E-posta pazarlaması mı yoksa sosyal medya pazarlaması mı? [İnfografik]

Pazarlamacılar e-posta pazarlaması ve sosyal medya pazarlaması arasındaki iyi ya da kötü yönlere ilişkin pek çok fikir üretiyor. Farklı dinamiklere sahip olmasına rağmen, çoğu e-posta pazarlama ve sosyal medya projesinin tek bir amacı var o da müşterilere, hedef kitleye daha çok gidebilmek, daha çok satabilmek.

E-posta pazarlaması da, sosyal medya da bir yerde "izinli" olarak kayıt olduğumuz alanlar. Bir e-posta listesine kayıt olurken ya da bir sosyal medya sayfasını beğenirken/takip ederken aynı hissiyatla hareket ediyoruz. Markaya, o müşteriyi takip etmek istediğimiz mesajını bir şekilde vermiş oluyoruz. Dolayısıyla o markanın bu mesajı alıp, buna uygun olarak bize bazı çıktılar, kampanyalar veya yararımıza olabilecek fırsatlar sunmasını bekliyoruz. Müşterinin beklentisi net, ancak sosyal medya pazarlaması ve e-posta pazarlamasının farklı sonuçları var.

E-posta pazarlamasının en büyük avantajı, eğer müşterinin e-posta adresi ile birlikte elinizde daha çok verisi varsa, sizin belirleyeceğiniz bir segmentasyona gönderim yapılması mümkün. Sosyal medyada ise bu segmentasyon ve hedefleme için ilgili sosyal ağlara reklam için para ödemeniz gerekiyor. E-posta pazarlaması, yapılan araştırmalara göre çok daha uzun vadeli bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte çok sosyal değil ve çevreyle paylaşılması, sosyal medyaya nazaran biraz daha düşük etki gösteriyor.

E-posta pazarlaması, satışa dönme konusunda halen en iyi kanal olarak görülüyor. Bununla birlikte e-posta pazarlaması direkt bir kanal olarak gözüküyor. Sosyal medya ise biraz daha indirekt olmasına rağmen çıkan sonuç, e-posta pazarlaması ile sosyal medya pazarlamasını aynı anda, efektif şekilde kullanabilmekten geçiyor. Kısacası, e-posta pazarlama ile müşterileri sosyal medya kanallarına çekmek, sosyal medya reklamları aracılığıyla müşterileri e-posta listelerine kaydetmek oldukça mantıklı. Detaylı infografiği hemen aşağıdan inceleyebilirsiniz.