Indie game'ler nasıl başarılı oluyor? Flappy Bird örneğiyle analiz dosyası

Apple'ın iPhone'u geliştirmesi ve satışa sunması Google'ın ise Android'i satın alması ve bugün tüm kaynaklarıyla desteklemesi şüphesiz bugün yaşadığımız süreçte gerçek hayatta kullandığımız birçok aracı ve teknolojiyi derinden etkiledi.
Indie game'ler nasıl başarılı oluyor? Flappy Bird örneğiyle analiz dosyası

flappy-bir-yazi-mini-logoApple'ın iPhone'u geliştirmesi ve satışa sunması Google'ın ise Android'i satın alması ve bugün tüm kaynaklarıyla desteklemesi şüphesiz bugün yaşadığımız süreçte gerçek hayatta kullandığımız birçok aracı ve teknolojiyi derinden etkiledi.

Bu etkilenmelere örnek vermemiz gerekirse basılı yayınlar sırasıyla online versiyonlarını yayınlamaya başladılar, televizyonlarda izlediğimiz dizilerin bölümlerini ve sezonlarını cep telefonlarımız ve tabletlerimiz üzerinden satın alarak izlemeye başladık. Müzikte bu değişimden nasibini alarak birkaç yıl içerisinde milyarlarca dolar değerlemelere ulaşan dijital müzik yayıncı şirketleri ve uygulamaları oluştu. Tüm bu değişimlere en fazla maruz kalan, gündelik hayatımızda konuştuğumuz sektör olan ise şüphesiz en fazla oyun sektörü oldu.

Bu yazımızda Apple App Store ve Google Play Store'u tabiri caizse domine eden, hiçbir reklam ve pazarlama bütçesi olmadan en fazla indirilen uygulamalar listelerinde bir numaraya kadar yükselen Flappy Bird oyununa ve bu etkiyi nasıl yarattığını maddelerle anlamaya çalışacağız.

Basitlik ve Sadelik

Kullandığımız mobil cihazlar ne kadar teknolojik olarak geliştiyse mobil cihazlar üzerinden oynadığımız oyunlar o kadar fazla eskiye dönüş yaptığını ve retro olarak nitelendirdiğimiz oyunların yeniden tasarlanmış sürümlerinin çok popüler hale geldiğini görüyoruz. 1980 ve 1990'larda bilgisayarlarda kısıtlı donanımlarla oynadığımız birçok oyunun temelinde basitlik ve sadelik vardı. Ancak bu sadelik oyunun senaryosunda veya içeriğinde herhangi bir öğeyi baltalamıyordu yalnızca 8-bit renklerle ve birkaç farklı sesten ibaret olan oyunlar saatlerce kullanıcıları bilgisayarlarının başına kilitliyordu. Oyunların içeriğinde bir derinlik yer alıyordu ve bölümleri geçebilmek için üstüne düşünmeyi gerektiriyordu böylece oyuncular grafik, ses vb. öğelerden çok oyunun kendisine ve onlara sunduğu konuya odaklanıyordu böylelikle oyuna daha fazla bağlanıyorlardı.

super mario

Bugün başarılı olan birçok mobil oyuna ve örnekler vermemiz gerekirse Angry Birds, Fruit Ninja, Temple Run, Limbo, Cut The Rope, Contre Jour bu  oyunlara baktığımızda ilk ortak noktaları çok basit oynanış mekaniklerine sahip olmaları ve senaryosunda ve grafik, ses gibi öğelerinde sadeliğe sahip olmaları. Mobil'de çok başarılı olmuş bu oyunların çoğunun oynanışını sadece birkaç dakikada anlayabiliyorsunuz (birçoğu'nun tutorial dediğimiz oyunun mekaniklerini anlatan kısımları yalnızca birkaç ekran sürüyor) ve temelinde oyunun sonuna gelmek için temel bir hedefiniz var durum böyle olunca bu oyunları oynayan kullanıcıların yaşları 4'e kadar inebiliyor.

