Duolingo kitle destekli, ücretsiz bir dil öğrenme platformu. 2012 yılında yayınına başlayan platform bugün dünya çapında 20 milyonu aşkın kişi tarafından kullanılıyor. Bir süredir etrafta dolaşan yeşil kuşu (Duo'yu) henüz fark etmediyseniz yakın zamanda görmeniz büyük olasılık. Zira uygulama artık Türkçe olarak da hizmet vermeye başladı.
Duolingo'nun Ekim ayında lanse ettiği dil inkübatöru ile geliştirilen Türkçe programı, tamamen kullanıcıların katkısıyla gerçekleştirildi. İnkübatör, Türkiye ile birlikte Hollanda, Rusya ve Macaristan'dan kullanıcıların platform üzerinden İngilizce öğrenmesine imkan tanıyacak. Duolingo'nun Türkçe versiyonunun açılmasıyla birlikte girişim hakkında daha detaylı bilgiye birinci ağızdan ulaştık.
2011 yılında "Web'i tercüme ediyoruz" sloganıyla yola çıkan Duolingo, Luis von Ahn tarafından kuruldu. Carnegie Mellon profesörü von Ahn, CAPTCHA'nın ve basılı kitapları dijitalleştiren reCAPTCHA sisteminin de yaratıcısı. (CAPTCHA'yı hatırlamak isteyen okuyucularımız ilgili haberimize buradan ulaşabilirler.) von Ahn CAPTCHA'yı Google'a saatıktan sonra öğrencisi Severin Hacker ile kendi kendisini finanse ederek milyonlara ulaşacak bir eğitim programı üzerinde çalışmaya başladı ve ikili Duolingo'yu yarattılar.
Guatemala'da doğup büyüyen von Ahn, dil öğrenmek isteyenlerin büyük çoğunluğunun Paris'te yeni bistrolar denemek isteyen tiplerden çok bir işe ihtiyacı olan kişiler olduğunun farkındaydı. Özel kurslar ya da Rosetta Stone gibi uygulamalarsa bu insanlar için fazla pahalıydı. Çeviri endüstrisi ise yıllık 30 milyar dolar yaratıyordu. Duolingo da dil becerilerini geliştiren çeviriler yaparak bu projeleri finanse eden herkese ücretsiz dil eğitimi sağlamak amacıyla kuruldu.
Kısa sürede büyük ilgiyle karşılanan Duolingo, kısa sürede büyük başarı yakaladı ve hatta Rosetta Stone'u geride bıraktı. City University of New York (CUNY) tarafında yapılan tarafsız bir araştırmaya göre, Duolingo'yla alınan 34 saatlik dil eğitimi, Rosetta Stone'daki 55-60 saatlik derse denk geliyor.
Duolingo kitle kaynaklı ya da bilinen ifadesiyle 'crowdsourcing' prensibiyle çalışıyor. Platform üzerinden iki ya da daha çok dil bilen kullanıcılardan dil bilmeyenlere bilgi akışı sağlanıyor. Bir oyun şeklinde tasarlanan uygulamada, kullanıcılar yeni becerileri puan toplayarak açıyor, hata yaptıklarında can kaybediyor veya Facebook arkadaşlarıyla rekabet edebiliyorlar. Hem web'den hem de mobilden erişilebilen uygulama oldukça zengin ve eğlenceli bir içerikle besleniyor. Duolingo kullanıcıların okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerilerini geliştirmelerini sağlıyor. Güncellemelerin paylaşıldığı Duolingo blog da milyonlar için bir rehber niteliğinde.
Duolingo'yu kullanmaya başlayan herkes, platformun sürekli güncellenen çeviri veritabanına bir giriş sağlamış oluyor. Bu açıdan Wikipedia'ya benzeyen uygulamada farklı olarak, çevirilerin kalitesini denetleyen editörler bulunmuyor. Çeviriler, kullanıcılar tarafından oylanıyor ve en iyi çeviriler seçiliyor. Tutarlı şekilde puanını artırıp rüştünü ispatlayan kullanıcılarsa 'Güvenilir Çevirmen' unvanını alıyor. Güvenilir çevirmenlerse çeviri müşteriye teslim edilmeden önce son kontrolünü yapıyorlar.
Duolingo kitle kaynaklı ama kar amacı gütmeyen bir kurum değil. Dil öğrenen milyonlar, şirketin gönüllü çevirmenleri aynı zamanda. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında CNN ve Buzzfeed ile anlaştığını duyuran Duolingo, kullanıcılardan gelen çevirileri bu şirketlere satmaya başladı. Duolingo bu işi büyütmek için önümüzdeki dönemde sadece çeviriye özel bir sayfa lanse etmeyi planlıyor. Böylelikle çeviri ihtiyacı olan müşteriler, çeviri dökümanlarını bu sayfalara doğrudan yükleyebilecekler.
Duolingo'nun bu yılki planları arasında dünyada nesli tükenmekte olan, hatta Dothraki gibi kurgusal dilleri eğitim programına dahil etmek var. Platform aynı zamanda kendi sertifika programını da başlatacak.