Meta, Horizon Workrooms ile dijital toplantıları nasıl sanal ortamlara taşıyacağını açıkça gösterdi. Oculus Quest için üretilen Horizon Workrooms uygulaması, özellikle sanal gerçeklik teknolojisine düşkün olanların hızlıca benimseyebileceği bir yapı.
Zoom'un ve diğer video konferans platformlarının sıkıcı ortamından sizi uzaklaştıran Horizon Workrooms, dijital dünyaya kıyasla mimikler ve jestler ile daha etkileşimli bir dünya sunuyor.
Meta Horizon Worlds'te yaşanan taciz vakası ve şirketin önlemleri
Öte yandan sunulan bu dünya bir takım problemleri de beraberinde getiriyor. Nina Jane Patel'in Meta Horizon Worlds'de tacize uğraması ve Meta gibi şirketlerin moderasyon açısından eksik kalması bu problemlerin başında geliyor.
Zira sadece ABD ve Kanada'ya açıldığı dönemde Horizon Worlds, kullanıcılar ve içerik üreticiler tarafından üretilen alanlarda moderasyon desteği sunmuyordu. Bu da şiddet ve taciz gibi olayların önünü kesmeyi zorlaştırıyor. Yine de şirket, platforma kişisel alan özelliği getirerek kullanıcıları korumayı planlıyor.
Zoom yorgunluğu Metaverse'de de kendini gösterebilir
Covid-19 döneminde pek çoğumuzun yaşadığı Zoom yorgunluğu (Zoom-fatigue) evden çalışma ile birleştiğinde çalışanlar, zor anlar yaşamıştı. Belli bir süre evden çalışma düzenini "çalışmak" olarak değerlendirmeyen yöneticiler, ekiplerine 7/24 yeni görevler vermeye başlamıştı.
İşverenlerin sınır tanımayan tavrı, geceleri Whatsapp mesajı ve mail atarak; yanıt beklemeye kadar uzanmıştı. Neyse ki; çalışanlar ve kanunlar bu alanda sınır çizmeyi başardı.
Peki evden çalışmayı kısa vadede sanal gerçeklik ortamına, uzun vadede Metaverse'e taşımak, karşımıza ne gibi sorunları çıkaracak? Kurumsal şirketler, yatırımcılar, girişimciler ve kullanıcıların hızlıca benimsediği Metaverse kavramı, gerçeğe dönüşmeye hazırlanırken, bu alanı kapsayan kanunlarla ile karşılaşacak mıyız? Ya da iş hayatı Metaverse'e taşındığında İş kanunları Metaverse'deki çalışma ortamlarını kapsayacak mı?
İş kanunları Metaverse'deki çalışma ortamlarını kapsayacak mı?
Bu soruya kısa bir yanıt vermemiz gerekirse; "evet." Şimdiye kadar en azından yurt dışında sosyal ağlar ve dijital iletişim kanalları odağında bazı kanunların hayata geçtiğini gördük. Örneğin; 2017'de Fransa'da hafta sonu iş e-postası yanıtlamak yasaklandı. Bu yasa ile çalışanlara, işverenlere, yöneticilere, müşterilere ya da ekip arkadaşlarına hafta sonu cevap vermeme hakkı tanındı.
Benzer bir şekilde evden çalışmanın artışı ile yakın zamanda mesai saatları değişime uğradı. Belçika, resmi olarak haftada yalnızca 4 gün çalışma düzenine geçti. İletişimin saniyeler içinde kurulduğu, iş yapış süreçlerinin hızlandığı günümüzde, yasal kurumlar, vatandaşlarının ruh sağlığını önceliklendiren kararlar almaya devam ediyor.
Kanunlar, zaman alsa da; her koşulda dijitalleşen dünyaya ayak uyduruyor. Dolayısıyla iş kanunlarının da uzun vadede Metaverse çalışma ortamlarını kapsayacağını düşünebiliriz. Yine de bu kanunların nasıl hayata geçeceği konusu belirsizliğinizi koruyor.
Ulusal sınırların bittiği çalışma ortamı
Özellikle merkeziyetsiz bir Metaverse'den bahsettiğimizde; gerçek dünyada deneyimlediğimiz sınırların ortadan kalkması söz konusu oluyor. Günümüzde iş kanunları genellikle ülkeler ve eyaletler çerçevesinde farklılık gösteriyor. Dolayısıyla çalıştığınız şirket fiziksel olarak hangi konumdaysa, o bölgenin kurallarına tabi olmaya başlıyorsunuz. Örneğin, Kaliforniya'da bir şirket, işçilere önceden haber vermeden işten çıkarma yapabilir. Ancak Türkiye'de iş sözleşmesini sona erdirmek için geçerli ya da haklı bir nedene ihtiyacınız vardır.
Öte yandan uzaktan çalışanlar için kimi zaman durum daha karmaşık bir hal alabiliyor. Bu durumun farkında olan hukuk şirketi Wright Lindsay Jennings Covid-19'da uzaktan çalışma konusunda şirketlere hukuki açıdan yardımcı olabilecek bir makale hazırladı.
Bu bağlamda Metaverse'deki sınırsızlık durumunun iş ortamında yaratabileceği problemleri ortadan kaldırmak için hazırlanacak olan yasalar, Metaverse uygulamalarının yer aldığı coğrafyaya göre belirlenebilir. Yani, problem hangi uygulama üzerinde yaşandıysa, izlenecek yasal süreç de uygulamanın yer aldığı ülkenin yasalarına göre belirlenebilir. Böyle bakıldığında hem şirketin hem de olayı yaşayan tarafların bulunduğu ülkenin kanunları geçerliliğini yitirebilir.
Veri aktarımındaki sınırlar
İş kanunlarının ötesinde problem yaratabilecek bir diğer konu ise kullanıcı verilerinin nasıl saklandığı ve kullanıldığı. Şubat başında AB ve ABD'de arasında yaşanan veri transferi problemini sizlere aktarmıştık.
GDPR Madde 44 kapsamında AB vatandaşlarının kişisel verilerinin, Avrupa Birliği'nin dışında kalan ve veri koruma yasaları konusunda AB'ye eş değer olmayan ülkelere taşınması yasa dışı. Hatta AB-ABD Gizlilik Kalkanı anlaşmasının geçersiz hale geldiği, 2015 yılından bu yana kişisel veriler için transatlantik transferleri yasal olarak belirsizliğini koruyor. Bu noktada Google Analytics kullanmanın yasa dışı olarak görüldüğü bir ortamdan da bahsetmek mümkün.
Buna ek olarak GDPR kapsamında işverenlerin, çalışanların sağlık ve kişisel verilerini kaydetmesi yasak. Yani Meta'nın mimikler için biyometrik veri toplaması, AB'li şirketlerin Horizon Workrooms'tan uzaklaşmasına yol açabilir. Bunun yanında Metaverse'de toplanan verilerin saklanması konusu da, şirketlerin sanal toplantı ortamlarında ne gibi yasal sorumluluklara tabi olacağı sorusunu doğuruyor.
Tüm bu soru işaretleri eşliğinde, Metaverse kavramının henüz ilk aşamalarında olduğunu hatırlatmakta fayda var. Ülkelerin ve bakanlıkların uzun vadede Metaverse alanlarında gerçekleşen sorunlara, yeni çözümler getirmesi olası. İş kanunları, yerel yapılarını korumanın yanında dijital, sanal ve Metaverse ortamlar için de uluslararası yönetmelikleri de kapsayabilir. Bunun için ulusal yasal kurumların bir araya gelerek uluslar arası denetleyici bir kurum inşa etmeleri de ihtimal dahilinde.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap