Sizde olabilir, kullanabilirsiniz, ama günümüz fenomenlerini kullanmayan milyonlarca insan var. Yoğun olarak dünyanın öbür tarafında bir adada yaşıyorlar ve hepsinin gözleri çekik... Evet Japonya’ya Facebook, MySpace ve iPhone fenomeni pek de uğramadı. Nasıl olur da bu 3 fenomen Japonya’da tutmadı? Kuru fasülye Mozambik’te neden tutmadı gibi bir soruya benzese de günümüzün çığır açan sosyal ağlarından Facebook, MySpace ve devrim yaratan iPhone, Japonya’da hiç de popüler değil.
Bunun sebebi Japonya’nın internet dünyasında geriden gelmesi değil, nitekim internet kullanımında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Zaten fazlasıyla yaygın olan internet sektörünün boyutlarını 2007 yılındaki 5.6 milyar dolarlık online reklam pastası açıkça belli ediyor. Peki Japonlar ne yapıyor? İsterseniz Facebook ve MypSpace’ten yani sosyal ağlardan başlayalım. Birbirlerini “poke”lamak ya da resimlerini “tag”lemek onlara göre değil diyorsanız haklısınız. Japonya’da poke’lamanın yasak olduğu Mixi isimli sosyal ağ fenomeni almış başını gidiyor. Mixi en popular 6’ıncı siteyken, Myspace 95’inci sırada Facebook’un ise adı ilk 100’de anılmıyor.
Bu durumun bir kaç sebebi var. Facebook tam bir Amerikan kültürü örneğini yansıtırken kendine ait kapalı bir kültürü olan Japonya bu örneği kendisine yakın bulamadı. Örnek olarak Mixi’de poke’lamak yok, hatta Mixi’de amaç yeni arkadaş edinmek de değil. Sadece iletişim kurmak. Facebook kurucusu Mark Zuckerberg Tokyo’da Facebook ile ilgili yaptığı bir açıklamada, Facebook’un tutmasının önemli sebeplerinden birinin gerçek isim ve gerçek fotoğrafların kullanılması olduğunu belirtmişti ve gerçek şu ki, bu durum Japon kültürüne tam bir zıtlık oluşturuyor. Mixi’de gerçek isim yok, takma isimler var ve insanlar gerçek yüzlerini ve gerçek resimlerini koymuyorlar. Ayrıca Mixi davetiye usulü ile kullanıcı kabul ediyor.
Bir başka sebep ise "dil". Facebook’un Japonca’yı dil seçenekleri arasında sunması 4 yıldan fazla sürerken bu süre zarfında Mixi zaten 1 milyondan fazla kullanıcı edinmişti.
Sebeplerin bir tanesi ise "güven". Japonların Japon olmayan bir markaya güvendiği pek söylenemez. Bu güveni sağlayan ve Japon olmayan siteler Wikipedia, Google, YouTube Twitter ve Amazon olarak sayılabilir ve bunların hiçbiri de bir sosyal ağ değil.
Gelelim iPhone’a. Ülkemize geldi gelmedi, tuttu tutmadı, akşamdan mağazaların önünde kuyruklar oluştu, aylık tarifesi 5 YTL oldu 10 YTL oldu, Berkecan ne yaptı, o kızdan ayrıldı, mokaçino frapuçino derken, iPhone’un hem ülkemizde hem de dünyada bir çığır açtığı gerçek. 3G’nin bile henüz olmadığı ülkemizde bas bas 3G bir telefon satılması apayrı bir "sosyal analiz" gerektirirken, nasıl olur da sevgilli Japon dostlarımız, gelişmiş 3G, 3G+ hatta yakında çıkacak olan 4G ile internette uçarlarken iPhone’a tenezzül etmezler?
Bunun sebepleri çeşitli olabilir. Öncelikle başka gelişmiş cihazların olduğu gerçek ama bu sebeplerin arasında bir tanesi var ki, cevabı duyunca şaşırabilirsiniz: Isırılmış elma sembolü (Apple Logosu) Japonya’da 7 yıl lanet, kötü şans, ölüm, yılan, şeytan anlamına geliyor. Şaka şaka...! Ama gerçek sebep belki bu şakadan bile daha vahim: iPhone’da (henüz) Emoji denilen bir çeşit japon smiley çeşidinin olmaması! Japonlar birbirlerine eposta gönderirken bu karakterlerden kullanıyorlar ve bunlardan kullanılmadığı zaman alınıyorlar ve hakaret olarak algılıyorlar. İşte bu yüzden iPhone da 2.2 sürümünde Emoji desteği sağlayacağını duyurdu.
Kısacası gerçekten de pazarlama ve satış zor işler! Özellikle global pazarlarda farklı kültürlere ulaşmaya çalışıyorsanız...