Bugüne kadar çok yazıldı çizildi ve 'sosyal ticaret' ile ilgili çalışmalar hem dünya genelinde, hem de Türkiye'de hızla devam ediyor.
F-Ticaret'in (F-Commerce) başarısı çokça tartışıldı, bazı ilk f-ticaret örnekleri kapanırken, insanların sosyal ağlara eğlence amaçlı ya da arkadaş çevreleri için girdiğini iddia edildi. Sosyal ticaret kimileri için daha doğmadan ölmüştü. Fakat bu çok erken ve fazla bir kesin yargıydı.
Sosyal ticaret nedir ne değildir, gerek Webrazzi E-Ticaret'12'de gerekse de sosyal ticaret ile ilgili Webrazzi'deki yazılarımızda paylaşmaya çalıştık. Sevgili Hasan Başusta ile bir araya geldiğimizde yaptığımız sohbetlerde de sıkça sosyal ticaret'i ve geleceğini konuştuk. En başından beri merakım olan sosyal ticaret ile ilgili yazılıp çizilecek çok şey var ama, bu yazının başrol oyuncusu Facebook ve sosyal ticaret, yani f-commerce olacak.
Öncelikle işe biraz çuvaldız batırarak başlamak istiyorum. Facebook'un ülkemizdeki kullanıcı sayısı muazzam düzeyde. Raklamlar yükselmeye devam ediyor. Yavaş yavaş doygunluk seviyesine ulaştığımız için geçmiş yıllardaki gibi çok büyük ivmeli büyümeler değil bunlar ama yine de büyüyoruz. Aynı şekilde internetten alışveriş yapanlar da öyle, artık e-ticaret her yerde, televizyon ya da açıkhava reklamlarında e-ticaret sitelerinin reklamlarını görmeye alıştık. Peki ya bu sosyal entegrasyon meselesi? İşte orada çoğu e-ticaret sitemiz sınıfta kalıyor. Basit bir Facebook Connect özelliği ile bile üyeliği sosyalleştiren e-ticaret sitesi çok fazla değil. Bunların hızla yaygınlaşması gerekiyor ama, bu konuda yavaşız. Değişmek istemiyoruz. Aynı şekilde 'hazır paket e-ticaret çözümleri' satan platformlar da, sosyal ticaret konusuna pek duyarlı değiller, örneği elbet vardır. Ama bu e-ticaret sektöründeki genel statükocu durumu değiştirmiyor. Kazanılan para kazanılmaya devam edilebilir, ancak yeniliklere de açık olmak gerekir. Yenilikçi bazı şirketler zaten f-ticaret uygulamalarını yaptı, bir kısmı bu sevdadan vazgeçti, kimisi sessiz sedasız devam etti.
Yenilikçilik diyince akla gelen ilk firmalardan birisi de herhalde Facebook'tur. Facebook, şu anda yeni bir şeyler üzerine çalışıyor. Daha doğrusu yeni bir buton, "Want" Bu yeni butonun özelliği en az "Like" butonu kadar, hatta bence çok daha fazla değerli. Çünkü çok daha spesifik. Bir markayı beğendiğimizde, o markanın hangi ürününe ilgi duyabileceğimiz, hangisini alabileceğimiz gibi detaylar biraz ayyukta kalabiliyordu. Şimdi bu durum, "İstiyorum" butonu ile çok değişecek; bununla ilgili çok sağlam bir örnek vereceğim, biraz sabır, yazının devamında.
Söz gelimi siz bir markasınız. Kendinizi sevdiğiniz bir marka olarak düşünün. Birisi sizi beğendi, karşınızdaki kapalı bir kutu. Onu açmak ve gerektiği şekilde birleştirmek gerekiyor. Bence satışın tanımlaması bu. Müşteri sizin için kapalı bir kutu, siz onu açıyor, gerekli parçaları birleştiriyor ve satışı yapıyorsunuz. Sonra o kutudan çıkan parçalar birleştiğinde o sizin satışa dönen başarınız oluyor, yahut o kutu hiç açılmıyor ya da daha kötüsü, kutuyu açtığınızda parçalar eksik çıkıyor. Burada ya bir şeyleri eksik yapıyorsunuz ya da en başından yanlış kutu ile uğraşıyorsunuz. Ne kadar doğru bilinmez, satışa giden yolu böyle yorumluyorum, hummalı bir çalışma. Yani sadece markanızı beğenen birisi sizin için kapalı bir kutuyu ifade ediyor, üstelik bir lovemark değilseniz, üzerinde kurdela da yok. Yani size hediye gibi, havadan satış olarak gelmiyor. Bu noktada çok daha spesifik bilgiler, çok daha nokta atışı şeylere odaklanılmalı.
Kendinizi bir marka olarak düşünmenizi (zaten öylesiniz ama, aklınıza gelen bir marka olarak düşünün lütfen) istemiştim, bir ürününüzü satmaya çalışıyorsunuz. Hedef kitleniz var, önünüzde bir pazar var. Ayrı ayrı kesimlere hitap eden ürünler ve o ürünleri beğenen insanlar. Daha doğrusu, bundan sonra o ürünleri 'isteyen' insanlar. Sizden bir ürünü isteyen kitleye, satışı çok daha kolay yaparsınız. Çünkü o sizden ürünü zaten istiyor! Bu buton, hayatımızı değiştirecek bir başka buton olabilir.
Aynı şekilde bu butonun sosyal ticaret ile birleşimi de bir hayli önemli olacak. Sosyal ticaret'te en önemli konu her zaman hedef kitleye uygun pazarlamadır. Artık bu örneği vermeyen kaldı mı bilmiyorum ama, erkeklere gelen kıl tüy yün aldırma fırsatları pek başarılı ticari sonuçlar vermiyor, ROI oranları düşük. Pazarlama yaparken, daha çok basit bir kadın-erkek ayrımını yapamıyorken, "Want" butonu sayesinde gelen şeyler, yüksek kaliteli hedeflenebilir reklamcılık hem Facebook platformunu, hem de pazarlamacıları (hem dijital hem de klasik) ihya edebilir! Reklamları sadece markamın bu ürününe isteyenlere göster dediğinizde, hedefleme açısından harika bir sonuç elde etmek mümkün. Bu sebeple Want butonu, Like butonunun bile önüne geçebilir.
Gelelim yazının başlarında vereceğimi söylediğim örneğe. Bu örneğin adı The Fancy. The Fancy sayesinde insanlar sevdikleri ürünleri görselleri ile birlikte listeyebiliyor. Fancy ilk başlarda, Pinterest tarzında, sadece ürünlerin fotoğraflarının yer aldığı ve fancy'lendiği bir ağ idi. Fakat işin yüzünü biraz değiştirdikten sonra, satış rakamlarına etki etmeye başladı. Kullanıcılar The Fancy'deki ürünlere "Buy It" butonu eklendi. Fancy çok başarılı bir ağ, sonrasında Türkçe dil seçeneği de geldi. Satın Al sayesinde, fancy'lediğiniz ürünü satın almanız için ilgili bir e-ticaret sitesinin sayfasına yönlendiriliyorsunuz, aynı şekilde "Bunu satmak istiyorum" dediğinizde, ürünü fancy'leyen ve almak isteyen hedef kitleye direkt olarak ulaşıyorsunuz. Harika bir özellik bu ve The Fancy'e şu anda Facebook ya da Twitter hesabınız ile zahmetsizce üye olabiliyorsunuz, yazımın başında eleştirdiğim noktalardan biriydi. Bu özellikler, sosyal login'ler artık e-ticaret'in ABC'si olmak zorunda. Bunun ardından da, diğer sosyal ticaret kıstasları devreye girecek. Ne kadar bilgi verirseniz, size o kadar özel hedeflenmiş ürünler gösterilecek, o kadar çok işinize yarayacak ve ihtiyacınız olan şeylerle karşılaşacaksınız.
Facebook bu butonları ekleyince, f-commerce nasıl bir doğrultuda değişecek, Facebook'un gelecek planları nasıl, e-ticaret nasıl bir evrim geçirecek, bunların hepsini ilerleyen zamanlarda görüyor olacağız. Siz Webrazzi okurları da bizle görüşlerinizi paylaşabilirsiniz, yorumlarınızı bekliyoruz.