Bir oyunu zorlanmadan 4 yaşında bir çocuğun açabilmesi, oynayabilmesi ve bölümleri geçebilmesi şüphesiz tek başına bir başarı ve bunun sonucunda ''gamer'' olarak nitelendirilen kitleden daha fazlasına hitap ederek çok daha fazla kullanıcıya ulaşmak oyun yapımcıları için mümkün oluyor. Bunun temelinde ise oyunun sadeliği ve oynanıştaki basitlik yatıyor. Tüm bunlardan sonra Flappy Bird'e dönecek olursak oyunun ilk başta daha indirmeden dikkat çeken noktası boyutu oyun iOS platformunda 2,2 MB, Android platformunda ise  sadece 894 kilobyte olması. :) Bu bile oyunun sadeliği hakkında ilk ipuçlarını veriyor.

fb 4

Oynanabilirlik

Flappy Bird'e baktığımızda oyunda 5 temel buton var hepsi yalnızca bu kadar. Oyuna başlamak için Start butonuna tıklıyorsunuz ve tek bir ekrandan oluşan oyunun nasıl oynandığını anlatan tek bir ekrandan sonra oyun karakteri olan kuşunuzu engellerden geçirmeye çalışıyorsunuz gerektiği anlarda Pause tuşu ile oyunu durdurabiliyorsunuz. Bunları haricinde Rate butonu ile oyuna uygulama mağazasında puan vermek için yönlendiriliyorsunuz ya da Score butonuna tıkladığınızda oyun içinde yapılmış en yüksek puanları görerek oyunu Facebook üzerinden beğeniyorsunuz.

Bölümü bitirdiğinizde ise çok basit bir puan sistemiyle karşılaşıyorsunuz geçtiğiniz engellerin hepsi ''1'' puan sayılıyor ve tüm geçtiğiniz engeller yandığınız anda puan olarak size yansıyor ve bu ekranda Share butonuna tıkladığınızda Mesaj, Mail ya da Twitter ile oyunu ve o bölüm sonunda yaptığınız puanı paylaşabiliyorsunuz. Tüm fonksiyonlar yalnızca bu kadar, 5 çekirdek fonksiyondan ibaret.

flappy-bird-7

Burada ekleyebileceğim son ve önemli bir kısım ise Sadelik, Basitlik ve Hırs. Flappy Bird'ün resimlerini gördüğünüzde dahi oyunun ne kadar basit mekaniklere sahip olduğunu ve oynamayı öğrenmek ve bölümleri geçmenin hiç zor olmadığını düşünüyorsunuz. Oyun oldukça kolay görünse dahi kendi içinde bir zorluğu var ve siz oyunda yandıkça aslında bilinçaltınızda bunun nasıl olduğunu, bu kadar kolay bir oyunda bunun olmaması gerektiğini düşünüyorsunuz.

Ancak yine de oyunu daha fazla oynamaya devam ediyorsunuz, bir daha deniyorsunuz sonra bir daha deniyorsunuz. Böyle olunca siz fark etmeseniz dahi oyun sizi içine çekiyor ve bir süre sonra oyunu düzenli olarak oynamaya başladığınızı fark ediyorsunuz. Dünya üzerinde de birçok kullanıcı aynı duygu içinde yer alıyor.

angry-birds-star-wars

Oynanabilirlikteki tüm bu sadelik ve basitlik, doğal olarak birçok kullanıcıyı etkiliyor. Yapımcı oyunun tanıtılması ve yayılması adına kullanıcıdan ekstra isteklerde bulunmadığı için oyuncu gerçekten beğendiyse bunu paylaşma gereğini içinde hissediyor. Tüm bunlarla birlikte oyun viral olarak yavaş yavaş yayılmaya başlıyor ve bugün geldiğimiz noktada 24 Mayıs 2013'te yayınlanan Flappy Bird'ün yayınlanmasının üzerinden yaklaşık 8,5 ay sonra tüm dünyada yaklaşık 75 milyon defa indiriliyor.

"Random" ın gücü adına!

Günümüzdeki oyunların birçoğunda stantard bölüm paketleri yer alıyor ve siz bir süre sonra bu bölümlerin hepsini tamamlayarak üreticinin yeni bir bölüm paketi güncellemesini yapmasını bekliyorsunuz. Bu tarzın haricinde bir tür daha var; Endless sonsuz/bitmeyen olarak çevirebileceğimiz tarzda oyunlarda genellikle bölümler siz açtığınızda arka planda otomatik olarak tasarlanıyor ve her açtığınızda yeni bir bölüm karşınıza çıkıyor. Böylece içinizde bir merak duygusu oluşuyor bu da doğal olarak oyundan sıkılma eğrinizi aşağıya doğru çekiyor.

Spelunky

Flappy Bird'ün bir diğer avantajı da burada ortaya çıkıyor çünkü oyun sonsuz (endless). Bölümler siz oyunu açtığınızda arka planda random yani rastgele oluşturuluyor. Böyle olunca oyunu her açtığınızda farklı bir bölümle karşılaşıyorsunuz. Benim oyunda fark ettiğim yaklaşık 15 farklı bölümün olması ve rastgele bunların kullanıcılara sunulması. Durum böyle olunca 1 önceki oynayışınızda size oluşturulan bölümde belki çok yüksek bir puan yaptınız ancak oyunu yeniden açtığınızda karşınıza çıkan yeni bölümde ne kadar puan yapacağınız bir muamma ve o bölümü oynamak kullanıcı için yeni bir heyecan yaratıyor.

fb 1

Ücret ödemeden ve her açtığınızda kendini bölümler ve içerik adına yenileyen bir oyun olduğunu bilmek birçok kullanıcıda olumlu etki yaratıyor. Bunlar sadelik, basitlik ve yukarıda diğer bahsettiğimiz öğelerle birleşince oyunun başarısını etkileyen ve yayılmasını sağlayan önemli unsurların önlerinde geliyor.

Fear Of Missing Out Etkisi

Fear Of Missing Out etkisini öncelikli olarak biraz açıklamamız gerekirse gündemde yer alan bir şeyleri kaçırmaktan ve çoğunluğun gerisinde kalmaktan korkmak olarak açıklayabiliriz. ''First World Problems'' olarak adlandırabileceğimiz bu olguyu 1. Dünya Sorunları listesine koyabiliriz.

Bunun oyunlar üzerindeki etkisini açıklamamız gerekirse okula veya işe gittiğinizde herkesin bir oyun hakkında konuştuğunu, birbirleriyle oynadıklarını ve bölümleri nasıl geçtikleri konusunda birbirlerine akıl verdiğini düşünün ve tüm bunları görüyorsunuz ve söz konusu oyunu hiç oynamadığınızı düşünün işte o anda günümüzde birçok insan toplumun gerisinde kalmış, kendi istemesede soyutlanmış olarak hissediyor ve bunun sonucunda olarak hemen popüler olan o oyunu oynama isteği içinde beliriyor.

fomo

Aslında kullanıcıların burada asıl istediği şey o oyunu oynamak, içeriğine bakmak değil. Tamamiyle toplumun gerisinde kaldıklarını düşündükleri için kendilerini o oyunu oynamak zorunda hissediyorlar. Tabi yazımızın temel konusu bir oyun olduğu için ben oyun temelinde bunu açıklamaya çalıştım ancak bunu uygulama, dizi vb. birçok alt başlığa uyarlayabilirsiniz. Bilinen bir örneği verelim PSY - Gangnam Style videosu bugün itibariyle (4 Şubat 2014) Youtube'ta izlenme sayısı ''1.897.215.895''.  Sizce bunda Fear Of Missing Out etkisinin oranı nedir? :)

