Türkiye fintech ekosistemini bir araya getiren Webrazzi Fintech 2019, Raffles İstanbul'da son hızla devam ediyor. Konferansımızın dikkat çeken sunumlarından biri de Core Strateji kurucusu, aynı zamanda Fintech İstanbul'un kurucu ortaklarından İhsan Elgin'in "Future of Banking" sunumu oldu.
Açık bankacılıktan kredilendirmenin geleceğine kadar birçok önemli konuyu ele almaya devam ettiğimiz konferansımızda İhsan Elgin, müşterilerin sürekli talep ettiğini ve teknolojinin de bunu gördüğünü belirtiyor. Ancak bankaların bunu görüp görmediğinin soru işareti olarak kaldığının da altını çiziyor. İhsan Elgin, bankaların bankalarla savaşnın bittiğini, bankaların fintech'lerle savaşının başladığını iki sene önce olduğu gibi bu sene de hatırlatıyor.
Elgin, bankacılıkta kazanmanın kriterini beş maddede sıralıyor. Bunlar karşımız teknoloji, ulaşılabilirlik, kullanılabilirlik, ödendiği paraya değmesi olarak çıkıyor. Lisansı olanlar bunu kazanabiliyor, diğerleri de bu özellikleri kazanmak için ciddi anlamda çaba sarf ediyor. Bu noktada güven probleminin ortaya çıktığını ve teknoloji ile güvenin oyunun kuralını belirlediğini belirtelim.
İhsan Elgin, kurumların finanslaşmasının başladığını sözlerine ekliyor ve bu noktada kurumların sıkıntılarından bahsediyor. Kurumla giderlerini ve risklerini azaltmak istiyor, müşterilerin kayıplarının önlenmesi gerekiyor ve bankacılık sistemi dışında kalanları kapsamak da bir gereklilik haline geliyor. Aynı zamanda finansal riskin minimize edilmesi, yeni gelir alanlarının elde edilmesi gerekiyor. Büyük kurumlarının bireysel bankacılık ve kobi bankacılığına eğilmesi önem taşıyor. İhsan Elgin, bu konuda bankaların yapması gerekenleri de maddeler halinde sıralıyor.
Bankaların yapması gerekenler
Bu maddelere bakarsak geleneksel bankalar dijitale girmiyor. Bildiği işi yapıyor ama müşteriye cevap veremiyor. Rekabetçi bankalar her şeyi kendi yapmak istiyor. Girişimlerle iş birliği yapmıyor ama satın alıyor. Durum böyle olunca her kategoride rekabet başlıyor. Altyapı sağlayıcıları ön plana çıkmıyor, işin sadece altyapı kısmını hallediyor. Yasalara uygunluk tarafında katma değeri bulunsa da limitli kar marjına sahip oluyor. Birleştiriciler ise en üstteki kesin ve herkeste iş alıyor. Son olarak dar ve açık bankacılık iyi olduğu işi yapıyor, geri kalanı fintech'lerle birlikte yapıyor. Böylelikle kurumsal kimliği koruyor ve güçlü yanını geliştiriyor.
Bankaların kendilerine ek özellikler katması ve kendilerine oyun alanları yaratması gerektiğini söyleyen Elgin, gelişmenin ve ilerlemenin bu şekilde olabileceğini söylüyor. Şirketlerin kendi müşteri ve çalışanlarının bankası olacağını; bankaların iş birliği yapması önemli olduğunu da sözlerine ekiyor.
Sonuç olarak; bir bankanın her şeyi desteklemesi gerekmiyor, ancak gelenekselin belli bir noktada göz ardı edilmesi gerekiyor diyebiliriz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap