içinde tükendi. Kerem Bürsin'le olduğu gibi, bi'deneyim, isminden müstesna, deneyim odaklı bir girişim ve kampanyalarını şöhretlerle yaşanabilecek deneyimler etrafında kurguluyor. Bu, kampanyanın viral etki yaratmasına yardımcı oluyor ve maddi desteği teşvik ediyor. Zira katılımcıların kampanya sonunda yapılan Milli Piyango onaylı çekilişe katılma hakkını elde etmek için bi'let sahibi olması, yani minimum 5 lira bağış yapması gerekiyor. bi'deneyim bağışları halihazırda Kickstarter gibi kitle kaynaklı fonlama sitelerinden aşina olduğumuz kampanya sayfalarından toplanıyor. Katılımcılar her 5 liralık bağış karşılığında bir bi'let ve farklı ödüller kazanıyor.
Caner Pınarbaşı'nın kurucu ortağı olduğu bi'deneyim'in hazırlık çalışmaları Haziran 2014'te başlamış. Bugün tamamen gönüllülük esasıyla çalışan girişim (buna destek veren şöhretler de dahil), bağışlardan sağlanan gelirlerin yüzde 90'ını kampanyaya aktarıyor. Geri kalan yüzde 10'luk bölümse operasyonel giderlerin karşılanması için bi'deneyim'e kalıyor. bi'deneyim STK'larla birlikte markaların da kurumsal sosyal sorumluluk projelerini hedefliyor. Bu durumda, giderler marka tarafından karşılanıyor.
Viral etkinin bağışa dönüşme sorunu
Birçok yeni nesil sosyal sorumluluk projesinin karşılaştığı en önemli zorluksa yaratılan viral etkinin bağışa dönüşmesi ve bu konuda bi'deneyim henüz bir istisna değil. Örneğin Kerem Bürsin kampanyasında hedeflenen 500 kadın okur yazar (bu yaklaşık 150 bin liralık bağışa denk geliyor) olmasına rağmen, bugün ulaşılan sayı 35.
Sorunun önemli bir nedeni, kampanyayı viral hale getiren (örneğin Kerem Bürsin'in rol arkadaşı olmak isteyen) kitleyle, büyük bağış yapma potansiyeli olan kitlenin birbirinden oldukça farklı olması. Kampanya kurgulayanları bir seçim yapmak zorunda bırakan bu sorun, aynı zamanda kampanyanın asıl hedefinin de geri planda kalmasına neden olabiliyor ve kısır bir döngüyle sonuçlanıyor. Zaten IceBuckeTChallenge'ın da istisnai başarısı, her üç hedefi birden tutturabilmesiydi.
İlk kampanyasında viral hale gelme hedefini tutturan bi'deneyim, deneyiminden öğrenerek gelecekte çok daha etkili işler yapma potansiyeline sahip olabilir. Girişimin orta vadeli hedefleri arasında kampanyalarını Türkiye'den şöhretlerin popüler olduğu Orta Doğu, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler gibi bölgelere açmak da var. Girişim bu süreçte sadece maddi anlamda değil küresel deneyim ve ağ desteği verebilecek yatırımcılarla birlikte çalışmayı da hedefliyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap