Mobilite dediğimizde sözlük anlamının dışında kullanım özelliklerinden bahsediyoruz uzun süredir. En başta farklı platformların birbiriyle bulut üzerinden konuşabiliyor olması, ekosisteme her yerden erişimin hızlı ve kullanıcı dostu şekilde sağlanabilmesi esas. Bu noktada iOS'in başarısı son bir kaç yıldır Android tabanlı platformlarda da tekrar ediliyor.
Google CEO'su Eric Schmidt'in Mobile World Congress 2012'deki basın toplantısında ağırlığı Chrome ve Android platformlarının birbirine yakınlaştırılmasına yönelik planlardan bahsetmesi bu anlamda rastlantı değil. Edindiğimiz bilgilere göre firmanın Chrome ile Android birimlerinin birleştirilmesi ya da en azından tek bir birim çatısı altında iki ayrı alt birim olarak yeniden yapılandırılması söz konusu. Büyük ihtimalle de bu yıl gerçekleşecek.
Android için Chrome uygulaması geliştirilirken göz önüne bulundurulan üç hedeften biri, kullanıcının ihtiyaç duyduğu tüm bilgileri bulut erişimiyle yanında taşıyabilecek olması. İşletim sistemi olarak da Chrome'un Android arayüzüne yakın duracağı görüşü bu yılki fuarda da pek çok kişi tarafından paylaşıldı. Aklın yolu bir ola ki dünkü Windows 8 Consumer Preview lansmanında da sergilenen ekran görüntüleri, verilen bilgiler ve uygulamaların organizasyonu aynı mantığa sahip.
Windows Phone pazarda üçüncülüğe oturur
Android ve Phone 7 işletim sistemlerinin ikisini de farklı cihazlarında kullanan HTC'nin CEO'su Peter Chou, Nokia ve Foursquare CEO'larının da katıldığı bugünkü tartışmada, farklı cihazların ve platformların 'bulutta entegrasyonu' sayesinde Windows'un iOS ve Android'e yaklaşarak pazarda üçüncü sıraya yükseleceği öngörüsünü paylaştı.
HTC ve Foursquare'den Windows Phone'a destek geldi
Aynı paralelde görüşleri söyleşi şansı yakaladığımız Android Ürün Müdürü Gabriel Cohen'den de aldık. Cohen, bilhassa Android Ice Cream Sandwich 4.1 sürümüyle kullanıcıyı daha 'yetişkin' ve 'zamanını organize etmek isteyen bir profesyonel' olarak konumlandırdıklarını, kullanım kolaylığından öte cihazlarıyla duygusal bağ kurmalarını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Zira son yaptıkları araştırmalarda Android kullanıcılarının cihazlarıyla 'duygusal' bağı istenen oranda kuramadığı ortaya çıkmış. Bu da Android ekibini, Android 4.1'de özellikle en çok kullanılan uygulamaların gerçek zamanlı güncellemesini gösteren yeni bir arayüze yönlendirmiş. Başka çok sayıda geliştirme için de kurallar listesi hazırlayıp telefon üreticileriyle paylaşmışlar. Sonuçlarını bir kaç ay içinde avucumuzda göreceğimizi umuyorum.
Ara not olarak henüz Motorola Mobility satın alımı tamamlanmadığı için Google-Motorola arasında organik bağın nasıl şekilleneceği konusunda bilgi veremiyor. Aynı şekilde Türkiyeli uygulama geliştiricilerin satış yapabilecekleri bir 'Android Market Türkiye' sayfası açılıp açılmayacağını da paylaşamıyor. Sorumuzu kaydettirdik, yanıt geldiğinde paylaşacağız.
Gabriel Cohen: 'Android cihazlara kullanıcının duygusal bağı istediğimizden daha az'
Müşteri tanım değişikliği gerek Gabriel Cohen'in yeni Android için tanımladığı 'yetişkin' ve 'profesyonel' kullanıcı profiline Eric Schmidt'ten de destek var. Dünyanın en yenilikçi teknoloji firması olarak kabul ettiğim firmanın patronu, hedef litle anlamında da 'müşteri'yi yeniden tanımlamayı önerdi dün.
İşletim sistemi ve arayüz tasarımında bir ortak anlayışa doğru gidildiğini paylaşan Schmidt, sırada 'hayatında hiç Google araması yapmamış' 5 milyar kişiye ulaşmakta olduğunu söyledi.
Schmidt'e göre teknolojik 'orta sınıf' artık yaratıldı, bu sınıf düşük gelirli toplumlara teknolojinin ve dolayısıyla bilginin taşınmasında önemli rol oynayacak. Schmidt'in en çarpıcı ve iddialı cümlesiyle bitirelim: "İzleyen 12 yılda akıllı telefonlar 20 kat daha hızlı olacak. Bu da bugün 400 dolara satılan bir cihazın 20 dolara kadar ucuzlaması anlamına geliyor. Google bunu anladığı için çok uzun olmayan bir süre içinde her cepte bir Android cihaz olacak".