Blesh, Türkiye'den bir girişim ve hayatımıza yeni yeni girmeye başlayan iBeacon çözümlerini geliştiriyor. Türkiye'de kapalı alanlarda veri dağıtım teknolojisinin erken dönem geliştiricilerinden biri olan Blesh, 2011 yılında Devrim Sönmez, Uğur Gökdere ve Selçuk Kızılkaya tarafından kuruldu.
Blesh'in ilk yatırımcıları arasında Lidya Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gürsoy yer alıyor. Devrim Sönmez, Blesh'in iki yıl süren bir yatırım sürecinin sonunda ticarileştirdiği mobil ürünleri sayesinde, Apple tarafından iBeacon olarak adlandırılmaya hak kazanan 10 şirketten biri olduğunu söylüyor. iBeacon çözümlerinin 2014 yılından itibaren perakende sektöründe ciddi bir kırılım yapması bekleniyor ve bu Blesh'in hedeflediği pazarlardan yalnızca biri.
Küresel bir vizyonla yola çıkan Blesh, gelecek vaat eden bir girişim ve hak ettiği ilgiyi şimdiden görmeye başlamış. Bluetooth Special Interest Group’un (Bluetooth SIG) düzenlediği Bluetooth World etkinliğine davet edilen Blesh, 8-9 Nisan tarihlerinde San Francisco'da çözümlerini tanıtacak. Blesh, DenizBank’ın fastPay mobil cüzdan uygulaması ile kapalı alanlarda ödeme çözümünün lansmanını da burada yapacak.
Açılımı Bluetooth Low Energy Smart Hub olan Blesh, özellikle kapalı alanlarda düşük enerji tüketen veri transferi olarak tanımlanabilir. Vaadi ise akıllı mobil teknolojiler için mikro konum verilerini yönetmek. Bir iBeacon çözümü olan Blesh'in altyapısı Bluetooth Smart teknolojisine (Bluetooth 4.0 standartları) dayanıyor.
Blesh'in kendi başına bir uygulama olmadığını söylemekte fayda var. Zira, mobil uygulamalar Blesh'in müşterilerini oluşturuyor. Blesh, markaların mobil uygulamaları için mikro lokasyon bilgileri sağlayarak, onları güçlendirmek ve müşterileriyle doğru zamanda,en doğru yerde iletişim kurmalarını sağlamayı amaçlıyor.
Kapalı veya açık alanlara yerleştirilen Blesh cihazları radyo sinyalleri yayınlıyor ve kapsama alanında olan akıllı telefon ya da tabletlerle etkileşime geçiyor. Cihazlar, 50 metre veya daha yakında bir akıllı telefonla karşılaştığında, akıllı telefonda bulunan uygulama aracılığıyla farklı içeriklerin müşteriye sunulmasını sağlıyor.
Bu nedenle Blesh, öncelikle akıllı telefon kullanımının çok yaygın olduğu ve tüketicilerin en fazla kampanya, yön bulma, arama, alışveriş ve ödeme yaptıkları lokasyonlarda yaygınlaşmayı hedefliyor. Sönmez, tüm mobil uygulama geliştiren şirketlerle birlikte iş geliştirdiklerini ve onların uygulamalarının içinde yer aldıklarını söylüyor.
Akla ilk etapta perakende sektörünü getirse de Blesh'in hedef pazarı mağazalarla sınırlı değil. Lokasyon bazlı uygulamaları destekleyen bir platform olduğu düşünüldüğünde, Blesh'in havalimanları, AVM’ler, müzeler, bankalar, limanlar, hastaneler ve kamu kurumları gibi kalabalık alanlarda geniş bir kullanım alanı olabilir.
Blesh, mikro lokasyon servisi sağlayan tüm cihazların sahada kurulması, merkezden yönetilmesi, uygulamalarla entegrasyonu ve bakımı hizmetlerinin tamamını veriyor. Buna ek olarak, Blesh cihazlarını kullanan markalar, müşterileri de daha yakından takip edebiliyor. Blesh, müşterilerine, mağazasına gelen ziyarteçi sayısı, reyonlardaki yoğunluk, en sık ziyaret eden müşteriler gibi istatistikler de sağlayabiliyor.
Blesh'in iddiası cihazlarının pil ömrü 2 yıla yaklaştığı ve sürekli çalışabilir özellikte olduğu. Bu özellikleriyle rakiplerine göre daha üstün bir teknoloji sunduğunu söyleyen Blesh, yeni oluşan bir pazarda ilkler arasında olmak gibi bir avantaja sahip olabilir tabi bunun getirdiği riskleri bertaraf edebilirse. Blesh'in arkasındaki teknik yapı ve deneyimli kurucu ekibi bunu becerebilecek gibi görünüyor.