Autodesk teknoloji evangelisti Lynn Allen ile tasarımcıyı özgürleştiren trendler üzerine

Autodesk teknoloji gurusu olarak ünlenen Lynn Allen, her yıl dünya çapında 30 binin üzerinde kullanıcıya Autodesk ürünlerini anlatıyor. Yakın zamanda üçüncü ve son kitabı AutoCAD Professional Tips and Techniques isimli kitabını yayınlayan Lynn Allen Autodesk University Extension (AUx) etkinliğine konuşmacı olarak katılmak üzere İstanbul'daydı. Kendisiyle profesyonel yazılımların geleceği, 3D baskının potansiyeli gibi konuları konuştuk.

Son dönemde artan mobilin ağırlığı ve bulut, tasarım yazılımlarını nasıl etkiliyor? Tasarım yapma şeklimizi etkileyecek tüm yeni trendlerin bulut bilişim ortak noktasında olacağını söyleyebilirim. Bulut teknolojisi ile mobil artık tamamen birbirine bağlı hale gelecek ve birinden yararlanmak için diğerinin de olması gerekecek. Tasarımların her an, herhangi bir yerden yapılabilmesini sağlayan bu yeni teknolojiler, aynı zamanda tasarım sürecinde işbirliği kültürünün de yaygınlaşmasını sağlıyor.  Autodesk’in bu anlamda bulut üzerinde sunduğu çeşitli ürünleri var. Zaman içerinde çok daha fazla yazılımımızın bulutta sunulacağını söyleyebilirim.

Konuşmanızda içinde olduğumuz bir tasarım devriminden ve burada 3D yazıcı teknolojisinin yükselişinden bahsettiniz. İlgili sektörleri nasıl bir gelecek beklediğini anlatabilir misiniz? 3D yazıcı, üretim işini bireylerin sahasına getiren muhteşem bir teknoloji. Henüz herkesin kolayca erişebileceği bir fiyatı yok ve her yerde bulunamıyor ancak çok uzak olmayan bir gelecekte 3D yazıcı fiyatlarının düşeceği ve daha erişilebilir olacağı tahmin ediliyor. O zaman daha fazla kişi üretim işine girecek ve hayalindeki herhangi bir tasarımı kolayca gerçeğe dönüştürebilecek. Bu ürünlerin kişiselleştirilebiliyor olması, tasarım varyasyonlarını artırmak ve bireysel ihtiyaç ve tercihlere göre tasarım yaratmak açısından çok önemli. Bu açıdan baktığımızda ileride 3D baskı sistemlerinin getireceklerinin sınırı olmadığını söyleyebiliriz. Autodesk olarak bu dönüşüme ciddi anlamda yoğunlaşıyoruz. Herkesin erişebildiği Spark ile kullanıcıların 3D yazıcılarla çalışmak üzere kendi kodlarını yazabileceği ücretsiz bir platform sunuyoruz. Kısaca Autodesk olarak 3D yazıcı sektörünü ileri taşımaya çok önem gösteriyoruz çünkü gelecek burada yatıyor.

Bu tasarım devrimi ve 3D baskı teknolojisinin en fazla etkileyeceği sektörler hangileri olacak? Öncelikle üretim sektörü diyebilirim. İsteyen 3D yazıcı ile hoparlör ya da kulaklık gibi herhangi bir ürün yaratabilecek; kişisel üretim kavramı tüm dünyada yaygınlaşacak. Herhangi biri aklındaki bir fikri hayata geçirebilmek için eskiden çok ciddi sermayesi olması gerektiğini düşünürdü, öyleydi de… Ancak artık 3D yazıcı ile uygun maliyetli üretime herkesin kapısı açılmış olacak.

Mimari ve inşaat sektörü açısından baktığımızda, binalar 3D teknolojisi sayesinde çok daha düşük maliyetlerle ve kolayca inşa edilebilecek. Gerçek inşaata başlamadan önce sanal olarak son haline getirilen bina prototiplerinde, oluşabilecek her türlü sorun ya da aksaklık inşaata başlamadan önce tespit edilip önlenebilecek.

Autodesk yakın zamanda tasarım yazılımlarını dünya genelinde öğrenciler ve akademisyenlere ücretsiz sunmaya başladı. Bundaki amacınız nedir? Öğrenciler bazında baktığımızda bu uygulamamızın amacının, geleceğin profesyonellerini işleriyle ilgili tüm yenilikleri kolayca ve erken yaşlarda benimsemeye teşvik etmek diyebilirim. İş dünyasına gerçek anlamda girdiklerinde, bu ürünleri çok daha rahat kullanabilmeleri ve tasarıma daha fazla ve rahat odaklanabilmelerini sağlamak istiyoruz.

Şehirleşme açısından BIM gibi 3D teknoloji ve yazılımları kullanmaya başlayan ve özel sektöre bunu teşvik eden hükümetlerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Bence bu çok önemli bir adım. Dünyayı dolaşıyorum ve her geçen gün yeni bir hükümetin BIM kullanımını zorunlu hale getirdiğini görüyorum. Bunun en önemli avantajı, bina ve şehirlerin çok daha kolay ve verimli şekilde yapılandırılabiliyor olması. BIM kullanan devletler, inşaat süreçlerinde boşa harcanan kaynak ve malzemelerin önüne geçmiş oluyor. Aynı şekilde BIM teknolojisi kullanılarak inşa edilen bir binanın yaşam döngüsü daha uzun oluyor.