2005 yılının Haziran ayında Pete Cashmore tarafından kurulan haber, teknoloji ve sosyal medya blogu Mashable ilk yatırımını 13.3 milyon dolarlık bedelle aldı.
Online bir mecranın, daha doğrusu bir blogun bu kadar yüksek bir bedelle yatırım alması tabii ki sıradan değil ancak gelecekte mecraların gideceği noktanın ve internet ortamındaki değerini çok iyi yansıtıyor.
İlk yatırım, Updata Parters, New Market Ventures Partners, Social Stars, Buddy Media kurucu ortakları Michael ve Kass Lazerow, Iglo Group CEO'su Elio Leoni Sceti, Havas'ın Global CEO'su ve One Young World'ün kurucusu David Jones tarafından yapıldı.
Şu ana dek kendi öz kaynakları ile yola devam eden, hem de çok başarılı olan şirket Amerika menşeili olsa da, tüm dünyaca takip edilen bir haber sitesi olmayı kısa sürede başarmıştı. Kurucusu Pete Cashmore'un İskoçya'nın Aberdeen kentinde kurduğu blog, TIME dergisi tarafından 2009 yılının en iyi 25 blogu arasında gösterilmişti. Benim de ilk zamanlarını çok net hatırladığım blog, Wordpress'in varsayılan teması ile yayın hayatına başlamıştı. Günümüzde ise inanılmaz bir başarı hikayesi haline geldi.
Aslında son zamanlarda agresif olarak büyümeyi başaran Mashable'ın bundan sonraki hedefi de agresif büyüme hedefini sürdürmek yönünde olacağını söyleyebiliriz. 19 yaşında Mashable'ı kuran Cashmore'un CNN Money'e verdiği röportaj ile ilk kez duyulan yatırım haberi, Mashable'da yer alan haberle birlikte de resmi olarak doğrulanmış oldu.
Gelen 13.3 milyon dolarlık yatırımın Mashable'a yeni yazarlar, editörler ve reklam satış ekibi katılması anlamına geliyor. Mashable'ın COO'su Mike Kriak'a göre, bu merkez ofisteki çalışan sayılarının yüzde 50 civarında artması anlamına geldiğini de belirtiyor.
Gelen yeni yazarlar ve editörler, daha fazla içerik anlamına geliyor, bu da daha fazla tıklama hedefini beraberinde getiriyor. Reklam departmanı ise, reklamlar üzerinden para kazanma konusuna eğilecek ve Mashable'da bundan sonra daha fazla içerisinde reklam olan haberler görebileceğimiz anlamına geliyor. Bugüne dek bu branded content'leri okurları rahatsız etmeden yapan Mashable, artan yazar ve editör sayısıyla da bu dengeyi iyileştirerek çok daha başarı işlere imza atabilir.