Apple'ın son gözdesi iPad geçtiğimiz Cumartesi günü aynı anda 221 Apple Store'da görücüye çıktı. Yüzlerce teknoloji meraklısı bir gece önceden Apple mağazalarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Bu kuyrukların bir tanesi de Palo Alto'daki Apple mağazasının önündeydi. Palo Alto'daki mağazanın önünde bekleyenleri ziyaret ederek hoş bir sürpriz yapan Steve Jobs'un, her fırsatta gerek Silikon Vadisi'nde bulunması sebebiyle, gerekse bir çok bilişim profesyonelinin bu mağazadan alışveriş yapmasından dolayı bu mağazayı bir hayli önemsediği biliniyordu. Yaptığı ziyaret de bunu doğrular nitelikteydi.
Saatlerin sabah 10'u göstermesiyle ürünün dağıtımına başlandı. iPad için saatlerce kuyrukta bekleyen teknoloji tutkunlarının, ürüne kavuştuklarındaki sevinç çığlıkları, iPad çılgınlığının ne boyutta olduğunun bir kanıtı gibiydi. Ben de Webrazzi için iPad'i inceledim. - Çığlık atmadan :)
Mobil internet deneyiminde yeni bir dönemin başlangıcına işaret eden tablet PC, ilk başta şık tasarımıyla dikkat çekiyor. A4 büyüklüğünde bir iPod Touch'a benzeyen bu cihaz, yaklaşık 13.4 mm kalınlığa ve 680 gram ağırlığa sahip. Tek bir düğmesi bulunan iPad'in, sahip olduğu dokunmatik ekranın boyutu 9.7 inç olarak ölçülüyor. iPad kullanılabilirliği ve teknik yapısı bakımından bir çok artı ve eksi özelliğe sahip.
Ürünün göze çarpan en önemli özelliklerini sıralayacak olursak; iPad ile WiFi ile internete sörf yapabilir, elektronik postalarınızı kontrol edebilir, fotoğraflara bakabilir, video izleyebilir, gps arayüzü ile yön bulabilir, takvim uygulaması ile ajanda oluşturabilir ve iBook uygulamasıyla e-kitap okuyabilirsiniz. 10 saat boyunca şarj edilmeden, yüksek kontrastlı LED ekranı, ivme ölçeri sayesinde de dikey veya yatay kullanılabilen iPad, iPhone'daki gibi çok sayıda uygulama ve kısayol barındırıyor.
Apple'ın daha önce iPhone'daki en önemli stratejisi olan uygulama platformu, iPad için de harekete geçmiş durumda. App Store'da hali hazırda bulunan 150 bini aşkın iPhone uygulamasına şu ana kadar 2 bin 500 civarında iPad uyumlu uygulama eklenmiş. Ürünü teknik olarak incelediğimde herhangi bir diz üstü PC'den daha az özellikli, iPhone'dan ise daha büyük olarak göze çarpıyor.
Bence ürünü cazip kılacak olan, uygulama geliştiricilerinin iPad için geliştirecekleri uygulamalar olacak. Ne yazık ki iPad'in güzel yanlarının yanı sıra eksik yanları da yok değil. Mesela, kart okuyucusu veya USB girişleri bulunmuyor. Fotoğraf ve video gibi dosyaları aktarmak için iTunes yüklü bir bilgisayar kullanmanız gerekiyor. Ekranı geri aydınlatmalı olduğu için kitap okumak işkence haline dönüşebiliyor. iBook uygulamasını incelediğimde tasarımı bende müthiş bir izlenim bırakmıştı. Fakat okunabilirlik olarak Kindle kalitesinde olmadığını söyleyebilirim.
Multitasking özelliği olmadığı için aynı anda iki uygulamayı kullanamıyorsunuz. Kulaklık ve klavye için kullanılabilen Bluetooth'u, başka bilgisayar veya telefonlarla dosya transferine izin vermiyor. Adobe Flash'ı desteklemediği için bir çok internet sitesine ve Flash tabanlı oyunlara (Farmville gibi) erişim şimdilik hayal gibi görünüyor. iPad'e uyumlu internet sitelerinden bazıları; Netflix, National Geograpchic, CNN, NPR, Flickr, New York Times, Time, National Hockey League, The White House, People Magazine, Nike, CBS. Flash tabanlı internet sitelerinin iPad'e uyumlu olabilmesi için sitenin Flash içeriğini kaldırması veya uyumlu bir formata dönüştürmesi gerekiyor. iPad, Flash'ın olmaması ve işlevsel ofis yazılımlarının bulunmaması yüzünden de eleştirilere maruz kaldı.
16 GB'lığı 499$, 32 GB'lığı 599$, 64 GB'lık versiyonu ise 699$'a kadar çıkan ürünün Nisan sonu veya Mayıs başında Avrupa'da belli başlı ülkelerde piyasaya çıkması bekleniyor. Geçmişteki Apple ürünlerinin ülkemize gelme süresini göz önüne aldığımızda iPad'in en erken Haziran veya Temmuz ayında ülkemize geleceğini tahmin ediyoruz.