Yıllardan bu yana İTÜ Sözlük adıyla bildiğimiz ve sözlük formatında yayın yapan itusozluk.com sitesi kısa bir süre önce baştan aşağı yenilenerek farklı bir isimle yayın hayatıma devam etmeye başladı. 150 binden fazla kullanıcısıyla birlikte instela'ya taşınan İTÜ Sözlük, yeni ismi ve konseptiyle birlikte hedeflerini de büyütmüş durumda.
İspanya ve Latin Amerika'dan başlayarak, instela'yı farklı dillere taşıma fikriyle ortaya çıkan girişimi geliştiren firma, İstanbul ve Barselona'da olmak üzere iki ofisi bulunan The Hive Cluster.
Üç ortaklı olarak kurulan şirketin ortakları Çağatay Gürtürk, Emre Dirağ ve Burak Topçuoğlu. Şirket, instela'yı geliştirmenin yanında müşterilerine web ve mobil alanda yazılım desteği sunuyor.
Şirketin ortaklarından ve İTÜ Sözlük'ün kurucusu olan Gürtürk'ten aldığımız bilgilere göre, instela'ya yatırımcı ilgisi de mevcut. Ancak ekip bu konuda temkinli davranıyor ve hiç aceleci değiller, üstelik şu ana kadar herhangi bir yerli yatırımcıyla görüşme sağlanmamış. Trafiğinin yüzde 60'ının mobilden geldiğini öğrendiğimiz instela'nın mobil uygulamalarının da bu çeyrekte devreye alınacağı ve yurt dışı operasyonlarını başlatacağı bilgisini aldık. instela yılın ikinci çeyreğinde ise yatırım optisyonlarını değerlendirmeye başlayacağını iletiyor.
Yazının devamında instela ekibinden Çağatay Gürtürk'e yeniden markalama ve İTÜ Sözlük kullanıcılarından gelen tepkileri sorduk.
Sami Eyidilli: İTÜ Sözlük gibi markalaşmış bir ismi çöpe atıp, sil baştan yapıp yeniden yapılanmanız nasıl bir karar oldu? Hedefleriniz nasıl?
Çağatay Gürtürk: Dürüst konuşmak gerekirse 3 yıl önce verdiğimiz karar ve 2 sene öncesinde Barselona'da şirketleştiğimizde İTÜ Sözlük ismi ile dünyaya açılma gibi romantik düşüncelerimiz vardı. Daha öncesinde Grooveshark ve Formspring ile partnerliklerimiz olmuştu, bu şirketlerin ekipleri zor da olsa İTÜ Sözlük ismini telafuz edebiliyorlardı. Fakat sonradan anladık ki telafuz edebilmeleri ismin okunabilirliğinden değil olağanüstü nezaket sonucu kendi kendilerine çalışmalarından kaynaklıymış. Fırsat bulduğumuz bir zaman İTÜ Sözlük ismini okumaya çalışan yabancılarla bir video çekmek istiyoruz. Şekilden şekile giriyorlar.
İTÜ Sözlük Türkiye’nin neresine gidersek gidelim tanınan bir marka gerçekten ve bu yüzden kendimizi şanslı hissediyoruz. Ancak bunun getirdiği olağanüstü sınırlamalar var. İsminden ileri gelen bir” İTÜ ile organik bağ var” algısı bunların başında geliyor. Az önce bahsettiğim telafuz sorunu globalizasyonu imkansız kılıyordu. Bambaşka bir perspektiften bakarsak son 10 günde üye olan kullanıcılarımızın yaş ortalaması 28. Her ne kadar 18-25 yaş aralığında üyelerimiz çok sayıda olsa da genel yaş ortalaması 27’ye dayanmış durumda. Rakamlara bakıldığında artık doğrudan “üniversite mecrası” olarak anılmamız imkansız. Çoğunluğu genç çalışanlardan oluşan bir platformuz.
Geldik en tartışmalı alana. Son yaptığımız geliştirmeler, hedeflerimiz ve ön görülerimiz klasik anlamda kalıplaşmış olan sözlük yapısıyla artık tam anlamıyla uyuşmuyor. Instela’yı alışılmış bir sözlük olarak değil, ismini aldığı “stela” yani üzerinde yazıtlar bulunan dikilitaşlar gibi hayatlarımızdan kesitleri barındıran, bunu geleceğe taşıyan bir “kolektif hafıza platformu” olarak değerlendiriyoruz. Yaşanan her deneyimin, öğrenilen her bilginin, hissedilen her duygunun eş zamanlı olarak aktarılabildiği ancak varlığını yılların ötesine taşıyabilecek güçte bir platform.
İTÜ Sözlük ismi ise asla çöpe gitmez. Led Zeppelin’in ilk ismi New Yardbirds’ tü. Yaptıkları müzik bildiğimiz ölümsüzleşen Led Zeppelin’den daha farklıydı, daha sonra olacakların sinyalini veriyordu diyebiliriz en fazla. Sonuç olarak New Yardbirds ismi kaybolmadı, bu değişime tanık olanlar ve Led Zeppelin’e gönül verenler tarafından halen bilinir. İTÜ Sözlük ismi de bu değişime tanık olanlar ve sevenleri tarafından hatırlanacaktır.
Sami Eyidilli: instela'ya geçişten sonra ilk tepkiler nasıl? İTÜ Sözlük yazarları bu durumu nasıl karşıladı?
Çağatay Gürtürk: Her şeyden önce “rebranding” şimdiye kadar deneyimlediğimiz her şeyden zorlu bir konu. Hele hele konu 150 bin kullanıcıyı bir yerden başka bir yere taşımak olunca çok daha titizlikle incelenmesi gereken bir şey. Bu yüzden özellikle son 1 yıl boyunca konuyla ilgili bulabildiğimiz her şeyi okuduk, öte yandan alışılmışın dışında bir uygulama yaparak psikolog bir arkadaşımızı bu süreçte ekibimize dahil ederek kullanıcılarımızı çok daha iyi anlama ve aynı şekilde kendimizi onlara doğru anlatabilmek üzere çalışmalar yaptık. Bu süreç bizi alışılmış site yöneticisi zihniyetinden çıkarıp bizi de dönüşüme uğrattı ve artık pek çok şeye daha derinlemesine bakabilecek düzeye eriştiğimizi söylemek yanlış olmaz. Halen öğrenciyiz, hep öğrenciyiz ancak artık eskisinden daha iyi öğrencileriz.
İTÜ sözlük yazarları içinde yazdıkları platformu evleri kadar seven kimseler ve böyle bir kullanıcı tabanına sahip olmak bir girişim için gerçekten bir şans. Nasıl ki insanlar yeni bir eve taşındığında yeni ortamlarına alışmaları zaman alıyorsa bu geçişi duyurduğumuzda olumlu bulanlar kadar eleştirenlerin de sayısı çok fazla oldu. Bu konuda en büyük şanslarımızdan biri de inovasyona olağanüstü açık bir kitlemizin olması. Bu noktada instela yazılımını geliştirirken kullanıcılarla olan iletişimimizi oldukça sıkı tutmanın ve en çok iletişim yapılacak kişilerin en büyük eleştiri sahipleri olduğunu düşündük.
instela geçiş süresi öncesi oldukça fazla sayıda İTÜ Sözlük üyesi tarafından denendi ve herkesin en ufak fikriyle bile bizzat ilgilenerek instela'yı ortaya çıkardık. Bu anlamda yazılımın detaylarını ortak bir akıl belirlemiş oldu. İlk ürün ortaya çıktıktan sonra kullanıcılara en çok sorduğumuz soru “instela’yı nasıl geliştirebiliriz” oldu ve çalışmalarımızı bu soruların cevaplarını alarak şekillendirdik ve her seferinde instela’yı bir adım öteye taşıma şansımız oldu. Geçiş sonrası gerçek kullanıcıların davranışlarına ait çoğu metrikten hareketle değişiklikler yapmaya devam ediyoruz. Geçiş sonrası halen itü sözlük’ü kullanmak isteyen üyelere bu imkanı sağladık ancak her gün daha fazla sayıda kullanıcının instela’ya geçiş yaptığını gözlemliyoruz.
Dünyada çok fazla internet platformunun yaşamadığı ve herkesin korktuğu bir deneyimi yaşadığımızı ve bunu başarıyla atlattığımızı söyleyebilirim. Bu konuda deneyimlerimizi ileride paylaşmak istiyoruz.