Geçen hafta Twitter’ın her ülkeye özel içerik kısıtlaması yapacağından bahsetmiştik. Açıklamadan sonra Twitter'a tepkiler yağmaya başladı.. Twitter kullanıcıları #TwitterBlackout, #TwitterCensored ve #J28 hashtagleriyle uygulamayı protesto ediyor.
Mısırlı aktivist Mahmoud Salem, Twitter'ın kendi kullanıcılarına ihanet ettiğini ifade ediyor. Çinli blog yazarı Ai Weiwei, karardan sonra Twitter’a girmeyeceğini söylüyor. Forbes dergisi teknoloji blogunda ise Twitter'ın sosyal cinayet işlediği ifade ediliyor.
Ülkeye özel içerik kısıtlama uygulamasını sivil toplum örgütleri de protesto ediyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, protestoya destek verdiğini açıkladı. Örgüt, sitenin kurucusu Jack Dorsey'e konuyla ilgili mektup da yazdı.
Uygulamanın sansür olmadığını savunanlar da var. Beyaz Saray'ın emekli yetkililerinden Andrew McLaughlin uygulamanın sansür olmadığını iddia ediyor.
Twitter ise ifade özgürlüğünün ülkelere göre farklılık gösteren bir kavram olduğunu blog yazısında paylaşmıştı. Açıklamada Fransa ve Almanya'nın Nazi yanlısı mesajları yasaklaması örneğini öne sürmüştü.
Ülkelerin içerikleri kısıtlanması, internet özgürlüğüyle çoğu zaman çelişen bir konu. Ülkelerdeki internet özgürlüğünü kayıtsız şartsız savunanlarla hükümetler arasında kıyasıya bir savaşın olduğunu unutmamak gerekiyor.
Buna en yakın örneği Mısır olarak gösterebiliriz. Halk ayaklanması Twitter ile organize olmuştu. Bunun üzerine Mubarek, Mısır’dan Twitter erişimini engellemişti.
Diğer bir örnek olarak İran var. İran’da 2009 seçimleri ardından ortaya çıkan 'Yeşil Hareket'te Twitter önemli bir rol oynamıştı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad Twitter’ı kapattırmıştı. Hatta Ahmedinejad yanlısı bazı hackerlar Twitter’a saldırı bile düzenlemişti.
Türkiye’de ise bazı şirketlerin Twitter’a dava açtığı biliniyor. Şu ana kadar Twitter’ın kapatılması gündeme gelmedi. Ancak Atatürk’e hakaret edildiği iddiasıyla video sitesi YouTube'un kapatıldığını hatırlıyoruz.
Twitter’a göre alınan kararla, ülkelerin içeriklere olan hassasiyeti korunacak. Çünkü Twitter’da çocuk pornosuna kadar birçok içerik linkler yoluyla paylaşılabiliyordu. Ancak bazı hükümetler yeni sistemi bahane edip birçok içeriği keyfi olarak kısıtlama şansına da sahip olabilir.