Bir girişime yapılan yatırım, yalnızca bilanço tablolarında değil; temiz suya kavuşan bir köyde, eğitim imkânı bulan bir çocukta, karbon ayak izini azaltan bir üretim hattında da karşılık buluyor. Kârlılık elbette hala önemli. Ama artık tek başına yeterli değil. Etki yatırımları, finansal getiriyi toplumsal ve çevresel faydayla birlikte sunarak, yatırımcısına hem kazanç hem anlam sağlıyor. Çünkü artık gerçek başarı, yalnızca kazanmak değil kazanırken dünyayı da iyileştirmek.
Global ölçekte hızla büyüyen bir alan
Global ölçekte etki yatırımı pazarı hızlı bir büyüme içinde. 2024 itibarıyla pazarın büyüklüğü 1.57 trilyon dolara ulaşırken 2030 projeksiyonları 4.5 trilyon dolar seviyesini işaret ediyor. Bu ivme, etki yatırımcılığının geçici bir eğilim değil, finansal sistemde yapısal bir dönüşüm olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Regülasyonların sıkılaştığı ve karbon emisyonlarının yasal çerçeveye alındığı bir dönemde, etki yatırımları yatırımcılar için hem yasal uyum hem de uzun vadeli risk yönetimi açısından stratejik bir kaldıraç sunuyor.
Bu konuya paralel olarak Türkiye'de, Rota Portföy iş birliğiyle Etki Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) kuruldu. On yılı aşkın tecrübesiyle fon, erken aşama girişimlere yatırım yaparak hem sermaye büyümesi hem de anlamlı, ölçülebilir bir etki sağlıyor.
Daha önce İhtiyaç Haritası ve IDEMA gibi servislerle adından söz ettiren Mert Fırat'ın Ali Ercan Özgür ile birlikte hayata geçirdiği fonun stratejik vizyonu, yalnızca finansal getiri elde etmekle sınırlı değil; sermayeyi, yüksek büyüme potansiyeline sahip ve toplumsal/çevresel etkisi güçlü girişimlere yönlendirmeyi hedefliyor.
Etki GSYF'nin Danışma Kurulu'nda Webrazzi kurucusu ve CEO'su Arda Kutsal'ın da yer aldığını hatırlatalım.
Hedef: 10 milyon dolarlık fonla 20 girişime yatırım
10 milyon dolarlık hedef büyüklüğe sahip fon, erken aşama (tohum ve Seri A) teknoloji odaklı girişimlere odaklanıyor. Beş yıl ana yatırım dönemi ve iki yıl uzatmayla toplam yedi yıllık fon ömrü içinde, 20 girişimlik optimize edilmiş bir portföy oluşturulması planlanıyor.
Fon, etki temelli yatırım tezini sürdürülebilir kalkınma ekseninde konumlandırıyor. İklim kriziyle mücadele, afet dayanıklılığı, yenilenebilir enerji, suya erişim, tarım ve gıda teknolojileri, sağlık inovasyonları, döngüsel ekonomi ve ileri dönüşüm gibi alanlar öncelikli yatırım temaları arasında yer alıyor. Ayrıca eğitim, kültür ve sanat gibi sosyal fayda potansiyeli yüksek dikeylerde de ölçeklenebilir girişimlere sermaye sağlanması öngörülüyor.
Fonun yatırım yaklaşımı, üçlü getiri modeli çerçevesinde şekilleniyor: finansal getiri, risk azaltımı ve ölçülebilir sosyal/çevresel etki. Bu yaklaşım, yatırım karar süreçlerine çok boyutlu değer yaratımı entegre ederken, sermayeyi yalnızca büyüme hedefli değil, aynı zamanda etki odaklı bir araç haline getiriyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap