Konuk yazarımız Stefano Maruzzi, dünyanın en büyük alan adı tescil şirketlerinden GoDaddy'nin EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.
Birkaç ay önce dünyanın en popüler alan adı uzantısı .com, otuzuncu yaş gününü kutladı. 15 Mart 1985 yılında bilgisayar üreticisi Symbolics Inc. tarafından symbolics.com alan adıyla ilk kez kayıt edilen .com uzantısı, bugün internetin en bilinen simgesi haline gelmiş durumda.
Geçtiğimiz bu 30 yıl içerisinde 115 milyonun üzerinde .com uzantılı web sitesi yaratıldı. Bu alan adları birinci ve ikinci nesil e-ticaret sektörünün gelişimini desteklerken bugün içinde yaşadığımız dijital çağın da en önemli yol göstericileri haline geldi. (Eğer .com olmasaydı, Google, Facebook ya da Twitter ile belki de hiç tanışamayacaktık!)
Peki .com’un 30. yılını kutladığımız bu yıl alan adı sektörünün yadsınamaz gerçekleri neler ve önümüzdeki dönemde sektörü ne gibi değişiklikler bekliyor?
Gerçekler:
- Çevrimiçi varlığın önemi gün geçtikçe artıyor: Çok az teknoloji 30 yıldan sonra bile hala günlük hayatın bir parçası olarak kalmayı sürdürebilir; ama alan adları, iş dünyası çevrimiçi dünyaya kaydıkça önemini tam tersine daha da artırdı. 2015 yılında artık bir işletmenin çevrimiçi bir varlığı olmadan tam potansiyeline ulaşması neredeyse imkansız. Eğer bir websiteniz yoksa dijital haritanın dışındasınız demektir; günümüzde artık bu durum, görünmez olmanızla hemen hemen aynı anlama geliyor.
- Websitelerinin mobil uyumluluğu, göz ardı edilemeyecek kadar önemli: Mobil cihazlar geçen yıl insanların internette en çok zaman geçirdikleri bağlantı yolu oldular. E-Marketer tarafından yapılan araştırmaya göre, dünyada 2014 yılında mobil telefonlarından internete bağlanan 2.1 milyar kişi varken 2015 yılında bu rakamın 2.25 milyara ulaşacak. Yine aynı rapor, mobil bir telefona sahip olan nüfusun yarısının 2015 yılı içerisinde mobil tarayıcılar veya uygulamalar ile çevrimiçi hale geleceğini öngörüyor.
Hızla büyüyen bu “mobilden internet” trendinin yanı sıra akıllı cihazların giderek daha da büyümesi ve “phablet” şeklini alıyor olması, müşterilerin mobil cihazlardan daha kolay bir biçimde internette gezinmesinin ve alışveriş yapmasının da önünü açtı. Artık mobil trendinden faydalanmak için kullanım kolaylığı ve görünürlük yeterli değil; işletmelerin coğrafi lokasyona göre iletişim bilgilerini gösterebilir olması, videolara ve yüksek çözünürlükte görsellere mobilden de ulaşılabilir olması, tıkla-ara gibi çözümlerle müşterilerle doğrudan iletişim kurulabiliyor olması, sosyal medya entegrasyonu gibi parametrelerin mobil uyumlu olması ya da e-ticaret sitelerinde mobil üzerinden satış işlemlerine izin verilmesi gibi çözümler de işletmeler için artık hayati bir önem taşıyor.
- Pazarlama küreselden yerel ve kişisele kayıyor: İçinde yaşadığımız dijital çağda artık pazarlama özüne, yani yerelleşmeye ve kişiselleşmeye geri dönmeye başladı. Bu açıdan bakıldığında kişiselleşme ve yerelleşme kesinlikle gelip geçici bir trend değil; bu yönelim markaları algılama ve yönetme biçimlerini kökünden değiştirmeye başlayan bir pazarlama devrimi. Büyük markalar artık adem-i merkeziyetçiliğe yönelerek bölgesel ve yerel etkinliklerini artırmaya başlarken bu durum küçük işletmeler için de bir fırsat kapısı yaratmış durumda. Daha hızlı hareket edebilen küçük işletmeler bu trendden faydalanarak yeni fikirleri daha kolay adapte edebilir ve büyük markaların yapamadığı ölçüde yerel müşterilerle organik bir bağ oluşturabilir.
Beklentiler:
- Yeni alan adları, önümüzdeki 10 yılda .com’un tahtını sallayabilir: 30 yılın sonunda .com hala “alan adlarının kralı” ünvanını elinde tutmaya devam ediyor. Fakat geçtiğimiz son birkaç ayda alan adı uzantısı sektörü de büyük bir patlama içerisine girdi ve kullanıcılara, eşsiz ölçekte bir kişiselleşme ve yerelleşme imkanı sunmaya başladı. .cafe, .market, .global gibi yeni alan adı uzantıları, her gün daha fazla büyüyen rekabet ortamı içerisinde markaların web adreslerini daha akılda kalıcı ve daha kolay aranabilir kılarak önemli bir farklılaşma olanağı sunuyor. Özellikle daha küçük markalar bu trendi, müşterilerini hangi alanda hizmet verdikleri, hangi demografikteki insanlara hitap ettiği ve uzmanlaşmalarının ne olduğu hakkında bilgilendirmek için kullanmaya başladılar bile. .restaurant, .mortgage, .fitness ve .futbol gibi alan adları, müşterilerin aradıkları hizmet sektörünü çok daha kolay bir biçimde bulabilmelerini sağlayarak markalara, dijital dünyanın yol gösterici levhaları biçiminde hizmet vermeyi vaat ediyor. Bu alan adları ortak bir ilgi alanı etrafında topluluklar kurmayı sağlarken aynı zamanda markaların kendilerini çok daha açık ve anlaşılır bir dijital kimlik ile tanımlamalarına da imkan tanıyor. Yeni alan adları, paylaşım ekonomisinin ve Uber ve AirBnB gibi şirketlerin ortaya çıkışı ile hareketlenecek. Girişimciler bu artan seçim çeşitliliğinden faydalanabilir ve son kertede ticari girişimler ve hizmetler için pek çok yeniliğe imza atabilirler.
Evrimleşecekleri yön ne olursa olsun, alan adlarının teknolojinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam edeceğine hiç kuşku yok; en azından şimdilik .com’un dijital tahtın sahibi olarak kalacağı da aşikar. Fakat alan adları çeşitlenmeye devam ettikçe, mesela .com’un kırkıncı yaş gününü kutlayacağımız 2025 yılında, kralın tacı yeni ve genç alan adlarından birine devredilebilir.
- Şirketler, birden çok alan adı kullanmaya başlayacak: Önümüzdeki süreçte bir şirketin sahip olduğu alan adı sayısında gözle görülür bir artış olacağını düşünüyorum. Buradaki amaç, şirketin dijital kimliğini farklı hedef kitlelerin beklenti ve isteklerine göre adapte etmek olacak. Örneğin transatlantik uçuşlar yapan havayolları şirketleri rotalarına göre alan adları kaydettirebilir ve onları uçuş rezervasyonları için ana sayfa olarak kullanabilirler.
- Gelişmeleri takip eden girişimciler, alan adlarıyla birbirine bağlanan yeni dalga dev dijital markalar oluşturacak: Hedeflediğimiz kitlelere özgü orijinal içerik oluşturabilmemiz sayesinde artık hızla artan bir kişiselleştirme ve özelleştirme dönemine doğru ilerliyoruz. Aynı anda hem küresel hem yerel anlamda ilgili olmak, büyüme hedefi olan tüm işletmeler için ortak bir mesele haline gelmiş durumda. Bu trend yakın zamanda da gelişmeye devam edecek ve markalara, çok farklı tüketici segmentleri için özel deneyimler oluşturmaya imkan tanıyacak. Örneğin kesin tarihi belli olmamakla birlikte bu yıl içinde .istanbul alan adı kullanıma sunuluyor olacak. Bu yeni ve güçlü coğrafi alan adı, yerel işletmelerin dijital kimliklerini oluşturmaları için harika bir başlangıç noktası oluşturabilir. Büyüme ve gelişme hedefi olan bu işletmelerin aynı zamanda aynı isimle .com alan adını da alınması mantıklı bir hareket olabilir. Bu ikili iletişim stratejisi, hem yerel hem küresel pazarlama stratejilerini aynı anda hayata geçirmek için kısa, orta ve uzun vadede ölçeklenebilir ve modüler bir başarı sağlayabilir; çünkü bu sayede örneğin bir Türk markası yerel bir alan adı etrafında yerel bir marka algısı ve bilinirliği oluştururken, aldığı .com alan adıyla mesajlarını uluslararası kitleleri için özelleştirebiliyor olacak.
Kapak görseli: dencg/Shutterstock