Angry Birds, Fruit Ninja oyunlarının en fazla revaçta ve popüler olduğu dönemleri hatırlayacak olursak insanlar sadece bu oyunları oynamak için iPhone satın alıyorlardı. Birçoğu gerçekten bu oyunu oynamak için mi yoksa o an toplumda ve dünyada inanılmaz popüler olan bir konuyu kaçırmamak için mi? Flappy Bird oyununada daha doğrusu bu tarzda yapılmış ve bu kadar başarılı olmuş oyunlara baktığımızda bu etkinin fazlasıyla öneme sahip olduğu bir gerçek.

Oyunun yapımcısı Dong Nguyen'in açıklamalarını hatırlamak gerekirse oyunun kesinlikle bir pazarlama bütçesinin olmadığını, tanıtmak adına bir faaliyette bulunmadığını tamamen organik olarak oyunun bu denli bir başarı yakaladığını söylüyor. 3 Şubat 2014 itibariyle Flappy Bird'in App Store'da 480 bin 967 kez puan verildiğini görüyoruz. iOS platformunda 50 milyon indirilmeye yaklaştığını, Google Play Store'da ise 188.916 adet oy verilmiş olduğunu ve 25 milyona yakın indirildiğini söyleyebiliriz.

Ürüne aşık kullanıcılar, en yaratıcı reklamlardan, en yüksek reklam bütçelerinden daha etkilidir

Son olarak değeneceğimiz konu ürüne aşık kullanıcılar. Burada şüphesiz akla ilk gelen kişi Steve Jobs. Yarattığı ürünlere çok bağlı, onun en iyisi olduğunu düşünen ve yarattığı etkiyle kullanıcılarınında bunu savunmasını sağlayan büyük bir topluluk yarattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Tabi ki Apple ürünlerinin kalitesine yönelik negatif bir söylem değil bu ancak biraz geriye doğru çekilip tablonun tamamına baktığımızda Microsoft ya da daha farklı hangi şirketin böyle bir kitle yarattığını söyleyebiliriz? Çevrenizde Apple kullanan birçok kişinin kullandıkları ürünlere çok bağlı olduğunu ve onları çok heyecanlı bir şekilde savunduklarını görebilirisiniz.

devil-bird-flappy-bird

Böyle bir politikayı ya ürününüzü ilk piyasaya sürerken hedeflersiniz bununla ilgili stratejiler belirlersiniz ya da kullanıcılarınız bunu kendisi yaratır. Flapp Bird'ün nasıl bu kadar yayıldığına verilebilecek soruların cevapların bir taneside bunda gizli. Twitter'da ''Flappy Bird Review'' diye aratırsanız çıkan sonuçları görüceksiniz. Birçok kullanıcı uygulama mağazalarında oyunla ilgili paragraflarca yorumlar yazmış ve belki de oyunu yapan Dong Nguyen'in bile kuramayacağı methiyelerde cümlelerle incelemelerde bulunmuş. Bu denli kemik olarak nitelendirebileceğimiz kitlenin oluşması ve oyunu kendi çevrelerinde ve sosyal ağlar üzerinden paylaşmaları oyunun  yayılmasındaki en büyük faktörlerden gösterebiliriz.

Bu yazımızda sizlere "indie game" olarak adlandırdığımız oyunların ve basitliği, sadeliği, oynanabilirliği ile ön plana çıkan yapımların nasıl bu kadar başarılı olabildiklerine dair bazı bilgileri aktarmaya çalıştım. Oyun özelinde daha kapsamlı ve teknik konuların yer aldığı farklı yazıların üstünde çalıştığımızın haberinide buradan sizlere verebilirim :)

Dong Nguyen'in yaptığı ve yine App Store'da en fazla indirilen uygulamalar listesine giren ayna tarza sahip diğer oyunları Shuriken Block ve Super Ball Juggling'i incelemenizi tavsiye ederim.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.