Girişimcilik aslında sadece işle ilgili bir kavram değil, bir yaşam biçimi ifadesi. Bir işletmede 9 – 6 çalışmak ile kendi işini yapmak arasındaki fark ne kadar büyükse, bu iki farklı iş alışkanlığını sürdürebilmek ile ilgili bireysel gereksinimler de aynı oranda farklı. Bu yüzden girişimcilikten bahsederken sadece rakamlardan, hedeflerden, stratejilerden bahsetmek de büyük resmin diğer bölümlerini gözden kaçırmaya neden olabilir.
Her şeyden önce girişimcinin var olan kurallar yerine kendi kurallarını meydana getirmesi gerekiyor. Örneğin verimlilik. Çoğu kişi girişimcilerin çok çalışması gerektiğini söyler. Ama asıl önemli olan çalıştığınız süre değil, o sürede neler yapabildiğinizdir. O yüzden çalışma sürenizden önce ne kadar verimli olabildiğinize odaklanmanız daha önemli.
Üstelik kendi işini yapan biri için alıştığımız verimlilik kuralları da tek başına yeterli değil…
Geleneksel verimlilik kurallarını daha önce defalarca duymuşsunuzdur zaten. Erken kalkmak, toplantıların gündem ve süresini önceden belirlemek, planlar yapmak, hedefler belirlemek, detaylara takılmamak, hayır demeyi öğrenmek ve daha fazlasını burada tekrar etmeye gerek yok.
Benim asıl bahsetmek istediğim girişimciliğin doğasına uygun biraz daha farklı verimlilik alışkanlıkları.
Genel bir girişimci profilinden bahsettiğimiz için bu ipuçlarının tamamının herkese uygun olacağını düşünmek gerçekçi değil. Ama umuyorum ki bunları okuyan her girişimci kendisine uygun birden fazla madde bulabilir. Sizler de kendi tecrübelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz…
Sınırları Kaldırın
Girişimcilerin büyük kısmı için yaratıcılık önemlidir. Yaratıcılığın en büyük düşmanı da sınırlar. İş hayatınızdaki sınırları mümkün olduğu kadar kaldırabilmek verimlilik adına atabileceğiniz en önemli adımlardan biri. Bir girişimci olarak 4 duvarla sınırlanmaz, 9 – 6 arasında çalışmanız sizin için bir zorunluluk değil. Sınırların dışına çıkın ve yaratıcılığınızı özgür bırakın.
Sık ve Gerçek Molalar Verin
Yaygın inanışın aksine girişimciler genellikle çalışkan olsalar da, aslında birer robot değillerdir. Her gün sadece çok çalışmaları değil stratejik, taktiksel planlar yapmaları veya yenilikçi çözümlere kafa yormaları gerekir. Doğası gereği var olan sistemlere ayak uydurmaktan çok, yeni sistemler ortaya çıkartmak için uğraşan girişimcinin çalıştığı süre boyunca zihninin buna hazır olması gerekir. Bu yüzden mola vermek konusunda cimri olmayın. Sık mola verin ve mola verdiğinizde bunun tadını çıkartın.
Size Uygun İnsanlarla Çalışın
Sizden sürekli bir şeyler isteyen, sadece sorunlara odaklanan, konuşurken sürekli konuyu dağıtan, olmadık zamanlarda araya giren, çok fazla kendine odaklanmış ve benzeri (listeyi siz genişletin) insanlardan mümkün olduğu kadar uzak durun. Onun yerine size destek olan, eksiklerinizi çözüm önerileri ile birlikte gösteren, empati kurup sizin durumunuzu anlamaya çalışan insanlarla iş yapmaya çalışın. Diğerleri sizin değerli vaktinizin yanı sıra motivasyonunuzu ve enerjinizi de emip yok edecekleri gibi konsantrasyonunuzu da bozacaklardır.
Hata Yapın
İnsanlardaki hata yapma korkusu tahmin ettiğinizden çok daha önemli bir sorun ve çok daha yaygın. Hata yapma korkusu aynı zamanda bir girişimcinin en büyük gücü olan yenilikçi bakış açısının da en büyük düşmanlarından biri. Eğer attığınız her adımda hata yapmaktan çekindiğiniz için yeni şeyler denemekten uzak durmaya çalışıyorsanız, boşa kürek çekiyor olabilirsiniz. Gündelik iş yaşamınızın içerisinde daha önce denemediğiniz bir şeyi tecrübe etmek için zaman ayırın. Belki bu denemelerin büyük kısmı başarısız olacak ama her başarısızlık bir sonraki denemenizin daha verimli olması için aslında bir fırsattan ibaret olduğunu unutmayın.
Acele Etmeyin
Çoğu zaman gün içerisinde çalışmaya ayırdığınız süre, o gün yapılması gereken işler için yeter de artar bile. Ama az zamanda çok işler başarma isteği ile kendinize fazla yüklenirseniz, daha sık, gereksiz hata yapmaya başlayacak ve bunların yol açtığı hayal kırıkları ile yüzleşmek zorunda kalacaksınız. O yüzden acele etmek yerine sakin ve planlı davranmak daha uygun olabilir.
Fişi Çekin
Eskiden bir şeye odaklanmak çok daha kolaydı. O zamanlar henüz e-posta icat edilmemişti ve hatta Mark Zuckerberg daha doğmamıştı bile. Bugün internet, odaklanmayı tarih boyunca olmadığı kadar zor hale getirdi. E-postaları kontrol etmek, "mention"lara göz atmak, Facebook'ta bir arkadaşa bakıp çıkmak modern yaşamın yerlileri için en ciddi zaman kaybı haline gelmeye başladı. Öneri Tibet'te bir manastıra kapanarak bağları kopartmak değil ama iş ile ilgili olmayan internet aktivitelerinizi tanımlı mesai dışı zamanlar içerisinde gerçekleştirebilirseniz günü de kaybetmezsiniz. İş ile ilgili internet aktivitelerini için de mesai saati içerisinde belli zamanlar tanımlamak çok faydalı olabilir.
Kendi Kurallarınızı Bulun
En başta da söylediğim gibi bu kuralların tamamı herkes için geçerli olmayabilir. İşin güzel yanı da zaten bu. Her girişim bir diğerinden farklı olduğu gibi her girişimci de diğerlerinden farklı. Hepsinin farklı alışkanlıkları, eğilimleri, kendine göre yöntemleri var. Bu yazıdaki maddelerden hiç biri size göre değilse ama verimlilik konusunu önemsiyorsanız en azından şunu hatırlamaya çalışın; sizin için verimlilik sağlayan durumların farkında olun. Böylece bu genel kuralların ötesinde belki de sadece sizin için geçerli olacak kendi kurallarınızı bulabilirsiniz. Belki sizi daha verimli yapan odanızda bir akvaryum olmasıdır. Ya da sabahları meditasyon yapmak gün boyu verimliliğinizi artırıyordur. Veya sadece tuttuğunuz takımın maç kazandığı haftalar daha verimli olabiliyorsunuzdur. Ne kadar değişik ve sıra dışı olursa olsun sizi daha verimli yapan şeyleri tanımlayabilirseniz, bu anlamda lehinize kullanabilecek daha çok aracınız olur…