Uluslararası ticarette sosyal medya kullanımı ve dil faktörü

Konuk yazarımız Christian Arno, web odaklı uluslararası çeviri ajansı Lingo24'ün kurucusu.

Sosyal medya, online pazarlama stratejilerinde en sık kullanılan araçlardan biri. Bununla beraber, sosyal medyayı kullanarak uluslararası pazarlara açılmıyorsanız, çok büyük bir potansiyeli göz ardı ediyorsunuz demektir. Bu alanda başarılı olmak için ise doğru adımları izlemeniz çok önemli. Aksi halde, daha başlamadan yenilgiye uğrayabilirsiniz.

Uluslararası alanda sosyal medyayı kullanırken dikkat etmeniz gereken ilk unsur, doğru platformu kullandığınızdan emin olmaktır. Facebook ve Twitter dünya genelinde bu alanda lider olmakla beraber, bazı bölgelerde birinciliği başka ağlara kaptırmış haldedirler. Hedeflediğiniz ülkede en sık kullanılan sosyal ağları doğru şekilde tespit etmek sizi başarıya götürecek ilk adım olacaktır. Dünyada insanların sosyal medya platformlarını tercih etme sıklıklarına bakacak olursak, genel olarak Facebook’u Twitter’ın izlediğini ve diğer sosyal ağların aynı düzeyde popüler olmadığını görürüz. Fakat ülkeler bazında incelediğimizde aykırı durumlarla karşılaşıyoruz.

Japonya’da insanlar genellikle sohbet amaçlı kullandıkları Mixi’den vazgeçmiş durumda değiller. Bununla beraber dünya genelinde Twitter’ı geride bırakan Facebook, Japonya’da onun da gerisinde kalmış durumdadır.

Alternatif sosyal ağların lider olduğu ülkelere bir diğer örnek verecek olursak Güney Kore’yi ele alabiliriz. Cyworld adlı sosyal ağı 1999 yılından beri kullanana Güney Koreliler, hala Facebook’un cazibesine kapılmamışlardır.

Sosyal ağların ülke bazında kullanımlarını bakalım: Çin’de anlık mesajlaşma sistemi olan Renren ve Qzone, Kuzey Avrupa ülkelerinde sıklıkla tercih edilen Xing, Brezilya’da Google’ın bir hizmeti olan Orkut, Rusya’da Vkontakte ve Odnoklassniki ülke bazında son derece yoğun kullanıma sahip olan ve dikkate alınması gereken sosyal ağlardır.

Sosyal medya ile oluşturacağınız pazarlama stratejisinde, hedeflediğiniz ülkenin sosyal medya tercihlerini dikkatli bir şekilde tespit etmek, stratejinizin ilk ve en önemli adımı olacaktır.

Sosyal medya kullanım eğilimleri Farklı toplumların sosyal medya kullanım amaçları da son derece farklı. İnsanların hangi sosyal ağı kullandıkları, kullanım amaçları konusunda bir belirleyici olmakla beraber, toplumsal eğilimler de göz ardı edilmemelidir.

Örneğin Avrupalı kullanıcılar sosyal medyayı daha çok profesyonel amaçlı kullanmaktadırlar. Bunun yanında Amerika Birleşik Devletleri’nde fotoğraf ve video paylaşımı ilk sırayı almaktadır. Japonya’daki kullanıcılar ise genellikle blog ve mini blog yazılarını paylaşma amacıyla sosyal medya platformlarını ziyaret etmektedir.

Fransız ve Alman kullanıcılar sosyal medyayı haber ve link paylaşımı için kullanırken, Malaylar ve Koreliler Twitter üzerinden sohbet etmeyi tercih etmektedirler.

Başka bir açıdan bakıldığındaysa, Amerikalılar ve Almanlar arasında, Facebook’ta paylaştıkları bilgilerin gizlilik düzeyi açısından fark bulunuyor. İnsanların ne kadar paylaşımcı olduklarının bilincinde olmak, ülkeye uyum sağlamanız açısından yararlı olacaktır. Sosyal medya platformlarının kullanım amacını ülke bazında tespit ederek bunlara uyum sağlamak yapacağınız çalışmanın daha hızlı sonuç vermesini sağlayacaktır.

Aynı dili konuşun Internet World Stats tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, İnternet kullanıcılarının en çok kullandığı ikinci dilin Çince olduğu belirlendi. Listede birinci olan İngilizcenin ardından gelen Çinceden sonra, İspanyolca üçüncü dil olarak bulunuyor. Genel anlamda uluslararası bir yaklaşımda bulunacaksanız bunun gibi araştırma sonuçlarını değerlendirerek en sık konuşulan dilleri kullanmanız sizin yararınıza olacaktır. Genel kanının aksine, dünyaya açılırken İngilizce kullanabiliyor olmak, başarıyı getirmek için tek başına yeterli olmayacaktır.

Eğer hedeflediğiniz belli bir ülke ya da bölge varsa, diller ile ilgili çalışmalarınızı daha da detaylandırmalısınız. Zira insanların çoğu, internet aramalarını kendi dillerinde yapmaktadırlar. Bu yüzden, hedeflediğiniz ülkenin dilini kullanmak size o ülkedeki gerçek kişilere ulaşma imkanı sunacaktır. Bunun yanında, insanlar kendi dillerinde olan paylaşımlarınızı daha kolay anlayacaklar ve size daha çok güveneceklerdir.

Yerel olmak Sosyal medya hesabınızı uluslararası çalışmanız kapsamında yönetirken kültür farklılıklarını ele almanız son derece önemlidir. İlgilendiğiniz ülkede günlük olarak değişen söylemleri ve modayı da yakından takip etmeniz gerekmektedir.

İnsanların sosyal medyadaki paylaşım eğilimlerini takip etmek ve uygun yaklaşımları sergilemek, kitlenin sizi kendisine daha yakın hissetmesini sağlayacaktır. Örneğin, Facebook üzerinde o günlerde popüler olan bir video ile ilgili yaptığınız mizahi yorumlar, ilgi çekmek açısından size yardımcı olacaktır. Benzer şekilde Twitter’ın ‘Trending Topics’ başlıklarını izlemek de mantıklı bir adım olacaktır. Kültürel farklılıkları dikkate almak, yaratacağınız izlenim açısından çok önemlidir. Zira bulunduğunuz ülkede eğlenceli olarak algılanan bir söylem, farklı bir ülkede kırıcı ya da aşağılayıcı olarak algılanabilir. Böyle olumsuzluklara izin vermemek için ülkenin kültürüne son derece hakim olmalısınız.

Bulunduğunuz yerden çok uzaktaki bir kültüre hakim olmak ve onu güncel olarak izlemek zor olabilir. Bu durumda o ülkede yaşayan bir sosyal medya danışmanı ile çalışmak, işinizi çok kolaylaştıracaktır.