Twitter ve Facebook'u hergün kullanıyoruz fakat girişimci olarak neler öğrendik, ne tip çıkarımlarda bulunduk? Bu sorunun cevabı kesinlikle "süper bir fikriniz varsa yaşadınız" değil! Bu sorunun cevabını biraz pazarlama açısından değerlendirmek adına bazı çıkarımlarımızı özellikle girişimcilerle ve girişimci adayları ile paylaşmak istedik.
Platform olun!
İki site de kendini bir platform olarak konumladı ve hep geri planda durdu, başkaları için fayda sağlayan araçlar sunma yolunu seçtiler. Kendileri oyun yapmadılar, kendileri bilet satmadılar, kendileri film satmadılar, hep yapmak isteyenlere, satmak isteyenler yeni yollar yaptılar. Bu artık global projelerin site değil platform olduğunun en büyük kanıtı. Eğer global bir proje düşünüyorsanız geri planda durun, başkaları sizin üzerinize iş modelleri kursun.
Kullanıcılara oyuncaklar verin!
Facebook'da hayran sayfaları yapmak, markalar için hayran toplamak moda. Twitter'da da takipçi sayısı itibarın en önemli göstergesi. Artık takipçi sayısı az olana kız vermiyorlar bile. Şaka bir yana şirketler de, halk da, şarkıcılar da, aktörler de herkes hayran toplama, takipçi sayısını artırma derdine düştü. Burada da en büyük kazanan onlara bu oyuncakları veren Facebook ve twitter oldu. Kumarda bir söz vardır "sadece oynatan kazanır" diye. Facebook'dan da Twitter'dan da tabi ki markalar da kişiler de fayda sağlıyor fakat en büyük kazanım facebook ve twitter'ın. Facebook için hayran sayısı, arkadaş sayısı, subscriber sayısı; twitter için ise retweet sayısı, TT olma en büyük oyunsallaştırma araçları. Özellikle son dönemde Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları TT olmak için birbirleriyle yarışıyor fakat kazanan hep twitter!
Kullanıcılarınızı pazarlama uzmanlarına çevirin!
Artık bir çok televizyon programında, gazete reklamında "hashtag" görür olduk, twitter'ın kuşunu alakasız yerlerde görmeyi yadırgamıyoruz bile. Hatta sosyal medya ve yeni medya diyip bu trendi görmezden gelen firmaları bile dışlar olduk. Şimdi birisi çıkıp twitter'ın kurucularına "dün akşam Türkiye'de birçok kanalda twitter reklamı yapıldı, bugün birçok Türk gazetesinde twitter hashtag'leri vardı" dese çoğunun adını bile söyleyemez ve duymadığını söyler. Hilal Cebeci diye bir ismi duymadığını da eklerler fakat her kullanıcı, her marka şu anda twitter'ın ve facebook'un pazarlama departmanında çalışan elemanları gibiyiz. Fiziksel olarak merkez ofislerinde çalışan pazarlama uzmanlarından tek farkımız bizim ay sonunda maaş almadığımız. Twitter ve facebook kanalların ve markaların sayesinde belki de milyonlarca dolar reklam maliyetinden kurtulmuş durumda. Düşünsenize Türkiye'deki 20'den fazla dizide kendi girişiminizin reklamının yapıldığını. Ne kadarlık bütçe ayırmanız gerekirdi? Peki bu kadar kişinin markanın farkında olarak veya olmayarak pazarlamasını yaptığı bir platforma karşı kendi girişiminizin 3-5 pazarlama uzmanı ile ne kadar rekabet edebileceğini düşünün. Şansınız çok az.
Değişime ayak uydurun!
Twitter'a 2007 şubat ayında üye olan biri olarak şunu söyleyebilirim, ilk girdiğimde kurduğum cümle aynen şöyleydi. "facebook'un status'unu almışlar, site diye çıkmışlar" :) O zamandan bu zamana kadar kurucuları bile bu kadar büyüyeceğini en etkili iletişim araçlarından biri olacağını öngörmemişlerdi sanırım. Yeni üye olanlar bu söylediğim dönemi hatırlamayacaklardır, twitter'ın ilk yıllarında retweet diye bir kavram yoktu. Üyelerin beklentilerine göre twitter şekil değiştirdi. Facebook'da da ilk çıkış noktası üniversitelerde kim kiminle çıkıyor idi, sonra üniversitelerden dışarı çıkınca ilkokul arkadaşlarını bulmaya, sonra yeni arkadaşlar bulmaya, sonra da hayatının tüm anını paylaştığın bir noktaya doğru evrildi. Ürününüz ilk başladığı noktaya göre hiç değişmediyse biryerlerde hata yapıyorsunuz demektir. Hayat değişiyor, iletişim araçları değişiyor, kullanıcılarınız değişiyor, ürününüzün de iyi yönde evrimleşmesi gerekiyor, kötü ve az kullanılan kısımların yokolmaya yüz tutması, çok kullanılan kısımların ise daha da ön plana çıkıp daha da geliştirilmesi gerekiyor.
Sonuç olarak global girişimler düşünüyorsanız Facebook'un da Twitter'ın da fikir kısmı ile değil yukarıda saydığımız çıkarımları üzerine biraz düşünmekte fayda var.