Facebook sanal gerçeklik platformunda yüzünüzün gerçekçi bir benzerine yer vermek istiyor. Bunun için fotoğrafları haritalayarak sanal gerçekliğe aktarmak üzere yeni bir teknoloji kullanan şirket, yüz ifadelerini ve hareketleri de animasyonlara dönüştürebiliyor. Bu gidişle Facebook'un sunduğu sanal gerçeklik ortamının, gerçekliğe giderek yaklaşacağını söylemek mümkün.
Facebook’un F8 konferansında teknolojinin detaylarını paylaşan şirketin CTO'su Mike Schroepfer, anlatımında gerçek dünyadaki kimliğinizi sanal dünyaya aktaran bir portre çizdi. Yüzünüzün gerçekçi bir kopyasını sanal gerçekliğe aktarmanın, uzaklık kavramını da yavaş yavaş ortadan kaldırdığını söyleyebiliriz. Zira bu teknoloji ile dünyanın öbür ucundaki dostlarınızla ya da aile üyeleriniz ile aynı odada bulunarak yüz yüze görüşmeniz olası. Akıllara Black Mirror bölümlerini getiren bu teknolojinin VR platformdaki statik avatarlı ve çizimsel yapay dünyayı yakın zamanda devre dışı bırakacağı söylenebilir.
Özellikle mimiklerin ve hareketlerin bu denkleme eklenmesiyle sanal gerçeklik platformlarının duyguların eskisinden daha çok tetiklendiği alternatif bir gerçekliğe dönüşmesi de söz konusu. Şimdiye kadar attığı adımlarla avatarların gerçekçiliği konusunda ilerlemeler kaydeden Facebook, bu işe genel özellikleri olan mavi bir yüz ile başlamıştı. Zaman içinde avatar görümüne ten renklerini ve gerçek hayattaki özellikleri de dahil eden şirket, gerçek bir insanın dijital bir temsilini elde etmişti. Ancak bu görünüm hiç bir zaman bir fotoğraftaki kadar gerçek olamamıştı.
Son olarak kullanıcıların karakteristik özelliklerini bu denkleme ekleyen Facebook, yapay zeka sayesinde kullanıcıların fotoğraflarını gerçekçi avatarlara dönüştürdü. Bunun yanı sıra sanal gerçeklik dünyasına duyguları da dahil etmek isteyen şirket, 2016 yılında Emoji Jestlerini yayınladı. Böylece avatarlarında kızgınlığını belirtmek isteyen kullanıcılar bileklerini sallarken, kafası karışmış ifadelerini yansıtmak isteyenlerin omuzlarını silkmesi yeterli oluyordu.
Bu teknik detayların yanı sıra şimdiye kadar Facebook'un avatarlarının en büyük probleminin yaygınlaşmak olduğunu söyleyebiliriz. Avatarlar, Snapchat'in uygulama içinde sunduğu bitmojilerin aksine sadece Oculus ve sosyal VR dünyasıyla kısıtlı. Üstelik sanal gerçeklik başlıkları, ciddi bir kullanıcı oranına sahip olmadığı gibi, sunduğu oyunlar ve deneyimlerle de kullanım sıklığı açısından istikrarlı bir büyümeye sahip olmayabiliyor. Bu anlamda Facebook'un deneyim anlamında daha gerçekçi bir adım atması, kullanıcılara yeni bir deneyim sunmanın yanı sıra daha bağlayıcı alternatif bir gerçekliğin de kapılarını aralıyor. Böylece şirket, sanal gerçeklik platformunun kullanımında beklediği yükselişi yakalayabilir.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap