İnterneti bir insan yerine koyacak olursak Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin ilk basamaklarını atladığını kabul edebiliriz. Kişisel bilgisayar devrimi daha bir nesil bile eskimiş değil ama teknolojik ilerleme pazarlama çağının erken doğum sancılarıyla bizi karşı karşıya bırakıyor.
Uluslararası araştırma şirketi Gartner'ın 2017'de CMO'ların (pazarlama birimi başkanı) CIO'lardan (bilgi sistemleri başkanı) daha fazla harcama yapacağını söyleyerek bu sancıları bir bakıma onayladığını söyleyebiliriz. Bain Capital Ventures yönetici ortağı Ajay Agarwal, bu öngörüyü değerlendirdiği yazısında özellikle kurumsal şirketlerin internet tabanlı pazarlama faaliyetlerine odaklanmış şirketlere yatırım yapacaklarından bahsediyor.
Pazarlama harcamalarının CIO tarafına nasıl kayacağını aslında Facebook'un 200 milyon dolarlık veri merkezinden bahsederken anlatmıştık. Bugün herkesin sahip olmak istediği veriyi toplamak zor değil ancak onu işlemek zor. Verinin akış hızı, verinin toplandığı platformdan daha büyük ve veri madenciliğinin ucu pazarlama tarafına dokunuyor. Pazarlama birimleri bu bilgiyi işlemeye ve yeni pazarlama modelleri bulmaya çalışıyor.
İleri teknoloji dışındaki ve son kullanıcıya hitap eden şirketler için en masraflı aktivitelerin her zaman pazarlama tarafında olduğu savunulabilir. Ancak internet dünyasına uyum sağladıkça, iş yapma şekillerimiz ilk yıllarda olduğu gibi teknoloji ağırlıklı ilerlemiyor.
Bu değişimi 2 nedeni bağlamak mümkün:
Birincisi, internet odaklı teknolojinin gelişim hızı. Artık odalara sığmayan kişisel bilgisayarların yüzlerce biri oranındaki akıllı cihazlara yine yüzlerce kat ucuza sahip olabildiğimiz bir dönemdeyiz. Gartner'a göre yarı-iletken teknolojisinin hızlı ilerleyişi bu alandaki harcamaların 2012'de yüzde 4 gibi küçük bir oranda artmasını sağlıyor. Yeni bir teknolojiye geçmek ve internette bir iş kurmak ucuzladıkça, rekabette öne geçmenin sırrı pazarlama birimlerinin yeteneğine kalıyor.
Pazarlama odaklı yönelimin ikinci sebebi internetin gerçek bir 'kişiselleşmiş' deneyime sahip olmaya başlaması. Bu deneyim, bizim yeni bir tüketim yörüngesine bağlanmaya başlamamızı sağladığı gibi, sunulan teknolojik altyapıyı göz ardı etmemizi de (tıpkı bugün evimize elektriğin nasıl ulaştığıyla ilgilenmemiz gibi) sağlıyor.
ABD'li girişimcilerin silikon kokusundan uzaklaşıp, New York'a yönelmeye başlaması da pazarlama çağına geçişimizin ilk sinyalleri gibi gelmişti. Teknolojinin çocukluk çağını geride bırakması, yeni girişimcileri ticaret ve finansın merkezine çekiyor gibi görünüyor.
Sözün özü, online dünyanın dinamikleri artık pazarlama harcamaları veya ikili ilişkilerle artık teknolojinin önüne geçiyor. Son kullanıcılara yani tüketiciler de yeni büyük teknolojik devrime kadar pazarlamacılar tarafından yönlendirilecek gibi duruyor.